"Osmanlı'da 1592'de bayram günleri karıştı"

"Osmanlı'da 1592'de bayram günleri karıştı"

Tarihçi Erhan Afyoncu "Osmanlı'da 1592 yılı Kurban Bayramı gününün tespitinde tartışma çıkınca, bayramın tarihi karışmıştı" diye yazdı. Afyoncu Osmanlı halkının kurbanı bir gün sonra kestiğini söyledi.

Sabah'ta Erhan Afyoncu'nun "Bayram günü karışınca kurbanlar bir gün sonra kesildi" başlığıyla (3 Eylül 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Osmanlı döneminde, bayramlar yeni ayın girmesiyle başlardı. Bunun için de hilal gözlenirdi. Bazen yeni ayın girdiği yönünde farklı farklı söylentiler çıkar ve bunun üzerine halk hangi günün bayram olduğu konusunda tereddüde düşerdi. 1592 Kurban Bayramı'nda da böyle bir durum yaşanmıştı.

Tekmil-i selasin

Bayramlar, Müslümanların Medine'ye hicretinden sonra 624'te başlamıştı. Ramazan Bayramı 3, Kurban Bayramı ise 4 gündü. Osmanlı İmparatorluğu'nda zamanında Ramazan Bayramı'na "Iyd-i Said-i Fıtr", Kurban Bayramı'na ise "Iyd-i Said-i Adha" denirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nda Ramazan ayında iken bayramın başlaması için Şevvâl ayının girdiğinin işareti olarak hilalin görülmesi beklenirdi. Eğer Ramazan'ın 29'unda hilal görülmezse Ramazan'ın 30'unda top atılarak ertesi günün bayram olduğu ilan edilirdi. Hilal görülmediği takdirde bu şekilde bayram gününün tespitine "tekmil- i selasin" denilirdi. Kurban Bayramı'nda da ayın durumuna göre Zilhicce ayının birinci gününün tespiti ile arife ve bayram günü belli olurdu. Kurban Bayramı Zilhicce ayının 10'unda başlardı. Ramazan'ın başlangıcını, bitişini, Kadir Gecesi'ni ve Kurban Bayramı'nın ne zaman olduğunu belirlemek İstanbul Kadısı'nın göreviydi. Kadı bu günleri tespit ettikten sonra saraya bildirir, daha sonra da halka ilan edilirdi. Saraya bu günleri bildiren İstanbul kadısı yüklü miktarda bahşiş alırdı.

Bayram günü tartışması

Devletin bayramları tespitini İstanbul kadısına vermesine rağmen, başka görevlilerin duruma müdahaleleriyle, bayram gününün tespitinde bazen karışıklık yaşanırdı. En önemli Osmanlı tarihçilerinden Mustafa Selanikî, "Tarih-i Selanikî" isimli eserinde böyle bir durumu anlatır. İstanbul Kadısı, Zilhicce ayının başlangıcını 8 Eylül Salı günü olarak tespit edip, 1592 yılı Kurban Bayramı'nı 17 Eylül Perşembe günü olarak ilân etmişti. Ancak Üsküdar Kadısı Mevlana Abdürrahim Efendi, "Benim katımda Zilhicce ayının başlangıcı Pazartesi günü sabit oldu. Pazar günü akşamı Zilhicce ayının hilalini ben kendim gördüm" diyerek bayram gününeitiraz etti. Üsküdar Kadısı'na göre bayram 16 Eylül Çarşamba günü başlıyordu. Bunun üzerine durum padişaha arz edildi. Dönemin hükümdarı Üçüncü Murad, bunun üzerine "Bayram 16 Eylül Çarşamba başlasın" dedi. Devlet görevlilerinin ihtilafı yüzünden kafası karışan halk, her zamanki gibi bayram sabahı mezarlıkları ziyaret edemedi. Kurbanın hangi gün kesileceği de problem oldu. İşi garantiye almak isteyenler kurbanlarını ilân edilen bayram tarihinde değil bir gün sonra kestiler. Bu durum halk arasında günlerce konuşuldu ve "gerçek hacıların dönüşünden sonra belli" olur denildi.