Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçen hafta kabul edilen ‘torba yasa’nın 50. Maddesi’yle birlikte baca filtresi olmayan 15 termik santrale kirlilik salınımı konusunda gerekli mevzuata uymaları için tanınan süre 2.5 yıl daha uzatıldı. Çevre örgütleri ve iklim aktivistleri değişikliğin kabul edilmesine ve verilen ek süreye büyük tepki gösterirken; Makine Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu'nun raporu, 'alım garantisi' adı altında devletin aralarında filtresiz termik santrallere sahip olanların da bulunduğu enerji şirketlerine yüz milyonlarca Türk Lirası teşvik verdiğini ortaya koydu. Devletin kanuna göre zorunlu olan çevre düzenlemelerini yapmaları halinde termik santrallere ek teşvikler de verdiği kaydedilirken, filtresiz termik santrallere bir destek de CNN Türk'ten geldi. CNN Türk ekranlarında dün yapılan bir yayında mevzuata uymaları için verilen süre 4. kez uzatılan termik santrallerden bir tanesinin filtre değişimi için üretime 10-12 günlük bir ara vermesi halinde "on binlerce kişinin elektriksiz kalacağı, metroların çalışmayacağı bir kara tablo" çizildi.
AKP ile MHP milletvekillerinin oyları ve değişikliğe itiraz eden muhalefet milletvekillerinin de düşük katılımıyla kabul edilen 50. Madde'yle, 2013-2015 yılları arasında özelleştirilen ve kükürt giderim tesisi olmadığı için yasal sınırların üzerinde kirletici salan termik santrallere 'çevre mevzuatına uyuma yönelik yatırımlara dair yapım sözleşmesi ile iş termin planı'nı 30 Haziran'a 2020'ye kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na teslim etmeleri şartı getirildi. Planı teslim etmeyen ya da etmesine rağmen 4 ayda bir gerçekleştirileceği söylenen denetlemelerden geçemeyen santrallerin ise yasadakinin 20 katına kadar para cezasına çarptırılması kararlaştırıldı. Termik santrallere mevzuata uyma adına sundukları plandaki adımları atmaları için verilen son süre de 30 Haziran 2022 oldu.
TIKLAYIN - Milletvekilleri, iklim krizi mücadelesini yarı yolda mı bıraktı?
Çevre örgütleri ve iklim aktivistleri daha önce de Şubat 2019'da Meclis'e getirilen ancak kamuoyu tepkisinden sonra partilerüstü bir kararla geri çekilen uzatma kararının bu kez onaylanmasına büyük tepki gösterdi. Türkiye'nin en çok izlenen televizyon kanallarından biri olan CNN Türk ise, dünkü yayınında 15 termik santrale 2.5 yıl daha 'öldürme izni' veren değişikliğin 'ekonomik sonuçlarını' anlattı ve on binlerce kişinin elektriksiz kaldığı, sanayi üretiminin aksadığı bir tablo çizdi.
CNN Türk spikeri Beste Uyanık, yapılan değişikliğin içinde yer alan termin planının 30 Haziran 2020'ye kadar teslim edilmesi gerekliliği konusunu Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un yeni ortaya attığı bir gelişme gibi izleyenlere aktarırken, bu planı sunmaları halinde de an itibariyle filtresiz bir şekilde çalışan termik santrallerin bunu 31 Aralık 2022'ye kadar yapmayı sürdürecekleri bilgisine ise haberinde yer vermedi.
Programda, 2013'ten bu yana filtre konusunda mevzuata uymaları için devlet tarafından 3 kez ek süre tanınan termik santrallerin filtrelerini değiştirmek için 10-12 günlük bir araya ihtiyaçları olduğunu kaydeden Uyanık'ın, "Bir bakalım bu 10-12 günlük süre ne demek" diyerek anlattığı mali tablo şöyleydi:
“O santralin 10 gün durması demek, 32 bin kişi enerjisiz kalacak demek. Bu tek bir santral, 15 santral birleşirse bu oran 500 bin kişiye çıkacak, 10 günde 500 bin kişi mağdur olacak. 35 bin konut dediğimiz, 750 bin konuta çıkacak 15 termik santral de aynı anda filtreleme işlemine girerse. Yatağan’daki santrali durdunuz 10-12 gün, 12 bin metro seferinin iptal edileceği kadar bir enerji kaybı yaşanacak ve 8 bin 900 makine de çalışamayacak, sanayiye de vuracak.”
