Orduyu destekleyen Selefi partisi

Orduyu destekleyen Selefi partisi

Mısırlı Nadir Bakkar konuşmalarında sık sık dinî kavramlar kullanıyor ve Kur'an-ı Kerim'i yanından eksik etmiyor. 29 yaşındaki İslamcının taciz edilmeden gazetecilerle konuşabilmesinin ve talkshow programlarında siyasi görüşlerini rahatça açıklayabilmesinin tek bir nedeni var. O da orduya destek veren Nur Partisi'nin kurucularından ve sözcülerinden biri olması. Nur Partisi, seçilmiş devlet başkanı Muhammed Mursi'nin 2013 yılı yazında ordu tarafından devrilmesini desteklemişti. Ülkede kitlesel gösterilerle protesto edilen askerî darbeyi Nadir Bakkar siyasi İslam’ın reddedilmesi olarak görmüyor. Bunu Mursi'nin ve Müslüman Kardeşler'in başarısızlığı olarak değerlendiren Bakkar şöyle konuşuyor: “İnsanlar bu örgütün belli bazı bakış açılarını ve kararlarını reddettiler. Bu onların siyasi İslam düşüncesine sırt çevirdikleri anlamına gelmez.”

'İntikam arayışı'

Nur Partisi, yeni rejimle ittifak yaparak Mısır'daki birçok gözlemciyi şaşırttı. Geçiş hükümetinde sol ve liberal güçler ağırlıkta; arka plandaysa İslamcıların yıllardır karşısında duran Mısır Ordusu'nun egemen olması bu şaşkınlığın nedeni. Mısırlı siyaset bilimci Adil Ramazan partinin bu tutumunun iki nedeni olduğuna dikkat çekiyor. Bunlardan biri binlerce üyesi tutuklanan Müslüman Kardeşler'le aynı akıbete uğramama kaygısı. Uzman, ikinci nedeni ise şöyle açıklıyor: “Müslüman Kardeşler kısa süreli iktidar döneminde Selefiler de dahil olmak üzere herkesi rencide etmeyi başardı. Görünüşe göre onlar bir nebze bunun intikamını almak istiyor.”

Üç yıl önce Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından aşırı muhafazakâr Selefiler, pragmatik olarak bilinen Müslüman Kardeşler ile işbirliği yapmıştı. Ancak güçlü olan Müslüman Kardeşler hızlı bir biçimde tüm önemli hükümet mevkilerini ele geçirdi ve Selefileri bir kenara itti. Müslüman Kardeşler'in devrilmesi sonrasındaysa ordu Selefilerle dirsek teması arayışına girdi. Generaller, Mursi taraftarlarına yönelik son derece sert tutumlarının İslam'a yönelik bir saldırı olarak algılanmasını istemiyorlardı. Tersine bunun, kendi çıkarlarını ülkenin çıkarlarının üzerinde tutan ve terör örgütü olarak ilan edilen bir grupla mücadele olduğu izlenimini vermek istiyorlardı.

'Darbeyi meşrulaştırdı'

Siyaset bilimci Adil Ramazan, Nur Partisi'nin, askerî darbenin meşrulaştırılmasında önemli rol oynadığı kanaatinde. Ordu cephesinin böylece bir siyasi çeşitlilik görüntüsü oluşturduğunu vurguluyor.

Müslüman Kardeşler'den farklı olarak, Nur Partisi üyeleri hakkında şimdiye kadar dava açılmadı. Buna karşılık parti yönetimi de geçen yaz yüzlerce Mursi taraftarının öldürüldüğü katliamlara ses çıkarmadı. Sadece Mısır'daki huzursuzlukların sona ermesi için siyasi çözüm talebinde bulunmakla yetindi.

Partinin anayasa referandumundaki tutumu

Orduyla Selefiler arasındaki bu ortaklığın daha ne kadar süreceği bilinmiyor. Nur Partisi yönetimi ocak ayında taraftarlarına yeni anayasaya evet oyu verme çağrısında bulundu. Ancak Şeriat kanunlarının anayasadan tümüyle çıkartılması da eleştirildi.

Kabul edilen anayasada bir madde, İslami temele sahip partilerin açıkça yasaklanmasını öngörüyor ve bu maddeye dayanarak Nur Partisi'nin yasaklanması da gündeme gelebilir. Partinin sözcüsü Bakkar bu maddeyle ilgili şunları söylüyor: “Bu maddeyi reddediyoruz. Bununla birlikte hukukî açıdan bakıldığında uygulanmasının mümkün olmadığı kanaatindeyiz.” Bakkar, Mısır halkının dindar olduğunu ve İslam’ın siyasi bir rol oynamasını meşru gördüğünü sözlerine ekliyor.

Parti saflarında huzursuzluk

Selefilerin seçmen kitlesinin büyük bölümünün Mısır'daki anayasa referandumuna mesafeli durduğuna ilişkin veriler var. Selefilerin yoğun olduğu bölgelerde referanduma katılım oranı son derece düşük oldu. Örneğin Akdeniz kıyısındaki Mersa Matruh kentinde kayıtlı seçmenlerin sadece yüzde 19'u oy kullandı.

Partinin tutumu, kendi saflarında da rahatsızlık yaratıyor. Yönetici pozisyondaki birçok üye geçen haftalarda istifa etti. Parti tabanından bir kesim Nur Partisi Başkanı Yunus Mahyun'u İslam'a ihanet etmekle suçluyor. Siyaset bilimci Adil Ramazan partinin zamanla anlamını yitirip yok olabileceğini öngörüyor: “Darbecilerin tarafına geçtiği için parti hiçbir hedefini gerçekleştiremeyecek. Alay konusu oldular ve bu taraftar kaybetmelerine neden olacak.”