Organ bağışı bekleyen hastaların yüzde 30'u hayatını kaybediyor

Türkiye’de organ bağışı bekleme listesinde bulunan hastalardan yaklaşık yüzde 30’u uygun organ bulunamadan hayatını kaybediyor. Uzmanlar Avrupa’da daha çok kadavradan organ naklinin daha yaygın olduğunu belirtirken, Türkiye’de canlı kişilerden nakillerin daha çok görüldüğünü bildiriyor.

Organ Bağışı Haftası’nın kutlandığı bugünlerde ortaya çıkan veriler, organ bağışının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Cihan Haber Ajansı’nın haberine göre son veriler; Türkiye’de 22 bin 160 kişinin böbrek, 2 bin 223 kişinin karaciğer, 2 bin 940 kişinin kornea, 623 kişinin kalp, 265 kişinin pankreas, 51 kişinin akciğer, 5 kişinin ince bağırsak, 4 kişinin kalp kapakçığı nakli beklediğini gösteriyor.

Hafta nedeniyle ortak bir açıklama yapan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Organ Nakil Bölümü Böbrek Nakli sorumlusu Prof. Dr. Erkan Demir, Karaciğer Nakli sorumluları Yrd. Doç. Dr. Abdullah Ülkü ve Yrd. Doç. Dr. Tolga Akçam, Türkiye’de organ bağışı bekleme listesindeki hastaların yaklaşık yüzde 30’u uygun organ bulunamadığı için hayatını kaybettiğinin altını çizdi.

“Türkiye’de kadavradan nakil yüzde 10’lar da kaldı”

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde ise 812 kişinin böbrek nakli, 68 kişinin ise karaciğer nakli olmayı beklediğine vurgu yapan Yrd. Doç. Dr. Ülkü, kadavradan ve canlıdan nakil oranlarının farklı olduğunu söyledi. Avrupa’da karaciğer naklinin kadavradan daha çok sayı da yapıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Ülkü, Türkiye’de ki durumun ise tam tersine canlıdan nakil yapılma yönünde olduğuna değindi. Bu durumu Türkiye’de beyin ölümü sorasında yeterli sayıda organ bağışının olmamasına bağlayan Ülkü, karaciğer nakillerinin özellikle İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde yüzde 70-80 oranında kadavradan, yüzde 10-20 oranında ise canlıdan yapıldığına dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Ülkü, Türkiye’de ise kadavradan naklin yüzde 10’lar da kaldığına işaret etti.

“Yılda 2 bin kişi böbrek beklerken hayatını kaybediyor”

Yrd. Doç. Dr. Tolga Akçam ise Hepatit A, B, C çeşitli unsurlara bağlı kronik karaciğer hastalıklarında ve her ne sebepten olursa olsun karaciğerde gelişen sirozun kesin tedavisinin karaciğer nakli olduğuna vurgu yaptı. Akçam, bu sebeple günümüzde karaciğer naklinin ve dolayısıyla organ bağışının öneminin büyük olduğunu belirtti.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Organ Nakil Bölümü Böbrek Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Erkan Demir de böbrek bağışının Türkiye’de yüzde 25 düzeylerinde kaldığını, Avrupa’da ise bu rakamın yüzde 75 olduğuna değindi. Demir, yılda 2 bin kişinin böbrek beklerken hayatını kaybettiğini de ifade ederken, bin 600 beyin ölümünden sadece 376 sının organlarının bağışlandığını diğer bedenlerin ise toprakla buluştuğunu sözlerine ekledi.