Türkiye, yeni Anayasa'yı Orta Doğu'daki komşularıyla tartışacak

 

 

İran, Irak, Suriye, Mısır, Tunus, Cezayir ve Türkiye’den uzmanlar demokrasi, yurttaşlık ve çoğulcu anayasa pratiklerini  “Yeni Anayasa Yolunda: Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye” başlıklı konferansta tartışacaklar. Ev sahipliğini Friedrich-Ebert- Stiftung Derneği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin yapacağı konferans, 28 Nisan Cumartesi günü Taksim Point Otel'de yapılacak.   

 

Değişim rüzgarı anayasal tarihinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanan Türkiye’yi ve Arap coğrafyasını etkisi altına almış durumda. Bugün birçok Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesi anayasal reformların yeniden değerlendirildiği, çeşitli çelişkileri de içinde barından bir süreçten geçiyor. Birbirleriyle yakın tarihsel süreçler yaşayan ülkelere dair çeşitli uzmanlıklara sahip konuşmacılar İstanbul’da bir araya gelerek çoğulcu bir anayasa yapma sürecinin deneyimlerini ve toplumsal dinamiklerini “Yeni Anayasa Yolunda: Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye” konferansında paylaşacaklar.

 

Taksim Point Otel’de 28 Nisan 2012 Cumartesi günü gerçekleşecek olan konferansın ev sahipliğini Friedrich-Ebert- Stiftung Derneği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği üstleniyor. 

 

 

 

 

Moderatörlüğünü Nigar Hacızade’nin yaptığı ilk oturumun katılımcıları; Abbas Vali (İran sunumu- Boğaziçi Üniversitesi), Christian Sinclair (Suriye sunumu- Arizona Üniversitesi), Rebwar Kerim Wali (Kürdistan Bölgesel Hükümeti üzerine sunum- Rudaw Genel Yayın Müdürü), Cengiz Çandar (Türkiye sunumu- Radikal Gazetesi) olacak.

 

Moderatörlüğünü Işın Eliçin’in yaptığı ikinci oturumun katılımcıları; Amr Shalakany (Mısır Sunumu- Kahire Amerikan Üniversitesi), Choukri Hmed (Tunus Sunumu- Paris-Dauphine Üniversitesi), Omar Benderra (Cezayir  Sunumu- Cezayir Bağımsız Sendikası ile Dayanışma Uluslararası Komitesi), Ayhan Bilgen (Türkiye Sunumu- Demokratik Anayasa Hareketi) olacak. 

 

 

 

 

Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Kerem Çiftçioğlu konferansın Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan süreçleri demokrasi, yurttaşlık ve anayasa bağlamında öznelerin kendi dilinden öğrenme şansı tanıyacağını belirtti. Çiftçioğlu sözlerini söyle sürdürdü:

 

"Arap devrimsel süreçleri bir süredir Türkiye kamuoyunda alışık olduğumuz politik kutuplaşmaların ve iktidar dilinin cenderesinde tarif ediliyor. Hâlbuki Tunus’ta Muhammed Buazzizi’nin kendini ateşe vermesiyle başlayan süreçler, öznelerinin kendi dillerini herhangi bir üst iktidar diline havale etmeden kurmaya başladıkları çok kritik bir eşiğe işaret ediyor. Aşılan bu eşik Türkiye toplumları olarak bizlere barış, yurttaşlık ve anayasa gibi temel demokrasi taleplerimizi artık bölge toplumlarının kendilerine içkin dinamikleri eşliğinde öğrenme imkânına artık daha fazla sahip olduğumuzu müjdeliyor. Türkiye sivil toplumunun anayasa konusuna dair perspektiflerini yakın bölgesel aktörlerle beraber düşünmesinin tam da bu bağlamda önemli bir ihtiyaç olduğundan hareketle, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği olarak düzenlediğimiz konferans bu bölgedeki toplumların beraber öğrenme süreçlerine demokratik yurttaşlık ekseninde katkı sağlamayı umuyoruz.”