Ölmeden 4 saat önce gitmişti; İTO Başkanı'nı "Gazın var" diyerek eve gönderen hastaneden açıklama

Ölmeden 4 saat önce gitmişti; İTO Başkanı'nı "Gazın var" diyerek eve gönderen hastaneden açıklama

Geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybeden İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar'ın tedavi gördüğü hastaneden açıklama geldi. Söz konusu hastane grubunun Medikal Direktörü Prof. Gazi Yiğitbaşı, "Çağlar’ın şikayeti gaz ve karın ağrısıydı. Buna rağmen kalp riski dikkate alınıp EKG çekildi. Sonucu temiz çıkıp, verdiğimiz ilaçla rahatlayan Çağlar hemen çıkıp eve gitmek istedi. Kol ve göğüs şikayeti olsaydı zorla tutardık” dedi.

TIKLAYIN- İTO Başkanı İbrahim Çağlar son yolculuğuna uğurlandı

Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın, "Gaz sancısı dinince hemen çıkmak istedi" başlığıyla (13 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Dün (12 Aralık 2017) son yolculuğuna uğurlanan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar’ın pazar günü ve gecesi yaşadıklarını 15 yıllık ortağı, Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Ersoy Ulubaş’tan dinleyip yazdım.

Yazıyı hastane veya doktor hatası üzerine de kurgulamadım.  

Çünkü, gecenin yakın tanığı Ulubaş, hiç o yönde bir mesaj vermedi. Ancak, yazıyı okuyanların kafasında soru işareti oluştu:

- Çağlar ölüme göz göre gitmiş gibi görünüyor.

Dün söz konusu hastane grubunun Medikal Direktörü Prof. Gazi Yiğitbaşı ile konuştum:

- İbrahim Bey, bizim de yakından tanıdığımız, çok başarılı bir işadamıydı. O geceyi bir de bizden dinleyin.

Çağlar’ın Koşuyolu’ndaki hastanelerine eşiyle birlikte 10 Aralık 2017’yi 11 Aralık’a bağlayan saatlerde, 01.00’e doğru gittiğini belirtti:

- Doktorlarımıza aktardığı şikayet, “Şişkinlik, gaz, geğirme, karın ağrısı” şeklinde. Şikayetler arasında kol ve göğüs yok. Arkadaşlarımız kalp riskini dikkate alıp EKG çekiyor, temiz çıkıyor.

Ardından gaz için bebeklerde de kullanılan rahatlatıcı ilaç verildiğini vurguladı:

- İlaç, hastanın şikayetini gideriyor. Arkadaşlarımız başka tetkikler planlarken hasta, “Ben iyiyim, eve gitmek istiyorum” diyor.

Prof. Yiğitbaşı, şu noktanın altını çizdi:

- Hasta başlangıçta kol ve göğüs şikayetiyle gelse, kendisi “zorla” hastanede tutulurdu.

Çağlar’ın hastaneden çıktıktan sonra, eczane önünde arabada ilk kalp krizini geçirdiğini kaydetti:

- EKG’de 15-20 dakika sonra yaşanan bir kalp krizi maalesef görülemeyebilir. Eşi İbrahim Bey’i yeniden Koşuyolu hastanemize yetiştirdi. Müdahale bahçede yapıldı, normale de döndü. Kalp ritmi de gayet iyiydi.

12 dakikada Bağcılar'a

Durumdan grubun Bağcılar’daki merkez hastanesinin haberdar olduğunu, hastanın oraya sevkinin kararlaştırıldığını anlattı:

- Ambulans hastayı Avrasya Tüneli’nde 12dakikada Bağcılar’daki merkezimize getirdi. Saat 02.20’ydi. 15-20 kişilik bir ekip kendisini bekliyordu. Bağcılar’daki hastanemiz tıbbi cihaz açısından en donanımlı merkezimiz.

Bağcılar’daki hastanede Çağlar’ın anjiyoya alındığına değindi:

- Yüzde 100 tıkalı olan bir damara stent takıldı. O damardan kan akışı başladı. Anjiyo sonrası kalp kasılması, tansiyon, refleksler normale dönmeye başladı.

Çağlar’ın eşi ile İTO’daki Başkan Yardımcısı Murat Kalsın’a son durumu şöyle aktardığını paylaştı:

- Hastamız uyanıyor, normale dönüyor...

İlk krizden hastanın kalbinin çok etkilenmediğine dikkat çekti: - Maalesef ilerleyen saatlerde çok daha ağır ikinci bir atakla karşı karşıya kaldık. O sırada hastamız yoğun bakımdaydı. Kalpte ritim kayboldu. Hastayı cihaza bağladık. Kalbi devre dışı bırakıp, yaşatmayı denedik. Ancak, geri döndüremedik.

Anjiyo sırasında ikinci krizle ilgili belirti görüp göremediklerini sordum, şu yanıtı verdi: - En küçük bir belirti yoktu. İkinci kriz, çok şiddetli, çok ciddi bir şoktu.