'Otomatik çok yakar!' efsanesi bitiyor...

'Otomatik çok yakar!' efsanesi bitiyor...
Otomatik vites keyfi yaşamanın astarı yüzünden pahalıydı. Nitekim alırken pahalı olduğu kadar, kullanırken de masraflıydı. Bu efsane, son teknolojilerle birlikte artık bitiyor. .. Otomobil almaya karar verirken en çok üzerinde düşünülen konuların başında "Otomatik mi yoksa manüel mi?" sorusu gelir. Nitekim evin hanımı, günün birinde kendisinin de kullanacağım düşünerek otomatikten yana tercih kullanır. Erkek sürücüler ise sıkışık trafikte yaşanan eziyetlere rağmen tercihini manüel şanzımanlı bir otomobilden yana kullanır... Bunun elbette birçok nedeni var. Otomatik vitesli bir otomobil kullanmayı acemilik olarak niteleyip vazgeçmek ya da maliyetinden ötürü tercih etmemek gibi… Nitekim otomatik şanzımanlı bir otomobil satın almak için, hemen hemen çoğunlukla manüel vitesli araçlara göre daha yüksek bir bedel ödemek zorunda kalınır. Bunun üzerine otomatik vitesli otomobilin, manüel vitesli araçlara göre bir miktar daha fazla yakıt tüketmesi de eklenince, tercihin yönü asla tartışılmaz. Son yıllarda birbiri ardına piyasaya sunulan teknolojik yenilikler, elbette otomatik şanzımanlara da sıçradı. Easytronic, Tiptronic, Multitronic, DSG gibi çeşitli adlar altında geliştirilen ve üretilen otomatik şanzımanlar sürücülere daha farklı alternatifler sunarken, aynı zamanda yüksek yakıt tüketimi tabularını da yıkmaya başladı. Zira son dönemde piyasaya çıkan bazı otomatik şanzımanlar, artık manüel şanzımanlara göre daha az yakıt tüketimi sunuyor. Sürekli geliştirme Tıpkı otomobillerde kullanılan motor, müzik sistemleri, güvenlik sistemleri ve benzeri diğer unsurlarda olduğu gibi otomatik şanzıman teknolojisinde de sürekli geliştirmeler üzerinde çalışan otomotiv endüstrisi, sonunda otomatik vites kutusunu daha hızlı ve tasarruflu yapmayı başardı. Özellikle motor ile şanzıman arasına yerleştirilen ve tork konvertörü adı verilen sistemin gelişiyle, otomatik viteslerde oluşan güç kaybı ve buna bağlı olarak baş gösteren fazla tüketim etkisi de ortadan kalkmaya başladı. Nitekim tork konvertörü hız ve güç kayıplarını aza indirmek, yüksek hızlarda motordan gelen gücü daha iyi kullanmak, motora daha az yük bindirmek gibi birçok görevi üstlenerek otomatik şanzımanın tüketimdeki kötü ününü azaltmaya başladı. Daha fazla elektronik sistemlerle yüklenmiş olan yeni otomatik şanzımanlar kullanım şekli, hız, gaz pedalının hareketleri gibi faktörleri değerlendirerek uygun vites geçiş aralıklarını artık kendileri belirliyor. Bu da, yakıt tüketimini düşürdüğü gibi performanslı kullanımlara da olanak tanıyor. Zira bu tip şanzımanlar, artık yüksek güçte ve performansta motorlara sahip spor otomobillerde de sıkça kullanılmaya başladı. 1001 HP gücündeki Bugatti'nin şanzımanı da otomatik desek, herhalde yeterli olur! Son dönemde kullanılan "otomatikleştirilmiş manüel şanzıman" düzeneği, maliyet açısından pek çok üretici tarafından tercih edilirken, vites değişim aralıklarını sürücüsünden daha iyi hesaplayabildiği için manüel şanzımanlı versiyonlara göre tüketim yönünden de başarılı sonuçlara imza atabiliyor. Nitekim Opel' in 1.2 İt benzinli motorlu Corsa modeli, Easytronic şanzımanla aynı motora sahip manüel vitesli versiyona göre daha az tüketim değerleriyle dikkat çekiyor. Aynı şekilde Citroen' in C4 modelinin 1.6 İt dizel motorlu versiyonunda az tüketen taraf, 6 ileri otomatikleştirilmiş manüel şanzıman görünmekte Daha seri değişim Otomatik vites teknolojisinde son dönemde en fazla ön plana çıkan sistem ise, gerek tüketim gerekse de performanslı kullanıma uygunluğu açısından "çift kavramalı" olarak adlandırılanı. Alman üretici Audi ve Volkswagen' in ilk kez tanıştırdığı ve "DSG" adıyla ticarileştirdiği sistem, yarış araçlarında kullanılan vites kutusu konseptinden yararlanılarak geliştirilmiş. 6, hatta 7 ileri versiyonları bulunan bu sistem, iki adet çoklu ıslak plakalı kavramanın, paralel yerleştirilmesiyle çalışıyor. Bu kavramalardan biri devredeyken diğeri bir sonraki vites geçişi için hazır bekliyor. Bu özgün ikiz kavrama tasarımı, vites değişikliğini sadece 3 – 4 milisaniyede sağlayarak, vites değiştirmede çekiş kuvvetinin kesilmesini engelliyor. DSG teknolojili vites kutusu, Audi ile VW' nin ürettiği pek çok dizel ve benzinli motorda rahatlıkla kullanılıyor. Bu arada bu şanzımanın ağırlığının da az olduğunu belirtelim. Benzer bir sistemi kullanan diğer markaysa Volvo Cars… Powershift adıyla pazarlanan ve Türkiye' de satılan S40'ın bazı motor versiyonlarında kullanılan bu 6 ileri şanzıman, DSG ile benzer prensipte çalışıyor. Düz şanzımanda kullanılan teknoloji üzerine kurulu olsa da, kendi tahrik millerine bağlı iki ayrı hidrolik debriyajla bu sistemden ayrılıyor. Birbirinin içinde dönen iki tahrik milinden içte olanı 1, 3 ve 5. vitesin yanı sıra geri vitesi kontrol ederken, dışta olanı 2, 4 ve 6. viteslere kumanda ediyor. Debriyajın elektro-hidrolik kontrol ünitesi, bir debriyaj kavramışken diğerinin açılmasını sağlıyor. İki debriyaj da baskı balata sistemiyle çalışıyor. Bir piston debriyaj balatalarını birbirine doğru iterek, bunların oluşan sürtünmeyle birbirine kilitlenmesini sağlıyor. Böylece motor 1. viteste gücünün ve torkunun zirvesinde çalışırken, 2. vitese geçmeye hazır hale geliyor. 2.' ye geçildiğindeyse üçüncü vites hazırlanıyor. Böylece güç aktarımında veya torkta kesinti olmuyor. Üstelik standart otomatik şanzımanlara oranla yüzde 8 daha az yakıt tükettiği belirtiliyor.