Uzmanlar, Öğrenci Seçme Sınavına (ÖSS) hazırlanan öğrencilerin yanlış çalışma yöntemleri kullandığını belirterek, bunun yarardan çok zarar getireceğini dile getirdi. Psikiyatrist Uzm. Dr. İlhan Nazlısöz, ÖSS'ye kısa bir süre kaldığını ve öğrencilerin psikolojilerinin en çok bu dönemde bozulduğunu belirterek, "Öğrenciler üzerindeki baskı ve öğrencilerin korku ve kaygıları en çok bu dönemlerde artıyor. Sınava hazırlananlarda, 'Acaba kazanabilecek miyim, başarabilecek miyim?' kaygısı bu dönemde ayyuka çıkıyor. Okul, dershane ve velilerin yanlış tutumları da bu kaygının artmasına neden oluyor. Bu nedenle bu dönemde sınava hazırlananların rahatlatılması, kaygılarının azaltılması şart" dedi. ÖSS'ye hazırlanırken özellikle veli, dershane ve okulların öğrenciler üzerinde olumsuz bir etkiye neden olduğunu da dile getiren İlhan Nazlısöz, "Örneğin veli, okul ve dershanede öğrencilere, 'En az 10 saat çalışman gerek. Oyuna, dışarıya vakit ayıracağına ders çalış. Sınavdan sonra istediğini yaparsın' tarzında yaptırımlar öğrenciye yarardan çok zarar verir. Önemli olan çok değil sistematik bir biçimde çalışmaktır. Bir insanın ders çalışırken dikkati ilk 10 dakika hazırlık ile birlikte 25 dakika kadardır. Azami 45'er dakikalık çalışma periyotları ve her periyot arkası 15 dakikalık dinlenme arası en uygun çalışma yöntemidir. Öğrenci, bu 15 dakika arada vücut kaslarını dinlendirecek, gevşetecek egzersizler yapmalı ve kendini gevşetmelidir. Ayrıca bu sürede nefes egzersizleri yapmalı ve kendi kendini telkinlerle rahatlatıp kaygılarından uzaklaşmalıdır. Ama deneme sınavlarında 3 saati nasıl iyi değerlendireceğinin alıştırmasını yapmayı da unutmamalıdır" şeklinde konuştu. Bazı öğrencilerin sınava çalışırken uykularından feragat ettiğini ancak bunun çok yanlış bir yöntem olduğunu dile getiren İlhan Nazlısöz, "Yapılan bir araştırmada insanların alışık olduğu uyku saatinden az uyku uyudukları taktirde algılama ve öğrenme yetilerinin yüzde 70 oranında azaldığı tespit edildi. Yani bazı öğrencilerin uykularından feragat edip ders çalışması yarar değil zarar getirir. Öğrenci, kendine mutlaka vakit ayırmalıdır. Sosyal faaliyetlere, gezmeye ve oyuna da vakit ayırmalıdır. Aralıksız saatlerce ders çalışmak var olan bilgiyi de unutmasına yol açar" dedi. Sınava hazırlanırken yapılan bazı davranışların özellikle veliler tarafından yanlış sanıldığı ancak yanlış sanılan şeylerin aslında uygun yöntemler olduğunu ifade eden Nazlısöz, "Örneğin öğrencinin çalışırken müzik dinlemesi yanlış olarak görülür. Oysa ki arka fonda çalacak soft yani yumuşak bir müzik, öğrencinin konsantre olmasına yardımcı olacaktır. Özellikle işitsel yönü ağır basan çocuklarda müzik dinlemek, çalışma şevkini artıracaktır. Görsel yönü ağır basan öğrencilerin ise ders çalışırken bilgisayarı kullanması kendisi için yararlıdır. Veliler tarafından, 'İnternete girer ders çalışmaz' diye öğrencinin elindeki bilgisayarın alınması ona yarardan çok zarar getirir" dedi. Öğrencilerin sınavda en büyük şikayetinin dikkatlerinin çabuk dağılması olduğunun altını çizen Dr. Nazlısöz, "En çok şikayet edilen konu sınav sırasında öğrencilerin dikkatlerinin çabuk dağılması olduğudur. Birinin kalemini sallaması, silgisini düşürmesi ve sınıf içinde gözetmenlerin dolaşması öğrencilerin dikkatini dağıtan unsurlardır. Bunun nedeni ise öğrencilerin çoğunun gece ders çalışmasıdır. Gece ortamında ve odalarında tamamen sessiz bir ortamda ders çalışan öğrenciler, gündüz ve dış unsurların bol olduğu bir ortama gelince dikkatlerini toplayamaz hale geliyorlar. Bunun önüne geçmek için öğrenciler gece yerine gündüz ders çalışması teşvik edilmeli. Ben, bana gelen bazı öğrencilerin velilerine öğrenci deneme sınavı yaparken odada durun ve onu rahatsız edecek davranışlarda bulunun" diyorum. Çünkü sınav günü çocuğun yaşayacağı ortam böyle bir ortam olacak. Bu ortama daha önceden alışırsa, sınav günü dikkatini toplaması daha kolay olacak ve dikkatini dağıtacak dış unsurlarla daha az ilgilenecek" şeklinde konuştu.