Öpücük hastalığının adını belki ilk defa duyuyor olabilirsiniz, ama bu çok sık rastlanan ve dünyanın tüm ülkelerinde insanların yüzde 90-95'inin geçirdikleri bir enfeksiyondur. Hastalık insandan insana öpüşme ile bulaştığı için halk arasında daha çok “Öpücük Hastalığı” adı ile tanınır. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçukusta, Bugün gazetesine yaptığı açıklamada, öpücük hastalığının daha çok çocuklarda görüldüğünü söylüyor. Yaşa göre değişiyor Öpücük hastalığı, ağız ve boğaz salgınlarında bulunan virüslerin öpüşme ile geçmesinden başka, kan ve bazı kan ürünlerinin nakli ile de bulaşabilmektedir. Hastalığın kuluçka süresi erişkinlerde 30-50, çocuklarda ise 10-14 gün kadardır. Öpücük hastalığı, özellikle çocuk ve gençlerde ortaya çıkar. Hastalığın ağırlığı ve belirtilerin şiddeti hastanın yaşına bağlıdır. Hasta ne kadar küçük ise, hastalığın belirti vermeden sessiz geçirilme ihtimali o kadar fazladır, yaş ilerledikçe daha ağır belirtiler görülmeye başlar. Lenf bezleri büyüyor Öpücük hastalığının en önemli belirtileri yüksek ateş, boğaz ağrısı ve lenf bezlerindeki büyümedir. Ateş, genellikle 38-39 derece arasında, 2 hafta kadar devam eder. En çok boyundaki lenf bezlerinde büyüme olur. Bunlar, mercimek- leblebi iriliğinde, üzerine basmakla ağrıyan bezelerdir. Hastaların boğazları kızarmış, ödemli ve ağrılıdır, yemek yemede güçlük çekebilirler. Bazı hastalarda kulak ağrısı, bazılarında ise menenjittekine benzeyen ense ağrıları olabilmektedir. Birçok hastada karaciğer ve özellikle de dalak büyümesi vardır. Gövde ile kol ve bacakların üst kısımlarında çeşitli döküntü ve kabarıklar, yüz ve dudaklarda ödem görülebilir. Tedavisi Hastalığın özel bir ilacı yoktur ve hastaların çoğu 2-3 haftada kendiliğinden iyileşirler. Şikayetlerin yoğun olduğu dönemlerde yatak istirahatı gerekir. Hastalara belirtileri gidermeye yönelik ilaçlar, mesela ateş düşürücü, ağrı kesiciler verilebilir. Özel durumlarda kortizon tedavisi de yapılabilir. Bazı kişilerde çok uzun süre devam eden kronik yorgunluk sendromu gelişebilir. Ölümcül komplikasyonlar da görülebilir, ancak bunlar son derecede nadirdir. Hastalığı geçirenlerde ömür boyu devam eden bir bağışıklık oluşur. Ani hava değişimi bronşit yapar Akut bronşit, bronşların özellikle sonbahar ve kış mevsiminde ortaya çıkan iltihabıdır. Hastalık çoğu zaman soğuk algınlığını takiben meydana gelirse de seyrek olarak grip ve kızamık gibi hastalıklardan sonra da görülebilir... Akut bronşitin sebebi rinovirüs, coranavirüs, adenovirüs, parainfluenza virüsleri gibi solunum yolları virüsleridir. Bakteriler çok daha nadir olarak akut bronşite yol açabilirler. Virüs ve bakteriler dışında, bazı kimyasal maddeler ve zehirli gazların solunması da akut bir bronş iltihaplanması yaratabilmektedir. Risk faktörleri Akut bronşitin ortaya çıkmasında çevre ve iklim koşullarının büyük önemi vardır. Hava sıcaklığındaki ani değişiklikler, hava kirliliği, soğuk ve kuru hava akut bronşite zemin hazırlayan faktörlerdir. Sigara içilmesi, burundan nefes almayı engelleyen hastalıklar (burun kemiği eğriliği, polip, geniz eti...) da akut bronşit için risk yaratan faktörlerdir. Burun akar, hapşırık başlar Belirtiler hastaların çoğunda soğuk algınlığını takiben ortaya çıkar. Başlangıçta burun akıntısı, hapşırma ile gözlerde kızarma ve yanma gibi belirtiler vardır. Bunları kuru ve yakıcı bir öksürük ve boğaz ağrısı izler. Ateş yavaş yavaş yükselir. Akşamdan sonra 39’a kadar çıkan ateş görülebilir; bazı hastaların ise hiç ateşleri olmayabilir. Öksürürken göğüs kemiği arkasında batar tarzda şiddetli bir ağrı hissedilebilir. Yaşlı hastalarda öksürükle beraber nefes darlığı da olur. Birkaç gün içinde kuru öksürük yumuşamaya, sarı, yeşil renklerde ve yapışkan nitelikte balgam çıkmaya başlar. Bazı hastalarda halsizlik ve iştahsızlık da bulunabilir. Buhar banyosu iyi gelir Akut bronşit sıradan bir mevsim hastalığı olarak kabul edilebilir. Normal seyrinde 1-2 hafta içinde tamamen düzelir. Küçük bebekler, ileri yaştakiler ve kalp hastaları için tehlikeli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Akut bronşit tedavisi Birkaç günlük yatak istirahatının belirtilerin çabuk düzelmesi bakımından büyük önemi vardır. Hasta soğuktan korunmalı, oda havası nemli olmalıdır. Şiddetli öksürüklerde buhar banyolarının yararı vardır. Kesinlikle sigara içilmemeli, hava kirliliği, deodorant, böcek ilaçları ve diğer tahriş edici maddelerden kaçınılmalıdır. Akut bronşitin etkeni çoğu kez virüsler olduğu için antibiyotik kullanılması gerekli değildir. Öksürük kesici ilaçlar ancak doktor önerisiyle alınmalıdır. Bronşit nedeniyle fazla balgam çıkaran hastalarda öksürük refleksini kesmek sakıncalıdır. Koyu ve yapışkan balgamı olan hastalara bol miktarda sıvı içmeleri önerilebilir. Yüksek ateşi olan hastalar ateş düşürücü ilaç alabilirler.