Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, krizden rant sağlamaya çalışan siyasiler, sivil toplum örgütleri, medya grupları bulunduğunu ileri sürdü ve "Henüz ölüm sinyalleri vermeyen bir hastaya, siz ölümü hatırlatan bir doktor veyahut da kefenini hazırlayan bir doktor gördünüz mü? Ayıptır" dedi. DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Olağan Genel Kurulu’nda işadamlarıyla buluşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomik krizin bütün dünyayı etkisi altına aldığını, faturasının netleşmeye başladığını ve bu olumsuz etkilerin bir süre daha hissedileceğini söyledi. Erdoğan, krizden rant sağlamaya çalışan siyasiler, sivil toplum örgütleri, medya grupları bulunduğunu ileri sürdü ve bu çevrelere prim verilmemesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Böyle sağda solda, önümüze mikrofon uzatıldığı zaman hakaretamiz, insanımızın psikolojisini bozacak açıklamalar yapmak doğru değildir. Henüz ölüm sinyalleri vermeyen bir hastaya, siz ölümü hatırlatan bir doktor veyahut da kefenini hazırlayan bir doktor, aile gördünüz mü, duydunuz mu? Ayıptır. Olmaz böyle şey. Bir doktor, hastanın durumu ne kadar kötü olursa olsun, ’Durumun çok kötü, gidiyorsun, hazırlıklarını yap’ demez. Böyle bir tedavi yok. Ben de bunu söylemek zorundayım çünkü, ülkemin doktoru ve sorumluluk üstlenen Başbakanıyım. Kaldı ki Türkiye’nin durumu çevresindekilere göre çok daha iyidir. Ölümcül bir durumu yoktur" dedi.
Gül'den krize karşı 'dayanışma' çağrısıMağara hayatına dönmeyiz Krizin negatif etkilerini azaltmak için hükümetin çok yoğun çalıştığını da söyleyen Başbakan Erdoğan, TBMM’ndeki bütçe görüşmelerini hatırlatarak "Hálá bakıyorsunuz, siyasiler çıkıyor, konuşuyor. Bize kapalı ekonomiyi tavsiye ediyor. Olmaz böyle şey. Hangi dünyada yaşıyoruz? Biz mağara hayatı yaşayamayız kusura bakmayın. Biz şehir hayatı yaşayacağız ve mücadelemizi de orada vereceğiz" dedi. Hükümetin krize karşı duyarsız kalmadığını söyleyen Erdoğan, "Krizin çıktığı andan itibaren, böyle ortamlarda moral atmosferinin hayati önemi olduğunu vurguladık" diye konuştu.
Biz önlemlerimizi aldık Başbakan Erdoğan, ekonomik krizin etkilerinin bugün en çok da dış ticarette görülmeye başlandığını ifade ederek, "Krizin ihracat üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için de gereken önlemleri aldık, alıyoruz" dedi. Erdoğan şöyle devam etti: "Türkiye’nin bu krizden az ya da çok etkileneceğini krizin sinyallerinin alınmaya başladığı ilk andan itibaren ifade etmiştim. Bugün en çok dış ticaretimizde bu etkiyi görmeye başladık. Son 2 ayda ihracatta geçen yılın aynı aylarına göre düşüşler oldu. Kasımda yüzde 22 oranındaydı. Aralıkta bir miktar gerileme olacağını görüyoruz. Ancak bu gerilemeye rağmen ihracat hedefi olan 125 milyar doları yılbaşında aşıyoruz.."
Krize karşı 6 adım attık Başbakan Erdoğan ihracat ve reel sektör desteğini artırdıklarını, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesini sağlayacak adımlar attıklarını anlattı ve bu adımları şöyle sıraladı: Merkez Bankası ihracat reeskont kredisi limitini 500 milyon dolardan 1 milyar dolara yükselttik. İhracatımıza yıllık 3 milyar dolarlık ek destek sağladık. Hazinenin 2009 yılı garanti ve ikraz limitini 1 milyar dolar artırdık. Bu imkanının önemli bölümü ihracat ve KOBİ’ler gidecek. Eximbank sermayesini, ihracatın desteklenmesi için artırdık. İmalatçı KOBİ’ler ile esnaf ve sanatkarlara 700 milyon YTL sıfır faizli kredi uygulamaya konuldu. Vergi borçlarına taksitlendirme imkánı gitirildi Yakında elektrik fiyatları içinde yer alan TRT payını yeniden belirlenecek. Kurbanlıklar geri gitmedi demek ki herkes rahat kesti Erdoğan, Kurban Bayramı’nda İstanbul’a ve Ankara’ya gelen kurbanlık hayvanların geriye dönmediğini belirterek, bunun ciddi bir ölçü olduğunu, herkesin kurbanını rahatlıkla kestiği için kurbanların geriye götürülmediğini söyledi. Erdoğan iş adamlarının, sanayicilerin, hatta milletin bu karamsar senaryolara prim verilmediğini kaydetti. Erdoğan, "Türkiye, ne ölçekte olursa olsun tüm krizleri aşacak hatta bu krizleri fırsata dönüştürecek çok sağlıklı bir yapıya kavuşmuştur" dedi. Hükümetin "önlem almadığı" yönünde eleştiriler bulunduğunu da dile getiren Erdoğan, bunun mesnetsiz, gerçekle bağdaşmayan iddialar olduğunu kaydetti. Bir gazetede okuduğu habere de değinen Erdoğan, şöyle konuştu: "Habere göre ’kriz vatandaşı evine hapsetmiş, bu sayede son 3 ayda LCD televizyon satışları yüzde 25 oranında artmış’ ki bizim eleştirdiğimiz nokta da işte budur."