89. Oscar Ödülleri töreninde en iyi film kategorisinin kazananı “Moonlight” olmasına rağmen “La La Land” anonsu yapıldı. Yanlış zarfla sahnede olan isim Hollywood’un efsanelerinden Warren Beatty, "Zarfı açıp baktım, bir yanlışlık olduğunu anladım. O yüzden okuyamadım. Salondaki herkes 'Warren yine aynı Warren, bilerek yapıyor' diye düşünmüştür eminim... Ama bu sefer gerçekten yanlış bir şeyler olduğunu anlamıştım, o yüzden açıklamak istemedim. Faye Dunaway'e gösterdim... O anons etti. Sonrasını tüm dünya gördü zaten" dedi.
Warren Beatty'nin Hürriyet'ten Barbaros Tapan'a verdiği söyleşi şöyle:
Röportaja Oscar gecesiyle başlayacağım. Hatalı zarf sizin elinizdeydi, açtınız ama okuyamadınız. Neler yaşadınız o anlarda?
Zarfı açıp baktım, bir yanlışlık olduğunu anladım. O yüzden okuyamadım. Salondaki herkes “Warren yine aynı Warren, bilerek yapıyor” diye düşünmüştür eminim... Ama bu sefer gerçekten yanlış bir şeyler olduğunu anlamıştım, o yüzden açıklamak istemedim. Faye’e (Dunaway) gösterdim... O anons etti. Sonrasını tüm dünya gördü zaten.
Nasıl böyle bir yanlışlık olabilir?
Her kategori için iki zarf hazırlanıyor. Bana en iyi kadın oyuncunun açıklandığı ikinci zarf verilmiş. Ama burada yanlış olan, Akademi başkanının çıkıp bir açıklama bile yapmamasıydı bence.
Biliyorum o gece hakkında konuşmak istemiyorsunuz. O yüzden uzatıp canınızı sıkmayacağım. Sinemaya 60 yılını vermiş bir efsanesiniz. Ama 15 yıldır sektörden neredeyse elinizi ayağınızı çektiniz. Ta ki 2016 yapımı “Rules Don’t Apply”a kadar... Onca yıl içinde sizde ya da film piyasasında neler değişmiş?
Piyasa benim alışkın olduğum film piyasasından çok farklı artık... Teknolojik anlamda çok büyük fark var bir kere... Her şey dijital. Tabii ben de aynı değilim. İnsan kendini zamana göre ayarlıyor, uyum sağlamaya çalışıyor.
Başarılarla dolu bir kariyer... Buna rağmen gerçekleştiremediğiniz, aklınızda kalan bir iş var mı?
Kafamda her zaman fikirler uçuşuyor ama artık eskiye göre çok daha yavaşım tabii (gülüyor). 54 yaşında evlendim, baba oldum, 4 çocuğum var. 54 yaşına kadar evlenmemiş ve çocuk sahibi olmamış biri için aile hayatı her şeyin önüne geçiyor. Açıkçası film yapmak yerine eşim ve çocuklarla daha çok vakit geçirmek istiyorum. Ama şimdiye kadar başaramadığım bir şeyi deneyeceğim, aklıma koydum.
Nedir o?
Sosyal medyayı öğrenmeye başlayacağım (gülüyor)...
Hollywood’un anlamı nedir sizin için?
Hollywood benim evim... Beni bağrına basan, sevdiğim ve içinde olmaktan mutluluk duyduğum yer.
Sizce şöhret nedir?
Geçenlerde aynı soruyu 8 yaşından beri ünlü olan genç bir oyuncuya sordum. Cevabı “İstediğin her şeye kolayca erişebilmek” dedi. Bana çok ilginç geldi bu cevap. Şöhret çok dikkatli olunması gereken bir durum. O yüzden bu soruyu cevaplamak da her zaman çok zor gelmiştir bana... Ayrıca şöhrete herkesin yaklaşımı çok farklı. Taşıması kolay değil.
Hollywood’un en çapkınları arasında gösteriliyordunuz. Ama 54 yaşında o günleri noktaladınız, meslektaşınız Annette Bening ile evlendiniz. Neydi sizi etkileyen?
1990’da “Dick Tracy”nin cast’ını yaparken aklımda Annette vardı ama kabul etmemişti. Sonra 1991’de “Bugsy”de yine onu düşündüm, teklif ettim. Konuşmak için öğle yemeğinde buluştuk. Hayatımın bu kadınla değişeceğini o yemekte anlamıştım. Yemek sonunda Annette’e çekimlerde ona asılmayacağıma dair söz verdim. Beni tersleyerek “Sordum mu ki açıklama yapıyorsun!” dedi.
Tuttunuz mu peki verdiğiniz sözü?
Çekimlerin sonuna yaklaşmışken dayanamadım ve bir gün akşam yemeğine çıkmayı teklif ettim. Kabul etti. 25 yıl geçti aradan, hâlâ evliyiz ve 4 çocuğumuz var.
Çocuklarınızla aranız nasıl?
İletişim benim çocukluğumdaki gibi değil, artık mesajlaşma şeklinde konuşuluyor. Bazen cevap bile vermiyorlar, önemsiz hissediyorum kendimi. Buna rağmen güzel bir ilişkimiz var.
Eşinizle Türkiye’ye gitmiştiniz değil mi?
Doğru, gittik. Çok da sevdik. Geçen yıl yeniden gidelim diye niyetlendik, ancak saldırılar sebebiyle vazgeçtik. Gerçekten çok güzel bir ülke... Her şey yoluna girsin, tekrar ziyaret edeceğiz.
En sevdiğiniz yer neresi oldu?
Kapalıçarşı... Gerçi çok zor bir deneyimdi ama güzeldi...
Nesi zordu?
Kapalıçarşı esnafının elinden kurtulmak çok zordu. Turistleri biraz fazla seviyorlar sanırım (gülüyor)...
1937 doğumlu, Oscar ve Golden Globe ödüllü oyuncu, yönetmen, yapımcı ve senaryo yazarı. 1978 yapımı “Heaven Can Wait” ve 1981 yapımı “Reds” ile hem oyuncu, hem yapımcı, hem yönetmen hem de senaryo yazarı olarak Oscar’a aday gösterildi.