Ömer Koç: Bugünü anlamak imkânsız hale geldi, yarını okumak ise kehanet addediliyor

Ömer Koç: Bugünü anlamak imkânsız hale geldi, yarını okumak ise kehanet addediliyor

Koç Topluluğu’nun bayilerle buluşma, fikir paylaşımı yapma, yıllık hedefleri ve stratejileri belirlemek için 2003 yılından itibaren düzenlenen Anadolu Buluşmaları’nın 28’incisi Ankara’da gerçekleştirildi. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ve Koç Holding üst yönetiminin de yer aldığı toplantıya Ankara’nın yanı sıra Bolu, Çankırı, Kırıkkale ve Kırşehir bayileri de geniş katılım gösterdi.

Atatürk'ün Ankara'ya ilk ziyaretinin 100. yıl dönümünde 

Bizden Haberler Dergisi'nde yer alan habere göre, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, toplantının açılış konuşmasına bu yılki toplantıyı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara’yı ilk ziyaretinin 100'üncü yılında yaptıklarını söyleyerek başladı.

Ömer M. Koç, “Anadolu Buluşmaları toplantımızın Ankara'da düzenlenmesi elbette tesadüf değil. Cumhuriyet'le eş zamanlı olarak Ankara'da filizlenen Koç Topluluğu, ülkemizle birlikte büyürken çağın gerektirdiği değişimlerin öncüsü oldu; aynı zamanda kurtuluş ve kuruluş ruhunu daima muhafaza etti, etmeyi de sürdürecektir” dedi.

"Hedef daima en yüksek standartlar"

Bayileri her zaman Koç Ailesi'nin bir ferdi olarak gördüklerini vurgulayan Ömer M. Koç, Anadolu Buluşmaları toplantılarının, onlarla doğrudan temas kurmaya fırsat tanıyan ve birlikte ne kadar büyük bir aile olduklarını tekrar hatırlamalarına vesile olan çok önemli bir platform olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:

“Türk iş dünyasının öncü kuruluşu olarak; dürüstlüğe ve adalete dayalı iş ahlakımızdan ürünlerimizin kalitesine, markalarımızdan teknoloji gücümüze kadar her zaman en yüksek standartları hedef alıyoruz. Daha da önemlisi ülkemizin gurur kaynağı olan müesseseler ve insanlar kazandırmaya devam ediyoruz. Yıllardır iftiharla taşıdığımız bu bayrak, siz değerli bayilerimizle birlikte ülkemiz için yarattığımız en büyük değerdir.”

"Dünyada dengeler değişiyor"

Dünyadaki son toplumsal ve ekonomik gelişmelere değinen Ömer M. Koç, dünya genelinde; politik ve ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçtiğimizi ifade ederek şunları söyledi:

"Rekabet koşulları her geçen gün zorlaşıyor. Liberal ekonomik düzenin istikrarını yitirdiği bir ortamda; iş dünyası, yeni yatırımlar konusunda daha temkinli davranmak zorunda kalıyor. Dünün siyasi ve ekonomik gerçekleriyle bugünü anlamak imkansız hale geldi. Yarını okumak ise kehanet addediliyor." Ömer M. Koç dünyadaki farklı eğilimlere ve yaklaşımlara da dikkat çekti:

“Çin; bir yandan ekonomisini giderek daha liberal hâle getirirken diğer yandan ‘Bir kuşak bir yol’ projesiyle kendi hinterlandında ekonomik ve politik iş birliğine önderlik ediyor. Kapitalizmin, serbest piyasa ekonomisinin ve tam rekabetçiliğin beşiği olan Amerika, gümrük vergilerini artırıyor ve daha içe dönük politikalar benimsiyor. İngiltere gibi köklü demokrasi kültürüne sahip bir ülkede bile politikacıların, basiretsizlikleriyle sürüklendikleri Brexit sürecini daha da büyük bir kaosa dönüştürmeyi başarmış olmaları hayret verici. Son haftalarda dünyanın en büyük finans merkezlerinden Hong Kong'da, Güney Amerika'nın en müreffeh ülkesi Şili'de, Avrupa'nın en güzel şehirlerinden Barselona'da, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yüzbinlerce insanı sokağa döken sebepler farklı olsa da küresel ölçekte yayılan mutsuzluğu endişe verici bir ortak payda olarak görüyorum.” Böylesine şanssız zamanlarda; hukuki çerçeveyi ayakta tutacak; sağlam kurumsal mekanizmalar gerektiği vurgulayan Ömer M. Koç, "Herşeye rağmen; Amerika’da ve İngiltere’de; yargı ve denetleme mekanizmalarının siyasi baskılardan ari olarak işleyişini görmek; insanı bir nebze ferahlatıyor. Bu, önemle not edilmesi gereken bir husustur" dedi.