Uyanık, Yatağan Termik Santrali'nin etrafında çekilen görüntülerin önünde "Çevre de çok önemli, filtre takmalılar ama filtre takmaları için geçen sürede başımıza neler geleceğini duymak ister misiniz" cümlesini kurarak 'mali kara tabloyu' anlatırken, Greenpeace'in 'Kömür Hikâyeleri' serisinde gazeteci Doğu Eroğlu'na konuşan Yatağanlı Tayyibe Demirel ise termik santrallerle ilgili şunları söylemişti:
Öte yandan, filtresiz termik santrallere tanınan ek sürenin Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesinden önce Plan ve Bütçe Komisyonu'nda söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da CNN Türk yayınındakine benzer bir noktaya dikkat çekmiş ve söz konusu santrallerin Türkiye'nin elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 17-18'ini karşıladığını aktararak bu nedenle ilave bir süre verilmesi gerektiğini savunmuştu.
Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu'nun yayınladığı 'Türkiye'nin Enerji Görünümü 2018' başlıklı raporda yer alan, Makina Mühendisi Orhan Aytaç tarafından hazırlanan 'Santrallerimizin Kapasite Kullanım Oranları' bölümü ise hem CNN Türk'ü hem de Bakan Yardımcısı Tancan'ı haksız çıkarıyor.
Raporda yer alan bilgilere göre, Türkiye'nin anlık en yüksek güç talebi 2016 yılında 11 Ağustos günü 44.734 MW olarak, 2017 yılında ise 26 Temmuz günü 47.660 MW olarak gerçekleşti ve ilgili yılların 30 Haziran tarihlerinde ise Türkiye'nin kurulu güç kapasitesi sırasıyla 76.550 MW ve 80.343 MW'tı. Yani, 2016 ve 2017 yıllarında enerji talebinin maksimuma çıktığı günlerde bile ihtiyacın kapasiteye oranı yüzde 58,1 ve yüzde 59,3'te kaldı. Raporda, bu duruma dair, "Bu oranlar en yüksek ihtiyaç anında bile santrallerin yaklaşık yüzde 40’nın kullanım dışı olduğunu göstermektedir" yorumu yapıldı.
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de oylama öncesinde Meclis'te yaptığı konuşmada benzer bir noktaya dikkat çekmiş ve "Elektrik ihtiyacı var, kocaman bir yalandır, Türkiye'de ihtiyaçtan fazla üretim söz konusudur" demişti. Çepni, daha sonra T24'e yaptığı açıklamada da "Türkiye’nin neredeyse 3’te 1 oranında fazla üretimi var, talepten fazla üretim var. İhtiyacı var demek külliyen yalan. Bunlar devletin kendi verilerinden görülüyor, fazla fazla üretim var" diye konuştu.
Filtresiz üretime devam eden santrallerin 'çok eski' olduklarını ve 'ekonomik olarak da zarar ettiklerini' savunan Çepni, "Bu santrallerin, en önemli kaynakları devletten aldıkları teşvikler. Neresinden bakarsanız bakın, usülsüzlük tatsızlık baştan aşağı akıyor" ifadesini kullandı. Çepni'nin dikkat çektiği teşvikler, BirGün gazetesinin perşembe günü Ozan Gündoğdu imzasıyla yayımladığı "Teşvik santralleri" haberinde de yer aldı. Gündoğdu'nun haberine göre, filtresiz bir şekilde 2.5 yıl daha üretim yapmaya devam edecek santrallerin bir kısmına da sahip olan enerji şirketlerinin Eylül 2016-Aralık 2019 tarihleri arasında 'alım garantisi' sebebiyle devletten aldıkları ilave ödemeler şöyle:
-Çelikler (2.5 yıl daha öldürme izni verilen Afşin Elbistan, Seyitömer, Tunçbilek ve Orhaneli termik santrallerini bünyesinde bulunduruyor): 727 milyon TL -İçtaş-Limak (Kemerköy ve Yeniköy termik santralleri): 689 milyon TL-Konya Şeker (Kangal ve Soma termik santralleri): 630 milyon TL-Bereket (Çatalağzı ve Yatağan termik santralleri): 573 milyon TL-Ciner (Çayırhan Park Termik Santrali): 256 milyon TL
Madde 50 ne getiriyor? Düzenlemeye göre;"MADDE - 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "31/12/2019” ibaresi "30/6/2022” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya "üretim faaliyeti durdurulamaz ve” ibaresinden sonra gelmek üzere "çevre mevzuatına uyuma yönelik yatırımların gerçekleştirilmemesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanmaması nedeniyle” ibaresi ve ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir. "Ancak çevre mevzuatına uyuma yönelik yatırımlara dair yapım sözleşmesi ile iş termin planını 30/6/2020 tarihine kadar Bakanlığa sunmayan üretim tesisleri bu haklardan yararlanamaz. İş termin planı sunulan üretim tesisleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu iş termin planına uyum açısından 1/7/2020 tarihinden itibaren 4 ayda bir denetlenir. Yapılan her