İlk veriler, diğer varyantlara kıyasla daha az insanın hastanede tedaviye ihtiyaç duyduğunu, bu sayının yüzde 30 ila yüzde 70 düzeyinde azalma potansiyeli olduğunu gösteriyor.
Ancak Omicron daha hafif olsa bile, vaka sayılarının çok yüksek seyretmesinin hastaneledeki kapasite üzerinde baskı oluşturabileceğine dair endişeler devam ediyor.
Birleşik Krallık genelinde vaka sayısı Çarşamba günü ilk kez 100 bini aştı.
Hızla yayılan Omicron varyantıyla ilgili daha fazla bilgi elde edilmesiyle ülkeler bu virüse karşı daha etkili önlemler alabilecek.
İskoçya'daki araştırma çok az vakaya dayanıyor ve en fazla risk altında olan 65 yaş üzeri az sayıda kişiyi kapsıyor.
Ayrıca Omicron varyantının daha hafif olsa bile, çok sayıda vakanın bir anda hastaneye yatması nedeniyle sağlık sistemi üzerinde baskı oluşturabileceği endişesi dile getiriliyor.
İskoçya'daki dar kapsamlı çalışma, koronavirüsü ve hastaneye kaldırılan insan sayısını izledi.
Delta varyantı ile aynı şekilde ilerlemesi halinde Omicron varyantında da belli bir sürede 47 kişinin hastaneye yatması bekleniyordu, ancak şu an bu sayı sadece 15.
İskoçya Halk Sağlığı Covid-19 direktörü Dr Jim McMenamin, bunu "iyi haber" olarak niteledi.
Bu arada, Güney Afrika'da yapılan başka bir araştırma da insanların Omicron için hastanede tedaviye ihtiyaç duyma olasılığının daha düşük olduğuna işaret ediyor.
https://www.youtube.com/watch?v=2BFgQg9xKWE&t=3s&ab_channel=BBCNewsT%C3%BCrk%C3%A7e
Araştırmanın sonuçları, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve İngiltere hükümetinin bilim danışmanları ile paylaşıldı.
Edinburgh Üniversitesi'nden Prof Mark Woolhouse, "Bireysel bir enfeksiyon, çoğu insan için nispeten hafif olabilir, ancak tüm bu enfeksiyonların bir anda Ulusal Sağlık Servisi NHS üzerinde ciddi bir yük oluşturma potansiyeli devam ediyor" dedi.
Omicron'un önceki dalgalara veya şu anda dolaşan diğer varyantlara kıyasla, hastanede tedaviye ihtiyaç duyulması olasılığının yüzde 70-80 daha az olduğunu gösterdi.
Ancak, Omicron nedeniyle hastaneye kaldırılan hastalar açısından sonuçlarda bir fark olmadığı belirtiliyor.
Güney Afrika'daki Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden Profesör Cheryl Cohen, verilerin, diğer varyantlara kıyasla Omicron'un şiddetinin daha az olduğuna dair olumlu bir sonuç ortaya koyduğunu söylüyor.
Omicron varyantının daha düşük şiddette seyretmesi hem bu varyantın özelliklerine, hem de aşı ve enfeksiyon sayesinde artan bağışıklığa bağlanıyor.
Londra'daki Imperial College'da yapılan analizler, Omicron mutasyonlarının onu Delta varyantına göre daha hafif bir virüs haline getirdiğini gösteriyor.
Koronavirüse karşı hiçbir bağışıklık olmaması halinde, delta varyantına kıyasla Omicron varnatında hastanenin acil servisine başvurma ihtimali yüzde 11 daha az.
Ancak aşı ve enfeksiyon seviyesi yükseldiği için bu durum artık daha az kişi için geçerli.
Nüfus içinde gelişen bağışıklık durumu da gözetildiğinde, Omicron enfeksiyonu ile hastaneye yatma riski yüzde 25-30 düzeyinde azalırken, hastanede bir günden fazla kalma riski de yüzde 40 düşüş gösteriyor.
Imperial College araştırmasını yürüten ekipten Prof. Neil Ferguson, bunun "bir ölçüye kadar iyi haber" olduğunu söylüyor. Ancak bu düşüşün modellemede büyük bir değişiklik yaratacak düzeyde olmadığını belirterek, Omicron'un hızlı yayılması nedeniyle hastanaye başvuran kişi sayısının hala yüksek seyredebileceği ve bunun sağlık servisi üzerinde baskı oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.
Omicron'un laboratuvar incelemeleri, bu varyantın neden daha hafif olabileceğine dair veriler sunuyor.
Hong Kong Üniversitesi araştırmaları, Omicron'un üst solunum yollarını enfekte etmede etkili iken, daha fazla hasara yol açabileceği akciğer dokusuna inemediğini göstermişti.
Cambridge Üniversitesi araştırmaları da Omicron varyantının akciğer hücrelerini birbirine yapıştırmada diğer varyantlar kadar etkili olmadığını ortaya koymuştu. Ağır hastaların akciğerlerinde genellikle bu sorun ortaya çıkıyordu.
İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı'nın, Omicron varyantının ne ölçüde ağır olduğuna ilişkin gerçek vakalara dayalı ilk verilerini yakında yayınlaması bekleniyor.