Bu genel resim içinde Türkiye’nin bulunduğu bölgedeki son gelişmelere de değinen Ömer M. Koç, küresel ve bölgesel dinamiklerin etkilerinin ülkemizde de yakından hissedildiğini kaydederek, kurumsallığın önemini vurguladı:

“Çalışmalarını takdirle takip ettiğimiz; değerli akademisyen Daron Acemoğlu’nun da ısrarla vurguladığı gibi; kurumların olmadığı ya da zayıflatıldığı bir memlekette; ekonomik kalkınmadan bahsetmek ne yazık ki mümkün olamıyor. Üzerinde yaşadığımız topraklar; benzersiz güzelliği ve stratejik konumuyla; insanımız için büyük bir nimet. Ancak, aynı zamanda; dünyanın en çetin bölgesel sorunlarının bazılarının ortasındayız. Bunların dışında kalabilmek ise giderek zorlaşıyor. Suriye’de 2011 yılından beri devam eden iç savaş ve insanlık krizi; misafir ettiğimiz 4 milyona yakın göçmen; ve sınırlarımızda sebep olduğu tehlikelerle birlikte; bizim de sorunumuz haline geldi. İç ve dış siyasetimizde; hatta ekonomimizde çok önemli etkileri olan bu meselenin; ne zaman sulh ile neticeleneceği öngörülemiyor." İnsanımıza güvenmenin önemini vurgulayan Ömer M. Koç sözlerine şöyle devam etti: "Demokrasimizi üstün standartlara yükseltir ve kurumsal mekanizmalarını da güçlendirirsek toplumsal huzur ve ekonomik refah için gerekli altyapıyı sağlamış oluruz. Bizim insanımızın mayası, coğrafyanın dahi kaderini değiştirebilecek niteliktedir. Belirsizlikler içinde bugüne ilişkin riskleri yönetirken gelecek için de hazırlanmamız gerekiyor.”

"Ülkemizden kazandığımızı insanımızla paylaşıyoruz"

Kısa vadeli dalgalanmaların, kendilerini uzun dönemli hedeflere odaklanmaktan alıkoyamayacağını belirten Ömer M. Koç, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Memleketimizin ekonomisi için elimizden gelen bütün gayreti göstermenin ötesinde ülkemizden kazandığımızı insanımızla paylaşmayı ‘üstümüze vazife’ addediyoruz. Yurttaşlarımıza, bilim, eğitim, kültür ve sanat alanlarında hizmet etmenin sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Bu vizyonla ülkemizin ilk özel vakfı olarak kurulan Vehbi Koç Vakfı, 50'nci yılını kutluyor. Yarım asır boyunca burs vererek, eğitim kurumları açarak, sağlık ve kültür alanında önemli hizmetler sunarak yaklaşık 1,4 milyar dolar tutarında yatırım harcaması yapan vakfımız, milyonlarca insanın hayatına dokundu. Şirketlerimizi, çalışanlarımızı ve bayilerimizi; farklı konular etrafında birleştiren ‘Ülkem İçin’ projesiyle de ‘ortak değer’ yaratmayı sürdürüyoruz.”

"Katma değer yaratmaya devam edeceğiz"

Koç Topluluğu'nun tüm başarılarında güçlü bayi teşkilatının payının çok büyük olduğunun altını çizen Ömer M. Koç sözlerini şöyle tamamladı:

“Sayısı 9 bine yaklaşan bu güç, Topluluğumuzun en önemli rekabet avantajıdır. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz. Koşullar nasıl olursa olsun, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarılarımızı çok daha ileriye taşıyacağız. Ülkemize ve demokrasiye olan inancımızla hep birlikte katma değer yaratmaya, yatırım yapmaya, istihdam sağlamaya ve gücümüzü aldığımız ülkemizin kalkınması için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz.”