T24 Haber Merkezi
İş insanı ve Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın yargılandığı "casusluk" davasında mahkeme, Kavala'nın tutukluğunun devamına ve istinaf mahkemesi tarafından bozulan 'Gezi' ile 'casusluk' davasının birleştirilmesine karar verdi. Birleştirilen dosyalara 30. Ağır Ceza Mahkemesi bakacak.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Leyla Alaton’a, Osman Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre “Henri Barkey ile Osman Kavala arasında bir ilişkiye şahit oldunuz mu?” diye sordu. Alaton, “Şahit olmadım. İkisini hiçbir zaman bir arada görmedim de duymadım da” dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen otel çalışanı Osman Ereğli, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece Henri Barkey otelde konakladığını söyledi. Ereğli, üzerinde Pensilvanya yazılı çanı resepsiyona kimin bıraktığını görmediğini beyan etti.
Kavala duruşmadaki beyanında, "Olayları ve olguları nesnel biçimde değerlendiren tarafsız bir gözlemcinin, hiçbir dayanağı olmayan ve yasadaki tanımına aykırı biçimde kullanılan casusluk suçlamasının AİHM’in derhal tahliye edilmem yönündeki karını boşa çıkartmak için kurgulanmış olduğunu anlayamaması olası değildir. Suçlamalara dayanak olacak somut delil yokluğunda, iddia makamı birtakım komplo teorileriyle ve suçlamaları birbirlerinin kanıymış gibi iç içe geçirerek algı yaratmaya, bu şekilde yargıyı yönlendirmeye çalışmaktadır." dedi.
Kavala, "İddia makamının öne sürdüğü iddialar olgusal temelden yoksundur, mantık kurallarına aykırı biçimde suçlamalar arasında irtibat kurulmaktadır. Böyle bir davranış ancak ideolojik yaklaşımla ya da iyi niyet eksikliği ile açıklanabilir. Amaçlanan, suçlu olduğum algısının canlı tutulması için ancak tutukluluk halinin kesintisiz olarak devam ettirilmesidir. Yani, kamu yetkisini ve yasa maddelerini amaçlarına aykırı biçimde kullanarak, özgürlüğümün keyfi biçimde kısıtlanmasına gerekçeler yaratmaktır; özgür yaşama hakkımın gasp edilmesine yönelik sürekliliği olan bir eylemdir. İstinaf Mahkemesi’nin bu duruşmadan kısa süre önce, iddia makamının talebine uygun olarak Gezi davasındaki beraat kararlarını bozması ve birbirleriyle ilişkisi olmayan insanların farklı edimleriyle ilgili davaların birleştirilmesi yönünde aldığı karar, Gezi protestolarıyla ilgili siyasi nitelikli iddiaların gündemde tutulmasına hizmet edecek ve mahkemenizin yetkisizleştirilmesi yoluyla çökmekte olan casusluk suçlamasının ömrünün uzamasına, buna dayandırılan tutukluluğumun kesintisiz devamına imkân sağlayacaktır." ifadesini kullandı.
Kavala şunları kaydetti:
"Geçen zaman paralel bir cezalandırmaya dönüşen bu hukuksuz uygulamanın vahametini sıradanlaştırmamakta, daha da arttırmaktadır. Özgürlüğümden mahrum yaşadığım her geçen gün benim için daha da önemki bir kayıp haline gelmektedir."
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra, duruşma sonrası Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Osman Kavala hakkındaki "Yani aynı zihniyet şu Osman Kavala denilen bu ülkede Soros adeta ofisi olan temsilcisi olan kişinin karısı da yine aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi'nde bu provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır. Şimdi biz ülkemizi, böyle nadide bir üniversitemizi bunları alın istediğiniz gibi karıştırın mı diyeceğiz. Buna müsaade etmemiz mümkün değil." açıklamasına yanıt verdi. Buğra, "Bu olan biteni bir hukuk süreci olarak yorumlamak imkânsız. 3,5 yıldır süren ve gittikçe ağırlaşan bir eziyet süreci. Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını esefle karşılıyorum, memleketim adına üzülüyorum" dedi.