Girdiği ölüm orucunda sağlık durumu gün geçtikçe ağırlaşan Grup Yorum üyesi Helin Bölek’in annesi Aygül Bilgi, “Elimizden dakika dakika kayıyorlar. Ölümün kıyısındalar çocuklarımız. Kaf Dağı’nın arkasında bir çözüm olduğuna inansam, oraya giderim; yeter ki kızım yaşasın” dedi.
Grup Yorum üyeleri, tutuklu üyelerinin tahliye edilmesi, İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında çıkarılan yakalama kararlarının kaldırılması, konser yasaklarının ve İdil Kültür Merkezi üzerindeki baskıların son bulması talebiyle önce açlık grevine başlamış, ardından eylemi ölüm orucuna dönüştürmüştü. Silivri 9 Nolu Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eylemini 199’uncu gününde ölüm orucuna çeviren İbrahim Gökçek’in eylemi 233’üncü gününde. Aynı taleple açlık grevinin 213’üncü gününde ölüm orucuna geçen Helin Bölek’in eylemi ise 230'uncu gününe girdi.
Eylemini tahliye olduktan sonra Sarıyer’deki Direniş Evi’nde sürdüren Helin Bölek’in sağlık durumu gün geçtikçe kötüleşiyor. Bölek, hareket etmekte zorlanıyor, aşırı kilo kaybı, sinir iltihabı, görme kaybı vs. birçok sağlık sorunu yaşıyor. Taleplerinin karşılanması ve eylemlerinin sonlandırılması için ise şu ana kadar yetkililer grup üyeleriyle herhangi bir temas kurmadı. Kızının dakika dakika eridiğine şahitlik eden anne Aygül Bilgi, anne olarak yaşadığı zorlukları anlattı.
Mezopotamya Ajansı'ndan
Barış Ceyhan ve Naci Kaya'nın haberine göre kızının ölüm orucuna kamuoyunun bir an önce dikkat kesilmesi gerektiğini söyleyen Bilgi, “Bir anne olarak kızının ölüm orucundaki duygularını anlatmak zor. Eylemi kritik aşamayı geçti. O yüzden ne söylesem boğazımda düğümleniyor” dedi.
"Kamuoyunun bu duruma daha çok duyarlı olmasını istiyorum"
Herkesin ölüm orucundaki kızı ve diğer Grup Yorum üyeleriyle empati kurması ve dayanışmaya gelmesi gerektiğinin altını çizen Bilgi, “Her yerde, her fırsatta aynı şeyi tekrarlıyorum, yine tekrarlayayım; o benim tek çocuğum, tek varlığım. Ama her şeyden önce o çok iyi bir insan. Yanlış bir insan değil ve asla yanlış bir şey yapmadı. Böylesine iyi bir insanın ölmesini istemiyorum. Hiç kimse ölmesin. Yani bu açlık öyle bir evreye geldi ki ben artık kendi duygularımı ifade bile edemiyorum. Kamuoyunun bu duruma daha çok duyarlı olmasını istiyorum. İnsanlar bir kareyi gördüklerinde çok etkilendiklerini söylüyorlar. ‘Bu aşamaya geldi. Çok tehlikeli, durumu çok kötü diyorlar’ ama ben bir anneyim ve 24 saat kızımın yanındayım. Sürekli görüyor, gözlemliyorum. Onun acılar içinde olduğunu görmek tahammül edilebilir bir şey değil” diye ifade etti.
"Elimizden dakika dakika kayıyorlar"
Çevresindeki insanların sürekli “Helin için ne yapabiliriz?” diye sorduklarını, ancak bir çözüm olma noktasında herkesin yetersiz kaldığını dile getiren Bilgi, şöyle devam etti: “Ben ne yapabileceğimi bilsem, kendim yaparım zaten. Kızım için haftanın 3 günü Bakırköy Meydanı’na çıkıyorum. Bunun dışında elimden başka bir şey gelmiyor. Bağırıyorum, ‘Artık duyun’ diyorum. Elimizden dakika dakika kayıyorlar. Ölümün kıyısındalar çocuklarımız. Ne yapabileceğimi bir bilsem inanın hiç düşünmeden giderim yaparım. Kaf Dağı’nın arkasında bir çözüm olduğuna inansam, oraya giderim; yeter ki kızım yaşasın.”
"Sağır sultan duysun"
“Herkesin elinden geleni yapmasını istiyorum. Bu zulüm bugün bizim çocuklarımıza yarın bir başkasının çocuklarına olabilir” diyen Bilgi, “İnsanların seslerini sağır sultana mı duyurmaları gerekiyor? Duyursunlar. Ama illaki bir şey yapsınlar. Çünkü ben artık kendimi çaresiz hissediyorum. Kızım türkü söylüyor. Güzel de türkü söylüyor. Herkes dinliyor. O zaman dinlemeye devam etmek için herkes elinden geleni yapsın. Onlar tekrar konser versin, biz de gidelim onları dinleyelim” diye konuştu.
"Türküler ceza olarak dönmemeliydi"
Çocuklarını hayatta tutmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini ve hiçbir şeyden korkmadıklarını dile getiren Bilgi, “Grup Yorum bir yerde maden kazası olduğunda oradaydı. Deprem olduğunda oradaydı. Katliam olduğunda oradaydı. O zaman herkes onların yanında olsun. İnsanları uyandırmak için yaptıkları türküler ceza olarak dönmemeliydi. Ve çocuklarımız halen hayattaysa, halen onları kurtarma şansı varken biraz daha fazla duyarlı olsun insanlar” ifadelerini kullandı.
"Nasıl ifadeye özgürlüktür bu?"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Erdoğan’ın ülkesinde bugün herkes kendini ifade ediyor” şeklindeki açıklamalarına da değinen Bilgi, Soylu’nun yaptığı bu açıklamanın bir çelişki olduğuna dikkat çekerek, “Bizim çocuklarımız kendilerini ifade ettikleri için cezalar aldılar. Kendilerini ifade ettikleri için bugün ölüm orucundalar. Nasıl ifade özgürlüğüdür bu, soruyorum? Biz çocuklarımızın ölüme yatışlarını duyurmak için meydana çıktığımızda iki anne olmamıza rağmen onlarca polisi karşımıza yığıyorlar. Bu nasıl kendini ifade etmektir” diye tepki gösterdi.
Bölek’in ve bir diğer Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in sağlık durumlarının kritik aşamayı geçtiğinin altını çizen Bilgi, son olarak şunları söyledi: “Korkunca ne olacak geri adım atacaksın. Sen geri adım attıkça baskı senin üstüne daha fazla gelecek. O yüzden korkmaya gerek yok. Elimizde canımızdan başka neyimiz var? Benim kızım öldükten sonra bu hayat neye yarar. Korkuyu yenmek gerekiyor. İnanın o zaman kazanacaklar. Kızımı yaşatmak bütün toplumun sorumluluğundadır. Çünkü o halkın sanatçısıydı.”