Onlar insansa biz neyiz ANKARA (A.A)

-Onlar insansa biz neyiz ANKARA (A.A) - 18.10.2011 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Haberleri izlerken 'İnsana, dolayısıyla kadına şiddet uygulayan insansa biz neyiz' sorusu akla gelmiyor değil. Kadına şiddet uygulamak güçlü olmanın değil, aslında zayıf olmanın göstergesidir'' dedi.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Salonu'nda, ''Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi'' kapsamında ''Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Konferansı'' düzenlendi.  Bakan Çelik, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sosyal hayatın ve çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden olduğunu söyledi. Günümüzde sıkça ayrımcılık sorununa rastlandığına işaret eden Çelik, ayrımcılığın günümüzde küresel tehdit olma özelliğini hala koruduğunu belirtti. İnsanlık tarihi kadar eski bir sorun olan ayrımcılığın, insanlığı, barışı ve huzuru kemiren bir virüs gibi kök saldığını vurgulayan Çelik, bu virüsün ırkçılığın da kaynağı olduğuna dikkati çekti.  Sadece kadına değil, yaratılan her şeye karşı yapılan şiddete tolerans göstermediklerini anlatan Çelik, hiç kimsenin tasvip etmeyeceği bazı hadiselerin de yaşandığını söyledi. Çelik, şöyle devam etti: ''Hemen hemen her gün bu tür olumsuz hadiseleri okuyoruz, izliyoruz ve üzülüyoruz. Bu haberleri izlerken 'insana, dolayısıyla kadına şiddet uygulayan insansa biz neyiz' sorusu akla gelmiyor değil. Ben, şuna inanıyorum, kadına şiddet uygulamak güçlü olmanın değil aslında zayıf olmanın göstergesidir. Kadını ikinci sınıf insan olarak gören, kadına karşı şiddet gibi cinsiyet faşizmini çağrıştıran yaklaşımların bizim dünyamızla ve inanç değerlerimizle bir ilgisi yoktur. Her türlü şiddetin önlenmesi konusunda herkese önemli görevler düşmektedir. Özellikle basının bu konuda çok daha hassas davranması, kadını bir meta olarak gösteren, kadına karşı şiddeti topluma karşı şiddete dönüştüren haber ve yayınlardan özenle kaçınması gereklidir.'' Çelik, kadınların sosyal hayatta gönüllülüğü arttıkça kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin aynı oranda azalacağına inandığını dile getirerek, Türkiye'nin son 9 yılda, kadının toplumsal statüsünün yükseltilmesi ve sosyal hayatta hak ettiği yeri alması konusunda da önemli mesafeler katettiğini söyledi. Kadının siyasette görünürlüğünün hızla arttığına işaret eden Çelik, 1999'da 22 olan kadın milletvekili sayısının son seçimlerde 78'e yükseldiğini söyledi. Siyasete kadın ilgisinin artmasının kendilerini memnun ettiğini ifade eden Çelik, bu sayının daha da artmasını temenni ettiklerini belirtti.  Çalışmanın bir hak olduğunu ve herkese eşit olarak sunulması gerektiğini vurgulayan Çelik, ağır ve tehlikeli işler dışında kadınların yapamayacakları iş bulunmadığını, ağır ve tehlikeli işler içinse kadınlara pozitif ayrımcılık uygulandığını anlattı.