Koronavirüsün Omicron varyantına yakalananların sayısı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artıyor. Bununla beraber PCR testi yaptırma, karantina uygulama, ilaç kullanma ve temaslı olma durumuyla ilgili kurallarda bir değişiklik olup olmadığı merak ediliyor.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu'nun dünkü toplantısı sonrası, koronavirüs testleri pozitif çıkanlar için karantina süresi, 14 günden 7 güne indirildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, "Omicron varyantı beklendiği üzere önemli bir vaka artışına neden olmuş durumda. Vaka sayılarındaki artış hastanelere henüz benzer oranda yansımamıştır. Omicron varyantının diğer varyantlarla karşılaştırıldığında daha az hasta ettiğini söyleyebilmek için yeterli veri olmamakla birlikte mevcut işaretler endişeye sebep olmamaktadır" dedi.
BBC Türkçe'ye konuşan Bilim Kurulu Üyesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Bölümü'nden Prof. Dr. Pınar Okyay, bugünlerde Türkiye'de üst solunum yolu rahatsızlığı ile doktora giden kişilerin iki gruba ayrıldığını belirtiyor: Omicron ve Grip.
Prof. Okyay, "Omicron erken dönemde daha yoğun bir bulaş yapıyor. Test sonuçları gelinene kadar başkalarıyla temas edilmemesi çok önemli, özellikle ilk iki günde çok yaygın bir bulaş riski var" diyor.
Türkiye'de, semptom gösteren kişiler eskiden olduğu gibi ücretsiz bir şekilde PCR testi yaptırabiliyor.
Prof. Okyay, hastanın PCR testi sonucu gelene kadar kendisini izole etmesi gerektiğini söylüyor.
Covid-19 test sonucu pozitif çıkan kişilerin Omicron varyantı olup olmadığı bilinmediği için eski prosedür devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı'na göre karantina süresi 7 gün ve 7. günden sonra hafif ya da hiç semptom göstermeyen kişiler için karantina süresi bitiyor. Eğer koronovirüs testi pozitif olan kişi 5. gün test yaptırır ve sonucu negatif çıkarsa karantina süresi sona eriyor.
Filyasyon ekipleri ise artık ev ziyaretinden ziyade telefonla hastalara ulaşarak ilaç kullanmak isteyip istemediğini soruyor.
Filyasyon çalışmalarında yaşanan aksamalarla ilgili de konuşan Okyay, "Bu yönde bilgiler geliyor. Filyasyon çalışmalarında herkes çok yoruldu. Artık hastalar daha çok telefonla aranıyor" diyor.
İlaç kullanımında da Omicron varyantıyla yapılan yeni bir düzenleme olmadığına dikkat çekiyor: "Favipiravir hala dağıtılıyor fakat pek çok uzman bunların kullanılmamasıyla ilgili görüş belirtti. Basit semptomatik tedavi yapıyor çoğu kişi, parasetamol ve çinko almak gibi. Çok ağır olmadıkça bu hastalığın özgün bir tedavisi yok zaten".
Sağlık Bakanlığı'nca belirlenen kurallara göre, "son 3 ay içinde hatırlatma dozu aşısını olmuş ya da hastalığı geçirmiş Covid-19 temaslısı kişiler karantinaya alınmıyor".
Bu kişiler semptom takibi yaparak maske kullanımı ile günlük yaşamına devam ediyor. HES kodları riskli olarak görülmüyor.
Temaslı kişi aşısızsa ya da hatırlatma dozu aşısı üzerinden 3 ay geçmişse 7 gün karantinaya alınıyor.
Semptom takibi devam ediyor ve 5. gün test yaptırması gerekiyor.
Sonucu negatif çıkan kişiler karantinayı erken sona erdirebilir.
PCR testi yaptırılmama durumunda ise karantina süresince HES kodları riskli hale geliyor.
Temaslı kişi belirlenirken semptomların ortaya çıkmasından önceki 48 saat ve asemptomatik vakalarda PCR testi için numune alınmasından önceki 48 saat içinde görüşülen kişiler değerlendirmeye alınıyor.
Prof. Okyay, Omicron varyantının daha çok üst solunum yollarında görülmesi ve hafif semptomlarla atlatılabilmesi nedeniyle, bazı kişilerin PCR testi yaptırmadığını aktarıyor:
"İnsanlar, hayatına devam etmek, işten geri kalmamak için ya da sadece işlemin rahatsız ediciliğinden dolayı PCR yaptırmak istemiyor. Ancak sistemde PCR sıkıntısı yok. Semptom gösteren kişiler hala ücretsiz olarak gidip hastanelerde test yaptırabiliyor".
