T24 - ÖSYM, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda basına dağıtılan kitapçıktaki cevap şıklarının şifreli çıktığı iddialarıyla ilgili olarak ''Bu soru kitapçığı sınava giren hiç bir adaya verilmemiştir'' açıklaması yaptı. ÖSYM Başkanı Ali Demir de iddialarla ilgili olarak yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
İddiayı ortaya atan avukat: Sadece matematikte 30'dan fazla soruyu şifreyle çözdüm
ÖSYM'nin İnternet sayfasında konuyla ilgili yer alan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Basında 'YGS'de Gizli Şifre' başlığı ile yer alan kitapçık, ÖSYM'nin sınav sonrasında basına vermek ve internet sitesinden duyurmak üzere hazırlanmış, ana soru kitapçığından türetilmiş, tek bir soru kitapçığıdır. Bu soru kitapçığının herhangi bir adaya verilmesi söz konusu olmadığından, doğru cevabın bulunduğu yer değiştirilmeden sadece yanlış cevap seçeneklerinin yerleri değiştirilmiştir. Bu soru kitapçığı sınava giren hiç bir adaya verilmemiştir.
ÖSYM, Şubat 2011'den itibaren gerçekleştirdiği tüm sınavlarda 'adaya özgü soru kitapçığı' hazırlayarak pek çok haksızlığın önüne geçmiştir. Adaya Özgü Soru Kitapçığı uygulamasında tüm adaylar için hazırlanmış olan toplam soru, ana konu alanları ile sınırlı kalmak üzere, her bir aday için rastgele seçilmiş farklı sıraya konulmaktadır. Buna ilave olarak her sorunun doğru cevabı da her bir adayın soru kitapçığında yine rastgele biçimde bir şıka atanmaktadır. Madde analizine imkan tanımak üzere yanlış seçeneklerin de yerleri değiştirilmektedir. Bu sayede her bir adayın soru kitapçığı 'tek bir tane' olarak basılmaktadır. Bugüne kadar yapılan üç sınavda da bu gerçekleştirilmiştir.”
“Basınımızın daha hassas davranması beklenir"
Açıklamada, 27 Mart 2011 günü yapılan (2011-YGS) Yükseköğretime Geçiş Sınavında da 'adaya özgü soru kitapçığı' basıldığı ve aday sayısı kadar soru kitapçığı dağıtıldığı vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:
“Sınav sonrasında, soru kitapçıkları ve cevap kağıtları güvenli biçimde toplanmış ve Merkezimizde cevap kağıtların görüntülenmesi ve okunması işlemleri sürdürülmektedir. Önümüzdeki günlerde her bir adaya, kendisine verilen soru kitapçığı ve kendi cevap kağıdının görüntüsüne internet üzerinden erişim imkanı verileceğinden, tüm adaylarda bu ya da buna benzer bir soru kitapçığının kullanılmadığı görülecektir.
