Orucu meyve suyuyla açın, sahurda süt için

Orucu meyve suyuyla açın, sahurda süt için

T24 - Bu yıl ağustos ayına denk gelen ve yaklaşık 16 saat süren oruç döneminin sağlıklı geçmesi için doktorlar iftarın meyve suyuyla açılması, sahurda da süt içilmesi önerdi. Bir bardak süt 5 saat tokluk hissi verdiği için sahurda tüketilmesini tavsiye eden uzmanlar, iftarı meyve suyuyla açmanın da uzun süren açlıktan sonra düşen kan şekerini en kısa sürede yükselteceğini belirtti.

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, ramazan ayında yapılan yanlışlara dikkat çekerek doğru beslenme konusunda önerilerde bulundu. Bir bardak sütün mide boşluğunu hissettirmeden insanı 5 saat tok tuttuğunun bilimsel olarak da kanıtlandığını belirten İnanç, sahurda süt içilmesini önerdi. Sağlıklı bir oruç için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini belirten İnanç, sahurda mideyi daha geç terk eden, kan şekerini çok hızlı değiştirmeyecek besinlerin tercih edilmesini önererek, şunları söyledi:

“Protein içeriği yüksek olan besinler midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirir. Süt hem protein içeriği yüksek olan bir besin olması nedeniyle tokluk hissetmemize yardımcı oluyor hem de sıvı ihtiyacının karşılanmasına destek sağlıyor. ABD'li bilim adamları, insan bünyesinin açlığa olan ihtiyacını azaltan besinler arasında ilk sırada sütü göstererek, bir bardak sütün mide boşluğunu hissettirmeden insanı 5 saat boyunca tok tuttuğu belirtiyorlar. Sütün şekeri laktoz, açlıkta kullanılan glikojen depolarına destek olarak vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasına yardımcı oluyor. Sütün bileşimindeki yağ da midede uzun sürede kalarak tokluk duygusunun uzun sürmesini sağlıyor. Ayrıca ramazanda sıcaklarda terle kaybedilen kalsiyum başta olmak üzere mineral ve vitamin gereksinimini karşılanmasına destek oluyor.”

Kilo almayı engelliyor

Ramazan sonrası kilo problemleri yaşandığını belirten İnanç, “Ramazanda geleneksel mutfağımız incelendiğinde, uzun süreli açlıktan sonra kan şekerini yükseltmek amacıyla şerbetli hamur tatlıları yer alıyor. Uzun süreli açlık bazal metabolik hızda yavaşlamaya neden olmakta ve genellikle ramazan sonunda kilo alınmaktadır. Sahurda içilen bir bardak sütün dışında eğer tatlı tüketilecek ise az şekerli sütlaç, güllaç gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi kalsiyum ihtiyacımızın karşılanmasına yardımcı olacak ve daha az enerji alarak ramazan süresince kilo almamızı engelleyebilecektir” dedi.

Kan şekerinin kısa sürede yükselmesini sağlıyor

İftarda metabolizmanın ana isteğinin enerji kaynağına en kısa yoldan ulaşmak olduğunu belirten İnanç, “Özellikle beyin ve sinir hücreleri glikoz formunda enerji ihtiyacı duyarlar. İftarda 15-16 saatlik bir açlıktan sonra düşen kan şekerimizin en kısa zamanda yükselmesine bir bardak meyve suyu yardımcı olur. Ayrıca, bir gün içerisinde almamız gereken 5 porsiyon meyve ihtiyacımızın da yaklaşık 2-3 porsiyonunun karşılanmasına destek olur. Bu sene ağustos ayında başlayan ramazan ayının hem uzun süre aç kalınan hem de sıcakların yoğun olduğu bir döneme denk geldiği için vücudumuzun sıvı dengesinin biraz daha önem kazandığına dikkat çeken Prof. Dr. İnanç, iftarda meyve suyu tüketiminin oruç tutanlar için dengeli beslenmenin anahtarlarından biri olduğunu kaydetti.

Sindirim problemlerini hafifletiyor

İftarı açarken içilen bir bardak meyve suyunun enerji ve sıvı kaynağı olarak tokluk verebileceğini ve uzun süreli açlıktan sonra aniden aşırı besin tüketmemize de engel olabileceğini belirten İnanç şunları söyledi:

“İftarda orucun meyve suyu ile açılmasının bir başka yararı da ramazanda sıklıkla karşılaşılan sindirim problemlerinin hafiflemesine yardımcı olmasıdır. Meyvelerde bulunan meyve asitleri (malik, sitrik ve oksalik asit) sindirimi kolaylaştırır. Bu nedenle meyve suları özellikle iftarda orucumuzu açarken bilerek içmemiz gereken sağlık içecekleri olarak ramazanda da yeterli ve dengeli beslenmenin bir parçası olmalı. Ayrıca meyve suları sıvı dengemizi sağlanmasının yanı sıra ağustos sıcağında terle kaybettiğimiz minerallerin bir kısmının karşılanmasını da sağlamış olur.”