Maliye’nin ÖTV sisteminde değişikliğe gideceğini otomotiv sektörü için yaklaşık 150 bin stokla girilen yılın en kritik son 2 ayında açıklaması panik yarattı. Çünkü ÖTV’de hem indirim hem de artışın olacağı anlaşılan planlama kamuoyuna uygulama tarihinden önce yansıdığı için mevcut talebi beklentiye sokarak alım kararlarının ertelenmesine neden oluyor. Bu da 6 ayda 1 milyar dolar dış ticaret fazlası veren sektörü zora sokuyor.
Kıvanç Özpeynirci’nin Hürriyet’te yayımlanan yazısı şöyle:
OTOMOBİLLERE uygulanacak yeni ÖTV düzenlemesinin içeriği ile ilgili henüz bir detay bilgimiz yok. Sadece ortada bir tasarı ve Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın CNN Türk’te söyledikleri var. Ağbal’ın yaptığı açıklamalardan motor hacmi 1.6 litre ve altındaki binek otomobil kategorisine yönelik ÖTV’de yeni bir sınıflandırma ile birlikte indirim ve artışın olacağını anlıyoruz. Ama ÖTV sisteminde yapılması planlanan bu değişimler kamuoyuna uygulama tarihinden önce yansıdığında mevcut talebi de beklentiye sokarak alım kararlarının ertelenmesine neden olabiliyor.
Özellikle sezonsal olarak en yoğun satışların gerçekleşeceği son çeyreğe girerken bu durum hemen hemen her firmayı ciddi halde zora sokuyor. Son 2 aya yaklaşık 150 bin adet stokla giren sektör bu yüzden panik yaşanıyor. Peki hükümet bu yıl üretim, ihracat, istihdam rakamlarıyla tüm ekonomiyi sırtlamış lokomotif sektöre yönelik neden yılın en kritik döneminde böyle bir tasarı hazırlamaya gerek duydu?
Maliye Bakanlığı büyük olasılıkla bütçe açığına bağlı olarak dış ticaret istatistiklerini önüne koydu. Otomotiv sektörü yıllardır dış ticaret fazlası veren sektörlerden olmasına rağmen, Maliye özellikle otomobil alanında dış ticaret verilerine odaklandı. Bu noktada bazı firmaların özellikle lüks otomobil satışlarındaki dikkat çekici artışı Maliye’nin kulağına fısıldadığı da söyleniyor. Bu yılın Ocak-Haziran döneminde toplam otomotiv ihracatı 9.6 milyar doları aşarken aynı tarihte ithalat ise 8.6 milyar dolarolarak gerçekleşti. Dolayısıyla otomotiv sektörünün dış ticaret fazlası 6 ayda 1 milyar dolara ulaştı.
Özellikle yaz aylarında üretimin ve buna bağlı ihracatın arttığı düşünülürse, sektörün dış ticaret fazlasının yıl sonunda artacağı da söylenebilir. Ama Maliye nedense bu resme değil de sadece otomobil dış ticaretine bakmış gibi görünüyor. Toplam sektör fazla verirken otomobil dış ticaretinde 6 ayda durum değişiyor. Ocak-Haziran döneminde Türkiye’ye 4.7 milyar dolarlık otomobil ithal edilirken, aynı dönemde ihracat ise 3.6 milyar dolarda kalmış. Yani otomobil dış ticaret açığı 1.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. İşte bu tabloyu dikkate alan Maliye ÖTV oranlarında değişiklik yapacağını açıkladı. Ama unutulmaması gereken ayrıntı, Türkiye’de otomotiv ihracatı uzun yıllardır ağırlıklı olarak ticari araçlarla artarken, son dönemde otomobil yatırımlarının artmasıyla ibre terse dönmeye başladı. Belki bu yıl ihracat rakamlarına yapılan yatırımlar tam olarak yansımayacak ama Türkiye’de otomobil ihracatının hızla artacağı ortada.
