Türkiye'de 28 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında yaşanan 100'den fazla orman yangınından bazıları etkisini sürdürüyor.
Orman yangınları sonucu en az 9 kişi yaşamını yitirdi.
Yangınların nedeni ve yetkililerin yangına müdahalesindeki olası zaafiyetler ile ilgili çok sayıda iddia gündeme geldi.
Peki bu iddialar hangileri? Yetkililerin yanıtı ne oldu?
Yangınların doğal sebepler, iklim değişikliği ya da kaza sonucu değil kundaklama sonucu çıktığı yönünde bazı iddialar ortaya atıldı.
Sosyal medyada sabotaj olasılığına işaret eden doğrulanmamış çok sayıda bilgi ve görsel içerik paylaşıldı.
Sabotaj ihtimaline ilişkin soruşturma ise devam ediyor.
Cumartesi günü yaptığı açıklamada bu iddialara yönelik geniş çaplı soruşturma yürütüldüğünü duyuran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Bu vatanı ateşe verecek kadar ülkemize ve milletimize ihanet içine girenler varsa onların yakasına yapışıp en ağır şekilde cezalandırılmalarını sağlamak da boynumuzun borcudur" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütü elebaşılarının geçen yıl ormanları yakma talimatı vermesinin ardından ülkemizdeki orman yangını sayısının ve yanan alan büyüklüğünün yaklaşık 2 katına çıktığını biliyoruz" sözleriyle, PKK'nın yangınların arkasında olabileceğine işaret etmiş ancak bu yangınlarla doğrudan bağlantı kurmamıştı.Sabotaj iddiası, yalnızca "terör şüphesi" üzerinden değil, yakılan alanların yeniden imara açılacağına ilişkin kaygılar etrafında da şekilleniyor.
Ancak bu iddiaya kanıt teşkil edecek somut bir delil yok. İddiayı doğrulayan resmi bir açıklama da yapılmadı.
Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün yaptığı açıklamada ''300'e yakın" ihbar aldıklarını ve hepsiyle tek tek ilgilendiklerini söyledi.
İddia, sosyal medyada yangınların ortaya çıktığı ilk günlerde sosyal medyada karşılık bulmaya başladı.
Yazılı ve görsel basında da bu iddialara yer verildi.
Demirören Haber Ajansı (DHA), Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yakalanan iki PKK'lının "Orman yakmak için 3 ilde keşif yaparken" yakalandığını haberleştirdi.
Manisa Valiliği bu haberi yalanladı.
Valilik'in Cuma günü yaptığı yazılı açıklamada, "Gözaltına alınan şahısların devam eden orman yangınlarıyla irtibatlı olduklarına dair herhangi bir bilgi ya da bulgu söz konusu değildir" denildi.
DHA, Valilik açıklaması sonrası bu haberini geri çekti.
Eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal medya platformları ve WhatsApp gruplarında dolaştığı belirtilen ve bir drone ile ormanlara alevler püskürtüldüğü anları gösterdiği iddia edilen bir videoyu paylaştı.
Gökçek, "Alçaklar dronla yangın çıkartıyor. Videonun soluna bakın dronun ayağını göreceksiniz" notuyla yaptığı bu paylaşımı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) görüntülerin Türkiye ile ilgisi olmadığını açıklaması üzerine sildi.
https://twitter.com/06melihgokcek/status/1421182720361869313
EGM'den Cuma günü yapılan açıklamada, "Bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan ve drone olduğu değerlendirilen bir hava aracından alev püskürtüldüğüne ilişkin görüntülerin Türkiye ile ilgisi yoktur. Ülke genelinde yaşanan orman yangınlarının sebebi gibi gösterilmeye çalışılan söz konusu görüntüler, yabancı menşeili bir filmden alınmış ve gerçekmiş algısı yaratılmaya çalışılarak servis edilmiştir" denildi.
Eski Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da, paylaştığı bu videoyu EGM'nin açıklaması sonrası sildi.
