Omicron dalgası dünyayı sarsıyor. Bilim insanları, siyasetçiler ve halklar, bunun hayatlarımızı nasıl etkileyebileceğini kavramaya çalışıyor.
İngiltere'de ve çeşitli Avrupa ülkelerinde bu varyantla mücadele edebilmek için önlemler sıkılaştırılıyor.
Omicron hakkında sürekli yeni bilgiler paylaşılıyor. Bunların bir kısmı endişe verici, bir kısmı da olumlu haberler. Peki bütün bunlar ne anlama geliyor?
Aklımızda çıkmış olabilir fakat şu an bulunduğumuz nokta, geçen yılın aynı günlerine göre çok daha olumlu.
Geçen yıl Noel'de aynı evde yaşamayanların görüşmesine izin verilmemişti.
2020'nin son döneminde çıkan Alfa varyantı Kasım'dan itibaren kapanma önlemlerine yol açmış, yılbaşından hemen önce de ilk aşılama faaliyetleri başlatılmıştı.
Bu yılki kurallar ve kısıtlamalar ise geçen yıla kıyasla daha gevşek.
Omicron varyantına yakalananlarda önceki varyantlara kıyasla hastalığı ağır geçirme ihtimali daha düşük.
Dünya genelindeki araştırmalar, Omicron'un Delta'dan daha hafif olduğunu ve hastaneye yatma ihtimalinin yüzde 30 ile yüzde 70 arasında daha düşük olduğunu gösteriyor.
Omicron çoğu kişide soğuk algınlığı gibi boğaz ağrısı, burun akıntısı ve baş ağrısına yol açıyor. Ama bunlar, herkesin hastalığı hafif geçireceği anlamına gelmiyor.
Virüsün geçirdiği mutasyonlar onu daha zararsız kılmış gibi gözüküyor ama bunda aşıların ve önceki Covid-19 dalgalarının rolü de unutulmamalı.
Hastanelerin Omicron dalgasıyla başa çıkıp çıkamayacağını belirleyen tek şey hastalığın ağırlığı değil: Denklemin diğer yarısını da bulaşma hızı oluşturuyor.
Omicron'un hastanelik etme ihtimali yüzde 50 daha düşükse fakat bulaşma hızı iki katıysa, bu ikisinin etkisi birbirini götürür.
Omicron'un gerçekten başarılı olduğu alan insanlara bulaşmak. Diğer varyantlardan daha hızlı yayılıyor, önceki aşılar ve enfeksiyonlardan kaynaklanan bağışıklığın etrafından dolaşabiliyor.
İngiltere'de Perşembe günkü vaka sayısı neredeyse 120 bine ulaştı. Üstelik Omicron olan herkesin test yaptırmadığını ve birden fazla defa enfekte olanların verilere eklenmediğini göz önünde bulundurunca gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu tahmin edebiliyoruz.
Koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığının ağırlaşmasını etkileyen en büyük risk faktörü yaş olageldi.
İngiltere'de Omicron vakalarının ve hastaneye kaldırılanların büyük kısmı 40 yaş altı. Bu yüzden Omicron daha yaşlı gruplara bulaştığında onları nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz.
Bu varyantın bağışık sistemlerinin kısmen etrafından dolaşması, Delta varyantına kıyasla daha fazla kişinin enfekte olmasına yol açabilir.
Omicron'a karşı iki doz aşının koruması yetersiz, bu nedenle İngiltere'de hatırlatma dozu programı hızlandırıldı.
31 milyondan fazla kişiye üçüncü doz aşı yapıldı.
Fakat aşıların Omicron'a yakalanmaya karşı etkisi 10 haftadan sonra azalıyor gibi gözüküyor.
Omicron'u ağır geçirme ihtimaline karşı koruma ise çok daha uzun süre devam ediyor.
Omicron'a yakalananlar yeni ilaçlar sayesinde hastanelik olmaktan kurtulabilir.
Aralarında kanser hastaları ve organ nakli yaptıranların da bulunduğu yüksek riskli gruba bu ilaçlardan veriliyor.
Molnupiravir, Omicron'un bedenlerimizde çoğalmasını sekteye uğratan ve hastaneye yatış riskini yüzde 30 azaltan bir ilaç.
Sotrovimab ise virüsleri etkisizleştiren ve hastaneye yatış riskini yüzde 79 azaltan bir antikor tedavisi.
İki tedavi de virüsü baskılayarak bağışıklık sisteminin devreye girmesi için olanak sağlıyor.
Omicron dalgası hastaneye yatan insan sayısını artırırken hastanede onlara bakacak kişi sayısını da azaltabilir.
İngiltere'de Omicron'a yakalanan çok sayıda kişi arasında doktorlar, hemşireler ve diğer Ulusal Sağlık Sistemi çalışanları var. Onların da izole olması gerektiği için o süreçte çalışamıyorlar.
19 Aralık'ta Covid nedeniyle izinli olan sağlık çalışanlarının sayısı, bir önceki haftaya göre yüzde 54 artarak 19 bine çıktı.
İngiltere'deki hastane ve ambulans çalışanlarını temsil eden NHS Providers, sağlık hizmetlerinde bugüne kadarki en yoğun Noel döneminin yaşandığını söylüyor.
Hastanelerdeki yetişkin yataklarının yüzde 94,5'i dolu. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 89'du.
Burada esas soru, lehimize olan gelişmelerin (hastalığın hafif geçmesi, antiviral ilaçlar ve hatırlatma dozlarının varlığı) bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir hızda yayılan bu varyantla başa çıkmak için yeterli olup olmayacağı.
Yoksa Omicron ile başa çıkmak için daha fazla kısıtlama şart mı?
Hastalığın yayılma hızı, bunu çok kısa süre içinde öğreneceğimiz anlamına geliyor.