Orman kurbağalarının kış uykusu sırasında vücutlarında buz kristalleri oluştuğu keşfedilmiştir. Kışın don olaylarının görüldüğü coğrafi bölgelerde yaşayan bu canlılarda kış uykusuna yattıklarında hiçbir hayat belirtisi görülmez. Kalp atışı, nefes alışverişi ve kan dolaşımı tamamen durmuştur.
Buz, kurbağanın derisini, karnını ve kas liflerini tamamen kaplamıştır. Aort damarı kesildiğinde dahi kanama olmaz. Kalp ve diğer hayati organlar soluk bir renktedir. Kol ve bacaklar sert, gözler ise pusludur. Bu süreç yaklaşık oarak dört ay kadar sürer.
Donmaya dayanabilen kurbağalar, sadece hücrelerinin dış kısmındaki sıvıların dondurulmasıyla hayatta kalabilirler. Eğer buz, hücre içine nüfuz ederse, o canlı ölür. Tam anlaşılmasa da, bu tür bir ölümden kurtulma, "cryoprotectant" isimli hususi bir kimyevi madde ifrazı ile gerçekleşir. Bu "koruyucu bileşikler"den en çok biIineni gliserol'dür ki, memelilere ait spermatozoa (tohum)ların dondurularak depolanmasında kullanılır. Diğer, birkaç tür koruyucu bileşik daha bilinmektedir. Fakat bunlar hususen , böceklere verilmiştir.
Buzlar çözüldükten sonra görülen ilk hayat işareti kalbin tekrar atmaya başlamasıdır. Hayvan ilk önce seri halde nefes alıp verir. Ağaç kurbağası gibi diğer canlılardaki en önemli özellik bol miktarda glukoz üretebilmektir. Glukoz, donmuş kurbağanın vücudunda oldukça önemli bir rol oynar. Hücrelerden su çekilmesini önleyip, büzülme olayını engellediği için kurbağanın hücreleri bu donma olayından hiçbir zarar görmez.