Ülkücü Ortadoğu gazetesi yazarı Fikri Atılbaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, AKP - MHP koalisyonu istediği yönündeki iddialarla ilgili olarak, "MHP'nin yapacağı koalisyonun öncelikleri daha önce açıklandı, hala da devam ediyor. Sizin için bir önem atfetmeyebilir; ancak bizim için çok önemli olan anayasanın değişilmez, dokunulmaz maddelerine, yani ilk 4 maddesine kesinlikle dokunulmayacak, pazarlık konusu yapılmayacak. Bunu kabul ediyorlarsa konuşmak için masaya oturulur. Bunu kabul edenler oldu da biz mi duymadık? Enişteniz sizi niye öptü, bu koalisyon işi nerden çıktı? Konuyu biraz açsanız da anlasak… Yoksa yaptığınız iş ortalığı kokutmaktan başka bir işe yaramıyor. Birazda siz rahatlıyorsunuzdur o kadar" dedi.
Fikri Atılbaz'ın, "Bazıları konuşmuyor pisliyorlar" başlığıyla yayımlanan (10 Mayıs 2016) yazısı şöyle:
At izi it izi it izine karıştı derler ya, şimdi klavye izi klavye izine karışmış durumda. Tavşan kapanıyla Bozkurt avlanamayacağının bilincine erenler, olayı örtmek için köşe başı silahlarını kullanarak hedefi karartmak, toza, dumana bulamak, hedef şaşırtmak için saçmalayarak üzerlerine düşeni yapmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir gerçeği değiştirmeleri mümkün değil; "Güneş balçıkla sıvanmaz." Bizim de atladığımız, es geçtiğimiz, iyi niyetle değerlendirdiğimiz olaylar da demek ki taraflar tarafından, tarafsız bölge süzgecinden geçirilmiş, Lider Devlet Bahçeli'ye karşı üstü kapalı bir saldırı o zamanlardan planlanmış. Hatırlarsanız tarafsız bölgenin taraflı adamı gazetesinde Lider Bahçeli'yle röportaj yapmış ve Ramazan mübarek gün arşivinden Lider Devlet Bahçeli'nin çay bardağı elinde fotoğrafını koymuştur. Bu yaptığı müptezelliği iyi niyetle yorumlamıştık. Şimdi dediklerine, yaptıklarına bakınca, adamın nasıl bir provokatörlüğe soyunduğunu görüyoruz.
Para bazılarını şımartır, durduğu yerde durdurmaz. Hoplarlar, zıplarlar, dibini görmedikleri kuyuya dalarlar. Konu tahmin ettikler gibi çıkarsa, 'ben söylemiştim' derler, çıkmazsa yanından bile geçmezler, unuturlar, yeni yalanlara, yeni müneccimliklere soyunurlar. Sayın Hakan, Devlet Bahçeli gibi bir insanın konuşmalarından yola çıkıyorsan mutlaka kaynak bildirmelisin. Oraya şunu söyledi diye yazıp geçemezsin. Böyle davranmak ortalığı pislemek olur. O zaman sizi okuyanlar, gerçekleri yazdığınıza değil, ortalık koksun diye gaz çıkardığınıza inanır. Bir kere sorarlar adama, 'durup dururken bu koalisyon işi nereden çıktı' derler. El cevap, tıs kalırsınız. Bir farkla fıs yaparak tıs kalırsınız. Bazı konuları kapatmak için uydurur durursuz. Seçim mi oldu, koalisyon görüşmeleri mi var. Zorlamayın sayın Hakan, fıstan sonrası zart zurtur. Bu da size yakışmaz. Ele verir. Verirse versin diyorsanız o sizin bileceğiniz bir iş. MHP'nin yapacağı koalisyonun öncelikleri daha önce açıklandı, hala da devam ediyor. Sizin için bir önem atfetmeyebilir; ancak bizim için çok önemli olan anayasanın değişilmez, dokunulmaz maddelerine, yani ilk 4 maddesine kesinlikle dokunulmayacak, pazarlık konusu yapılmayacak. Bunu kabul ediyorlarsa konuşmak için masaya oturulur. Bunu kabul edenler oldu da biz mi duymadık? Enişteniz sizi niye öptü, bu koalisyon işi nerden çıktı? Konuyu biraz açsanız da anlasak… Yoksa yaptığınız iş ortalığı kokutmaktan başka bir işe yaramıyor. Birazda siz rahatlıyorsunuzdur o kadar. Yazının sonunda koalisyondan hasıl olacak sonuçların hepsini iç muhalefete, olmayacak olan kurultaya dayandırmışsınız. Yazık çok yazık Lider Devlet Bahçeli'yi hiç tanımamışsınız. Sizi kim bilgilendiriyor, elinize anahtar kelimeler diye kim bu kelimeleri veriyorsa çok büyük yanlıştalar. Hatırlarsanız gündemi oluşturan şerefsizlik tartışmalarında olduğu gibi siz de öyle bir şey yapıyorsunuz ki şerefsizliği, 'ben de mi şerefsizim' haline getirenlerin yaptığını yapıyorsunuz. O zaman 'ben de mi' diye sorunca, o sıfatı kendinize yakıştırıyorsunuz anlamı çıkar. Dikkatli olun. Sizi zora sokacak soruları başkalarına sormayınız. Karşınızdakiler 'evet sen de' derse ne olacak? Bugünlerde at pisliği, çakal pisliğine, it pisliğine karışıyor. Mesele hepsi ortaya yapıyor, bunlar ondan kaynaklanıyor. Sağlıcakla kalın!