Kılıç, Twitter'dan daha sonra paylaştığı mesajda ise, "O paylaşımımdaki diğer görüşlerim geçerlidir. Ne bu devlet ne de bu millet, bu hainliği yapanları ve buna sessiz kalanları unutmayacaktır" ifadelerini kullandı.
https://twitter.com/serdarkilic9/status/1421200410317099023
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Hava Kurumu (THK), yangınlara müdahale etmekte geç ve yavaş kaldığı gerekçesiyle eleştirildi.
Türkiye'nin elindeki yangın söndürme uçaklarının sayısının da yetersiz olması eleştirilerin başında geldi.
Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, bakanlığın envanterinde yangın söndürme uçağı ve helikopteri olmadığına ilişkin açıklaması bu iddiayı doğrular nitelikteydi.
Yangınlara müdahale araçlarının sayısı konusunda ise farklı bilgiler paylaşıldı.
THK'nın 29 Temmuz'da yaptığı yazılı açıklamaya göre, Türkiye'nin elinde yangınlara müdahalede kullanabileceği üç uçak bulunuyor.
THK'nın açıklamasında "toplam 20 hava aracının" yangınlara müdahalede kullanıldığı belirtiliyor.
https://twitter.com/turkhavakurumu/status/1420870557688549380/photo/1
Pakdemirli yangın söndürmede Beriev BE-200 tipi üç uçağın kullanıldığını belirtmişti.
Öte yandan yapılan farklı açıklamalardan söz konusu uçakların THK tarafından tedarik edilen Rus uçakları oldukları anlaşılıyor.
Bakan Pakdemirli, daha sonra yaptığı açıklamada THK uçaklarının kapasitesi yetersiz olduğundan yangınlara müdahalede kullanılmadığını da öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Cumartesi günü, orman yangınlarının devam ettiği Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaptığı incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, "Uçak konusundaki sıkıntıların ana sebebi THK'nın filosunu yenileyememiş olmasıdır. Ukrayna, Rusya ve Azerbaycan'dan ve son anda İran'dan gelen uçaklarla uçak sayımız artmıştır. Orman yangınları ile mücadele filomuzu güçlendirmeye devam edeceğiz" demişti.
Erdoğan gazetecilere yaptığı açıklamada, kullanılan helikopter sayısını 45, uçak sayısını ise 30 Temmuz itibarıyla 5-6 olarak vermişti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın yaptığı son açıklamaya göre 2 Ağustos itibariyla ," 16 uçak, 9 İHA (insansız hava aracı) ve 52 helikopter" yangınlara müdahale etti.
https://twitter.com/iletisim/status/1422206780873060358/photo/1
Avrupa Birliği, Türkiye'deki yangınlara müdahale için üç uçak gönderiyor
Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Tele1 Ege Temsilcisi Tuncay Mollaveisoğlu, bir televizyon röportajında "yangın söndürme işlerinin 2019 yılında özelleştirildiği" iddiasını dile getirdi.
Cumhuriyet TV'ye konuşan Mollaveisoğlu, 2019 yılında Muğla'da yaşanan orman yangını hatırlatarak, bu dönemde "Orman Bakanlığı'nın yangın söndürme işini THK'dan alarak yerine özel şirketleri getirdiğini öne sürmüştü.
Tarım ve Orman Bakanlığı ise "özelleştirme" iddiasını Pazar günü yayımlanan bir açıklama ile yalanladı.
Bakanlık'ın açıklamasında, "Ülkemizde yangın söndürme işinin özelleştirilmesi diye bir şey yoktur. Çünkü yangın söndürme ihalesi yapılamaz. Orman yangınlarıyla mücadele Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) asli görevidir. Mücadele için sadece araç kiralanır" ifadeleri yer aldı.
Bakanlık'ın bu açıklamasına "Yaptığınız laf ebeliği… " diye yanıt veren Mollaveisoğlu'nun Twitter hesabından paylaştığı mesaj şöyle:
"Yangın söndürme işini bakanlık ne ile yapıyor? Uçak ve helikopter ile… Nasıl temin ediyor? 2019 yılında THK'yi devre dışı bırakarak özel sektöre ihaleler yolu ile.. Yani neymiş gerçek; yangın söndürme işini özelleştirmişsiniz… "
https://twitter.com/TMollaveisoglu/status/1421589096556900358