Fakat Omicron vakaları son günlerde İngiltere, Fransa ve ABD gibi ülkelerdeki sayılara ulaşırsa PCR testi uygulamasının sürdürülebilir olamayabileceği de belirtiliyor.
Sağlık Bakanlığı 31 Aralık 2021'de, "Türkiye'de Baskın Hale Gelen Omicron Varyantının Son 10 Günlük Seyrine İlişkin Açıklama" başlığı altında yeni varyantın da ülkede yayıldığını açıkladı:
"Ülkemizde giderek yaygın hale gelen omicron varyantı hakkında sizleri bilgilendirmek isterim. Takip ettiğiniz üzere ülkemizde son 1 hafta içinde günlük vaka sayılarında önemli bir artış gerçekleşti. Bu artış beklenen bir gelişmedir. Omicron varyantı önceki varyantlara göre çok daha hızlı bulaşmakta ve hızla baskın hale gelmektedir".
Açıklamada ayrıca "Son 10 günde vaka sayıları ülke genelinde iki katına çıkmış olmasına rağmen hastaneye yatışlarda %4,6 artış yaşanmıştır. Yoğun bakım ve entübasyonda artış yaşanmamıştır. Son 1 ayda vefat eden vatandaşlarımızdan 60 yaş üzeri olanlar tüm vefatların %87,21'idir" denildi.
Ancak Prof. Okyay, Türkiye'de koronavirüs testi pozitif çıkan kişilerin Omicron varyantı olup olmadığının açıklanmadığını belirterek, "Biz sadece genel bir Covid-19 enfeksiyonu geçirdiğini söyleyebiliyoruz" diyor. Türkiye'nin genetik test kapasitesinin sınırlı olduğunu, bu nedenle yeni vakaların ne kadarının Omicron olduğunun bilinmediğini, Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda veriler sunması gerektiğini da ekliyor.
Omicron varyantının Türkiye'de de yüzde 90'lara ulaşarak baskın varyant haline geldiği belirlenirse o zaman alınan önlemlerde değişiklik olabilir.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter 5 Ocak'ta üzerinden, 100 bin kişi içinde bir haftalık toplam yeni Covid-19 vaka sayısı haritasını paylaştı, Omicron varyantının vaka sayısına oranıyla ilgili bilgilendirme yapılmadı.
https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1478771033255653377
Omicron'la beraber kış koşulları ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması da vaka sayılarındaki yükselişte etkili oluyor.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener de geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından yaptığı açıklamada uyarında bulundu:
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği de 16 Aralık 2021'de "Omikron varyantı önceki varyantlara kıyasla hem daha bulaşıcı hem de antikorlardan daha az etkilenen bir varyanttır. Yapılan çalışmalar hatırlatma dozlarının uygulanmasının korunmayı belirgin olarak artırdığını göstermektedir" diyerek aşının önemine dikkat çekmişti.
Prof. Okyay, "Tam aşılı diyebileceğimiz kişilerin oranı yüzde 60-65 bandında fakat bu kişilerin bir bölümü iki doz Sinovac olanlar. Bu aşıların üzerinden uzun zaman geçti. O nedenle acilen pekiştirme dozları yaptırılmalı" diyor ve okullarda artan Covid-19 vakalarına dikkat çekiyor:
"5-11 yaşındakileri aşıya açmamız gerekiyor. Aileler tereddüt ediyorlar. Bugün açsak bile aşılamanın korumaya geçmesi bir ayı bulacak. Bu dönemde vakalar çok artacak. 18 yaş grubu için Biontech aşısı onay aldı, hızlıca uygulamalıyız. Tünelin ucunda ışık göründü ama bu kışı bu önlemleri alarak geçirmeliyiz".
Prof. Şener dün Habertürk'e yaptığı açıklamada, "Covid-19 enfeksiyonu, çocukluk hastalıklarında da daha ağır seyretme potansiyeline sahip olan üst solunum yolları enfeksiyonlarından bir tanesi" dedi.
Okyay ise aşıyla ilgili çekincede güven faktörünün önemli olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye'de hastalığı geçiren kişilerde aşının etkisinin belirtilmesi gerekitiğini söyledi:
"Bakanlık kendi verilerini paylaşmak zorunda. Aşı olduğu için şu kadar insanı ölümden kurtardık diyebilmeliyiz".