Geçtiğimiz yıla kadar ağırlıklı olarak Doblo, Minicargo gibi hafif ticari araç üretimi yapan Tofaş, Fiat Egea Ailesi ile yeniden otomobilci kimliğine kavuştu ve ihracatı hızla artmaya başladı. Türkiye’de Corolla ve Verso üreten Toyota, geçtiğimiz aydan itibaren ilk SUV modeli C-HR’yi üretmeye başladı ki ağırlığın ihracat olacağı açıklandı. Keza Hyundai, Türkiye’de yine büyük bölümü ihracat olmak üzere i10 ve i20 üretiyor. Renault, geçtiğimiz ay Bursa’da üretmeye başladığı yeni Megane Sedan ile artık ihracatı pazarlarını büyütmeyi planladı. Honda, aynı şekilde ekimde Türkiye’de üretmeye başladığı yeni Civic Sedan’ı yurtdışına satmak için planlar yapıyor. Dolayısıyla çoğu kısa süre önce devreye giren otomobil yatırımlarının ihracata katkıları 2017’de çok net ortaya çıkacak. 2017’de tüm Fiat Egea Ailesi (Sedan, HB, SW), Toyota C-HR, Renault Megane Sedan, Honda Civic Sedan ve Hyundai yeni i10, Türk otomotiv sektörünün otomobil ihracatındaki en büyük artıları olacak. Dolayısıyla 2017 yılında bırakın dış ticaret açığını, toplam sektörden daha fazla dış ticaret fazla verileceği ortada.
Maliye Bakanı Ağbal, CNN Türk’te yaptığı açıklamada, 1.6 litre ve altı motor hacmine sahip pahalı araçların vergilerinde artış olabileceğini söylemesinin dışında düşük fiyatlı araçların vergilerinin indirilmesinin de gündemlerinde olduğunu belirtti. Ancak hükümetin özellikle bütçe açığının arttığı bir dönemde böyle bir indirime gitmesi sektör tarafından pek beklenmiyor. OSD Genel Koordinatörü Hayri Erce de aynı görüşte. Erce, “Vergi indirimi bence gündemde değil. Zaten bütçe açığı yüzde 2’nin üzerine çıkmış durumda. Bence gelir artışı öncelikli hedef gibi duruyor” yorumunu yapıyor. Ama bazı sektör yetkilileri de özellikle hükümetin düşük gelir grubuna yönelik böyle bir indirim yapabileceği üzerinde duruyor. Hatırlamayanlar için hükümet son 20 yılda sadece 2009’da geçici ÖTV indirimi gerçekleştirmişti. Onda da küresel kriz nedeniyle pazarın yarı yarıya düşmesi etkili olmuştu. Pazar tekrar artışa geçince ÖTV indirimi ortadan kalkmıştı.
MALİYE Bakanı Naci Ağbal’ın söylediklerinden yola çıkarsak daha ucuz olan otomobillerin bir başka deyişle ÖTV matrah bedeli düşük araçların vergilerinin indirilmesi ve daha pahalı olan araçların ise yükseltilmesi şeklindeki bu çalışma ülke önceliklerimize uygun gibi görünse de yaratacağı dolaylı etkilerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin son dönemde Türkiye’de hızla büyüyen uzun ve kısa süreli araç kiralama sektörü, vergilerde yapılacak yukarı ve aşağı yönlü tüm değişimlerden etkilenmeye çok açık. Bugün artık Türkiye’de kiralama şirketlerinin araç parkının geldiği büyüklük 250 bin adetler düzeyinde. Yani yaklaşık 25 milyar dolarlık bir varlıktan bahsediyoruz.
Bugün Türkiye’de yatırım yapmış birçok uluslararası kiralama şirketi de var. Potansiyel bir ÖTV indirimi ile bu şirketlerin varlıklarında oluşacak bir değer kaybı da en az vergi artışı ile oluşacak bir toplam pazar büyüklüğü kadar önemli. Bu türden yatırımlar, uzun vadeli ve vergilerin daha az değişim potansiyeli olan ülkelerde kalıcı olma eğiliminde. Otomobil pazarın yaklaşık yüzde 20-25’lik bölümünün düzenli alıcısı bu kiralama şirketleri. Dolayısıyla potansiyel bir vergi değişiminden olumlu veya olumsuz anlamda en çok etkileneceklerin başında geliyorlar. Ayrıma konu olacak ÖTV matrah bedelleri belirlenirken Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Otomotiv Sanayi Derneği (OSD gibi sektör derneklerinden görüş alınması, bu türden olumsuz etkilerin azaltılması açısından faydalı olacaktır.