Daha önceki duyurularda da belirtildiği gibi, kamuoyunu derinden etkileyecek bu ve benzeri konularda basınımızın daha hassas davranması beklenir. Bu gibi durumlarda kamuoyu ÖSYM'nin internet sitesinden duyurduğu bilgilere itibar etmelidir.”Kılıçdaroğlu: Birilerine yine avantaj sağladılarCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise yaşanan bu şifreleme olayı ile ilgili hükümete yüklendi:"Gizli kapaklı formüllerle birileri yine avantaj sağladı. Çocuklarımızın hakkı yendi. İşte ustalık dönemi bu. Yine birisi demiş ki, efendim biz demiş çıraklık dönemiydi, sonra kalfalık, şimdi de ustalık dönemi. Sevsinler senin ustalık dönemini. Bugün açın gazeteleri, manşetlerini görün. YGS sınavı. Çocuklarımız sınava girdi. Öyle bir formül üretiyorlar ki belli kişiler bilecek, soruları dağıtmaya gerek yok. Diyeceksiniz ki, en düşükten en yükseğe göre yapın, şunu işaretlediniz mi, daha doğrusu en düşüğü en yükseği işaretlediniz mi doğru çıkacak. Kafanızı yormaya da gerek yok. Bunların ustalık dönemi bu. Ben merak ediyorum siyasi iktidar bu YGS sınavlarıyla ilgili nasıl bir tepki verecek. Daha ses çıkmadı, bilmiyoruz. O sınava giren benim, sizin bizim çocuklarımız. Biz çocuklarımızı niye dersaneye görderdik? Boğazlarımızdan kestik çocuklarımız okusun diye. Ne oldu?"Eğitim-Sen: Kitapçık kamuoyuyla paylaşılsınEğitim -Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, ÖSYM Soru Kitapçığı'nda şifreleme yöntemi kullanıldığı iddialarına ilişkin olarak, ''Söz konusu 'şifre yöntemi' birilerine servis edilmişse, adayların tek tek kendi kitapçıklarını görmesinin hiçbir anlamı olmayacak ve bu iddiaları ortadan kaldırmayacaktır'' ifadesini kullandı. Kılıç, KPSS'de yaşanan kopya skandalının ardından, Yüksek Öğretime Geçiş (YGS) sınavında üniversiteye girmek isteyen adayların yoğun güvenlik önlemleriyle adeta cezalandırıldığını belirterek, şunları kaydetti:''Sınavda soruların pratik bir şifre aracılığıyla yüksek net oranlarında çözülebildiği haberleri YGS'ye dair ciddi şüpheleri beraberinde getirdi. KPSS'de yaşananlar ile toplumun güvenini yitiren ÖSYM bu konuya dair acilen bir açıklama getirmelidir. Söz konusu konusu 'şifre yöntemi' birilerine servis edilmişse, adayların tek tek kendi kitapçıklarını görmesinin hiçbir anlamı olmayacak ve bu iddiaları ortadan kaldırmayacaktır. Dolayısıyla ÖSYM, tüm kitapçıkları adayların T.C. numaraları gizli tutularak kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Adaylara dağıtılan diğer kitapçıklarda da 'şifreleme' yöntemiyle doğru sonuç alınıp alınamadığı açısından net bilgiler verilmelidir."Eğitim-İş: O koltuğu bırakmak düşerEğitim-İş Genel Başkan Vekili Levent Akça da konuya ilişkin olarak şu açıklamada bulundu:"Daha önce de KPSS'de yaşanan skandalın izleri henüz hafızalardan silinmeden, daha büyük bir skandalın patlak vermesi, bu işin çivisinin çıktığını gösteriyor. Minareyi çalan kılıfını hazırlıyormuş. Bir yandan psikolojik baskı altında sınava giren adaya ve öğretmene güvensizlik, öte yandan sistemli bir şekilde dışarıya soru sızdırmalar, özel yazılımla soru şifreleme. Bu kopya girişiminin belli bir anlayışın sahibi kesimlere özel düzenlendiği açıktır. Bu süreç ideolojik bir istismar politikasının, kendi yayılım alanlarında taraftarını toplama ve yetiştirme idealinin bir aşaması olarak daha ne kadar devam edecektir?Bu skandalın yaşandığı kurumun başındaki şahsa, en kısa zamanda o koltuğu bırakmak düşer. Bu istifadan önce yüz binlerce mağdur edilmiş adayın mağduriyetini az da olsa gidermek için acilen YGS'nin iptaline gidilmelidir. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in açıklaması ciddiyetten uzaktır. Böyle bir şifrelemenin gerekçesi nedir? ÖSYM her adayın şahsına yönelik kitapçığı önceden belirlediğine göre, minare kılıfa uyacaktır. Her şeyden önce bizler de öğrenci velisi birer yurttaş olarak tüm yurttaşlarımız gibi mağdur edildik."