Akdeniz Üniversitesi'nin düzenlediği `Ermeni Meselesi' konu başlıklı panele katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çiçek, Ermeni sorununa ilişkin değerlendirmeler yapan Nobel ödüllü roman yazarı Orhan Pamuk'u eleştirerek, ``24 Temmuz 1915'te bir yalan söyleniyor, bizim doğrucu Davut'larımız, bunu 94 yıl sonra Ermenilerin yalanlarına tanıklık etmek için kullanıyor'' dedi. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) tarafından organize edilen `Ermeni Meselesi' konu başlıklı panel, Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Panelin oturum başkanlığını Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Özcan yürütürken, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kemal Çiçek, Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Seyit Sertçelik ve Akdeniz Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Berna Türkdoğan Uysal programa panelist olarak katıldı. Program, A.Ü. Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'nin açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında, Ermeni meselesine ilişkin değerlendirmeler yapan Kurtcephe, Türk halkının hiçbir zaman soykırım yapmadığını belirterek, ``Şundan kesinlikle emin olunuz ki, atalarımızın eline en küçük bir masumun dahi kanı bulaşmamıştır. Geçmişimiz, tertemiz, ak ve hiç kimsenin şüphesini götürmeyecek kadar tertemiz bir maziyle doludur'' dedi. Osmanlı devletinin haklı bir şekilde göç politikası uyguladığını belirten Kurtcephe, ``Batılı emperyalist güçlerin destekleriyle çıkan ayaklanmalar binlerce masum Türk insanının ölümüne yol açmıştır. Bu olaylar sonrası Osmanlı devleti, sadece ihaneti önlemek maksadı ile ihanet eden vatandaşlarının bir kısmını göç ettirmiştir'' dedi. Göç sırasında uluslararası hukuka aykırı hareket edilmediğini söyleyen Kurtcephe, ``Arşivdeki rakamlar, dökümler gösteriyor ki, biz masumuz. Ama geçmişte size yapılanı unutursanız, size yapılanı büyüklüğün şanına yakışarak bağışlarsanız, düşmanlarınız boş durmuyorlar. Öyle bir tehlike ile karşı karşıyayız ki, sadece atalarımızı değil, bugünkü yaşayan neslimizi ve gelecekte doğacak kuşaklarımızı eli kanlı katiller ilan etmek için bizi haksız yere katil damgasıyla suçlamaya çalışıyorlar. Biz tertemiz insanlarız'' dedi. Kurtcephe'nin açılış konuşmasının ardından konuşan oturum başkanı Prof. Dr. Yavuz Özcan, Ermeni sorununun politik bir koz olarak kullanıldığını söyledi. Türklerin hiçbir şekilde soykırım yapmadığına dair binlerce belgenin olduğunu bildiren Özcan, bu belgelerin kamuoyuna yansıtılmadığını kaydetti. ``Türklerin soykırım yaptığına dair hiçbir belge yok'' diyen Özcan, `` Yaşanmamış bir olayın belgesi olmaz. Ermeniler son derece haklı bir göçe tabi tutulmuş ama bunu kamuoyuna anlatamadığımız için haksız duruma düşmüşüz. Bugün ise 94 yıl önce yaşanan Ermeni tehciri Türkiye'nin önüne politik bir koz olarak getirilmekte, Türkiye dışındaki Ermenilerde, Ermenistan devleti de bu oyuna doğrudan katılmaktadır. Ermenistan bu devletlerin maşası olmaktan kendini kurtaramamıştır'' dedi. Amerika'nın Ermeni meselesindeki rolüne ilişkin değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Kemal Çiçek, ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyareti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmaya göndermede bulunarak, ``Biz ABD'deki kürsülerde Ermeni sorununu anlatma fırsatını çok az bulurken, ABD, en üst düzeyde gelip bizim en ileri kürsümüzde kendi bakış açılarını anlattılar. Amerika Birleşik Devletleri tarihiyle yüzleşirse, 30 yıl geriye gider, rezil olur geri döner. Bizim, hiç kimseden ders almaya niyetimiz yok'' dedi. ABD kaynaklarına dayanarak birçok araştırma yaptığını ve bu kaynaklarda soykırım iddialarının tersine sonuçlar bulduğunu da kaydeden Çiçek, bu belgelerden birinin Amerika'nın İstanbul Büyükelçisi görevindeki Amiral Bristol tarafından kaleme alınmış mektup olduğunu hatırlatarak ``Eğer yüzleşmek isterse Sayın Obama, bunu kendisine veririm'' dedi. Konuşmasında, Nobel Ödüllü Roman Yazarı Orhan Pamuk'a da gönderme yapan Çiçek, Ermeniler tarafından gündeme getirilen bir takım söylemlerin Pamuk tarafından kullanıldığını söyledi. Türklerin 1 milyon Ermeni'yi öldürdüğüne ilişkin söylemlerin asılsız olduğunu dile getiren Çiçek, ``1 milyon Ermeni öldü yalanı bu gün Nobel ödüllü romancımızın ağzına sakız oluyor. 24 Temmuz 1915'te bir yalan söyleniyor, bizim doğrucu Davutlarımız bunu 94 yıl sonra Ermenilerin yalanlarına tanıklık etmek için kullanıyor'' diye konuştu. Konuşmasında, Amerikalı tarihçilere de gönderme yapan Çiçek şöyle dedi, ``Amerikalı tarihçiler ben belgeyi buldum diyor, Avrupa Yakası'ndaki Dilber hala gibi `Ortaya kodum siz yorumlayın' diyor. Ya böyle tarihçi olur mu? Belgeyi bulduysan yorumlayacaksın. Yorumlamayacaksan kitap yazmayacaksın. Kitap yazacaksan adını başına koymayacaksın. Yorumu bana bırakma, ben senin hizmetçin miyim?'' Panelin sonunda izleyicilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, bir katılımcının `Türkler, hiç Ermeni öldürmedi mi?' sorusuna, ``Türkler de tabii ki tehcirden önce de sonra da Ermeni öldürdü. Bu maalesef böyle. Zaten buradaki hiçbir bilim adamı `Türkler Ermeni öldürmedi' diye bir şeyi savunmuyor. Biz soykırım yapılmadığı söylüyoruz. Savaş döneminde katliamlar olmuştur ama soykırım yapılmamıştır. İki olgu arasında büyük fark. Önce bu ayrımı iyi yapabilmeliyiz'' şeklinde yanıt verdi.