Kuddusi Altan’ın Süleymaniye’de 20 yıldan beri kiracı olarak oturduğu tarihi ev, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü’nce (KUDEB) ‘onarıldı’. “Sokaktan evime bakıyorum saray gibi, eski dönem süslemeler, boyanmış pencereler... İçeri girdiğimde, kopup yere saçılmış tahta parçalarıyla deprem enkazı gibi. Üst kata çıkan merdivenler sallanıyor, yanlış bir adım atsam düşeceğim. Evin arkası tamamen çöktü, çatının bir bölümü açık. Karton koydum, rüzgâr gelmesini önlüyor.”75 yaşındaki Kuddusi Altan, önden şahane arkadan virane evini böyle anlatıyor. Radikal gazetesinin haberine göre, Süleymani’ye de Altan’ınki gibi, önüne ‘Onarıldı’ levhası asılıp içerisi viraneden farksız bırakılan bu evlerden en az üç tane var. Bugüne dek 45 binayı onaran Büyükşehir Belediyesi, üç evin trajik halini “Acil olanları onarıyoruz” diyerek açıklıyor.Kuddusi Altan oturduğu sokağın başında eşiyle birlikte fındık satarak geçiniyor. Evi beş ay önce ‘Tarihi Evleri Onarım Programı’ kapsamında ‘restore edildi’. Altan’ın verdiği bilgiye göre, dış cephesi onarılıp çatıya ve viraneyi andıran iç kısma dokunulmadı. Ve binanın ön cephesine, ‘Onarımı Tamamlandı’ yazılı levhası konuldu:“Biz içeride otururken onlar dört-beş ay çalıştı. Evin dış tarafını düzeltip boyadılar. İçeriye bir çivi dahi çakmadılar. Dışı saray, içi harabe oldu. Görevlilere, ‘İçeriyi düzeltmeyecek misiniz, bari merdivenleri yapın, yukarı çıkarken sallanıyor’ dedim. ‘Hayır’ dediler.”‘Acaba bu sabah uyanabilecek miyim?’Kuddusi Altan o ve eşi Fatmaana’nın binanın sadece ikinci katındaki odada oturabildiklerini anlatıyor: “Arka taraf açık olduğu için soğuk geliyor, kartonlarla kapattım. Soba kuramadığım için mazot varilini odada yakarak ısınıyorum. Tuvalet yıkılacak, banyo yaptığımız yer salonun ortasında.”Koşullar böyle ama yaşlı çiftin şu anda oturdukları binadan ayrılaması hayal: “Görevliler, ‘Burası tehlikeli yaşanmaz, çık’ dediler. Nereye çıkayım? Gidecek yerim mi var? Çıkabilsem bir dakika durmam. Ekmek almaya param yok. Onlar dışarısını onarıp içini bırakıyor sonra da ‘Çık’ diyorlar. Her gece korkuyla yatağıma giriyorum, sabah uyanabilecek miyim diye düşünüyorum.”‘Plaket asarak otopark mafyasını durduruyoruz’Kuddusi Altan’ın oturduğu evin önü süslenirken içinde de asgari bir iyileştirme yapılamaz mıydı? En azından arkasındaki göçük duvar örülemez miydi? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü’ne (KUDEP) sorduk. KUDEB Müdürü Mehmet Şimşek Deniz, binada kiremit altı kaplama yapılarak çatının onarıldığını, arka cephede diğer yapılardan kalma eklentiler olduğu için o bölgenin onarılamadığını söyledi. Bu tür bir çalışmanın yetkilerinin dışında olacağını belirten Deniz, “Geniş onarım için ‘Esaslı Bakım Onarım İzni’ almamız gerekiyor. Bunun için kapsamlı proje gerekir. Altı ay sürebilir” dedi. Acil yenilenme gerektiren bir durum olmadığı sürece binaların iç yapısını ev sahiplerinin onardığını söyleyen Deniz, “KUDEB kiriş, çatı, merdiven gibi ilk aşamadaki yerler onarır” diye konuştu. Deniz’e binanın sadece ön yüzü onarılırken neden plaket çakılarak “Bu bina Belediye tarafından onarılmıştır” diye yazıldığını da sorduk. Yanıt: “Otopark mafyasından korumak için resmi bir belge olsun dedik. Daha önce buraları mafya yakıyordu. Biz durdurduk.”