bir denetimde bu iş termin planına uygun olmadığı tespit edilen tesislere 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununda yer alan ilgili idari para cezaları yirmi kat artırılarak uygulanır. İş termin planındaki herhangi bir işin yapımının belirtildiği süreye göre bir yıl geciktiğinin tespiti halinde üretim tesisinin faaliyeti durdurulur. Bu madde kapsamında verilen idari para cezalarına karşı dava açılması cezanın tahsil işlemlerini durdurmaz.” Hangi santraller 50. Madde'den faydalanacak ve bu santraller kime ait?Düzenlemeden 12 ilde bulunan 15 termik santral faydalanacak. Çevre Mühendisleri Odası’nın verdiği bilgilere göre; Çanakkale Çan 18 Mart Termik Santrali, Şırnak Silopi Termik Santrali, Kahramanmaraş Afşin Elbistan A Termik Santrali, Karabük Kardemir Termik Santrali, Kütahya Tunçbilek ve Seyitömer Termik Santralleri, Manisa Soma A ve B Termik Santralleri, Sivas Kangal Termik Santrali (1. ve 2. üniteler), Zonguldak Çatalağzı Termik Santrali, Ankara Çayırhan Termik Santrali, Muğla Yeniköy Termik Santrali, Muğla Kemerköy Termik Santrali, Bursa Orhaneli Termik Santrali ve Kahramanmaraş Afşin Elbistan B Termik Santrali bu kapsamda yer alıyor. Afşin Elbistan A Terminali, Seyitömer, Tunçbilek ve Orhaneli Çelikler Holding'e; Çayırhan Park Ciner Enerji'ye; Kangal ve Soma Konya Şeker Enerji'ye; Kemerköy ve Yeniköy Limak Enerji ve İçtaş Enerji ortaklığına, Çatalağızı ve Yatağan termik santralleri de Bereket Enerji'ye ait. Süreç nasıl işledi?2013 yılında, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun Geçici 8'inci Maddesi ile özelleştirme kapsamına alınan termik santrallerin rehabilitasyon ve filtrasyon sistemi kurmalarının üç yıl ertelenmesi öngörüldü. Santrallerin özelleştirilmesinin ardından ise bu santrallara çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2018'e kadar süre tanındı. 2016'da yapılan düzenlemeyle de bu süre Aralık 2019'a kadar uzatıldı. Süre uzatımı teklifi, Şubat ayında da Torba Yasa Tasarısı’nın 45'inci Maddesiyle gündeme geldi. Çevre yatırımı muafiyeti süresinin Aralık 2021'e kadar uzatılmasını öngören yasa teklifinin geri çekilmesi için Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından Change.org üzerinden 68 bin imza toplandı. Teklif, çevre ve sağlık kuruluşlarının tepkisi sonrası Meclis'te grubu bulunan AKP, CHP, HDP, MHP ve İyi Parti'nin ortak önergesi ile geri çekildi. |
CNN Türk, 15 termik santraline baca filtresi takılması durumunda ortaya çıkacak maliyetlerin anlatıldığı perşembe günkü yayınına gelen tepkilerin ardından cuma günü bir açıklama yayınladı. Beste Uyanık yayının çarpıtıldığını söylediği açıklamada, "11.30'da ve 17.30'da iki farklı yayın yaptık. Amacımız termik santrallerin filtresiz çalışmasını gündeme getirerek dev işletmecilerin daha hızlı aksiyon almasını sağlamaktı. Bir algı operasyonu var, kesilerek sosyal medyaya servis edilen görüntüler var" dedi.
Açıklamada, 11.30'daki yayında termik santrallere filtre takılmasının oluşturacağı maliyetlerin anlatılmasının ardından Uyanık'ın "Bir baca görüntüsüyle başladı bu iş, çevreden başladık ekonomimizi ne kadar etkilediğini görüyoruz. Dev işletmecilerin termik santrallere filtre takılmayı ertelemelerinin nedeni bu. Burada iki konu var elimizde. İnsan sağlığı mı ekonomi mi? Maksimum 6 ay içinde bu filtreler gelmeli. Bu kadar çevre farkındalığının olduğu bir Türkiye'de yakışmıyor bu. Evet milyon dolarlık bir ek yük bindirecek ama uzun vadede daha temiz bir Türkiye ve dünyaya bizi götürecek" dediği yayın kesiti de paylaşıldı.
Sosyal medyada yayılmış olan 17.30'daki yayının maliyetlerin anlatılmasından önce önceki saniyeleri de paylaşılan CNN Türk yayında, termik santrallerin baca filtreleri takılırken 10-12 gün çalışmadığı dönemin maliyetinin anlatılmasından önce "Türkiye'de 15 tane termik santral var. Termik santrallerin filtrelenmesi çok önemli" ifadeleri yer aldı.
CNN Türk, Twitter hesabından paylaştığı mesajda da şu ifadelere yer verdi: "Dün termik santrallerle ilgili, santral işletmecilerinin argümanlarını yazdığımız ve devamında bunların filtre takılmaması gerekçesi olamayacağını belirttiğimiz grafikli yayın linç kampanyasına konu edildi. Yayının nasıl çarpıtıldığını Beste Uyanık anlattı"