'Ortadoğu'dan gelecek şoka hazır olun'

'Ortadoğu'dan gelecek şoka hazır olun'
T24 - Pimco’nun CEO’su Mohamed El-Arian, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki son gelişmeleri Financial Times’a değerlendirdi. Dünyanın en büyük tahvil fonu Pimco’nun CEO’su Mohamed El-Arian*, Ortadoğu’dan gelecek şok için Batılı ülkeleri uyardı. Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:El-Arian makalesinde şu görüşlere yer verdi: Ortadoğu'dan gelecek şoka hazır olun“Küresel piyasalar Mısır ve Tunus'taki devrimlere çok fazla ilgi göstermedi. Her iki ülkede ekonomik ve finansal açıdan sistemik risk yaratacak kadar önemli görülmüyordu. “Ancak bu bakış, gençlerin öncülük ettiği isyan hareketleri Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yayıldıkça değişim gösteriyor. Hafta sonu yaşanan olaylarla ilgili toplumu ve siyaset dünyasını ilgilendiren gazete manşetleri haklı olarak çok olmasına rağmen, bu dönem aynı zamanda olayların küresel ekonomi üzerindeki etkilerini gösterme açısından da önem arz etti. Dahası, Batılı ülkelerin, kısa dönemde durgunluk ve enflasyonu aynı anda yaşatan stagflasyon rüzgarının etkilerini azaltmak için yapacak çok şeyi bulunmuyor.  “Mısır ve Tunus'un piyasalar tarafından çok fazla etki yaratmaması anlaşılabilir bir durum. Çünkü her iki ülke de önemli küresel ekonomik güçler arasında yer almadığı gibi Batılı banka ve ülkelere fazla borcu bulunmuyor. Bu ülkeler aynı zamanda büyük emtia ihracatçıları arasında da yer almıyor.“Ancak Mısır ve Tunus, bölgede katalizör etkisi yaptı ve olayların sistemik açıdan önemli hale gelecek şekilde büyümesine neden oldu. Hafta sonunda batıda Cezayir ve Fas, doğuda ise Bahreyn ve Yemen'de olaylar görüldü. Küresel talep ve fiyat dinamiklerine bakıldığında iki gelişme oldukça önem taşıyor. “Önemli bir petrol ihracatçısı olan Libya'da yaşanan isyan, hem bu emtia ürününün fiyatını yükseltecek hem de arz yönünde daha fazla endişe edilmesine neden olacak. Diğer yandani Bahreyn'de de boy gösteren aşırılıklar, bölge için jeopolitik riskleri artırabilir. “Ne yazık ki; hafta sonunda dinamiklerde bu geçiş dönemini daha tehlikeli ve az tahmin edilebilir hale getiren önemli bir değişim yaşandı.  Daha önce nispeten barış içinde devam eden protestolara karşı yönetimlerin gösterdiği şiddet ciddi bir hal almaya başladı. ÜÇ ÖNEMLİ ETKİ Bölgedeki gelişmeler üç nedenden dolayı kısa vadede küresel ekonomi için stagflasyon etkisi yapacak. “Bunlardan ilkinde, yüksek petrol fiyatları üretim maliyetlerini ve dolayısıyla da tüketicilerin ödediği vergiyi artıracak. İkinci olarak, önlem amacıyla stokları artırma çabası genel olarak emtia ürünleri üzerindeki baskıyı ve arz- talep dengesini etkileyecek. Üçüncü olarak da bölgedeki ülkelere yapılacak ihracat azalacak. “Bu ekonomik gerçeklik, duruma müdahale etmek için bir kaç seçenekten fazla çaresi olmayan Batılı ülkeleri çok da cesaretlendiren bir tabloyu ortaya çıkarmıyor. “Olaylar gelişirken çok müdahil olma şansı bulunmayan Batılı ülkeler, en iyi durumda olayların şiddete kaymasının önünde belki kısmi rol oynayabilir.  “İşin daha iyi kısmı ise Batılı güçler, Mısır ve Tunus'daki devrimlerden sonraki süreçte daha etkin rol oynayabilecek adımlar atabilir. Örneğin, İngiltere Başbakanı David Cameron'un Kahire'yi ziyaret etmesi gibi. “Kendi içlerinde ise Batılı ekonomilerin finansal krizden çıktıktan sonra daha fazla talebi teşvik edecek fazla hareket alanı kalmadı. Bazıları mali konsolidasyona giderken diğerleri için de bu sadece zaman meselesi. Bununla birlikte, son dönemde artan enflasyonist baskılar bazı merkez bankalarının söylemlerini de değiştirmesine neden olmuş durumda.  “Piyasalar önümüzdeki birkaç içinde bölgede değişen görünüme tepki verecek. Yükselen emtia fiyatlarının yanı sıra varlık ve tahvil piyasalarında daha fazla riskten kaçış görülecek. Ancak yine de, piyasalardaki bu algı uzun dönemde dünyanın bahsi geçen bölgelerindeki uzun dönemli istikrar görüntüsü kazanıldığında ortadan kalkacaktır. Nihayetinde, uzun vadede demokrasi ve bireysel özgürlükler, zenginliğin en önemli itici gücü olarak görülmeli.