Kocaeli Dilovası'ndaki Farplas Otomotiv'de işçiler, sendikalaşma haklarının engellendiği ve haksız yere 150 işçinin işten çıkarıldığı gerekçesiyle eylem gerçekleştirdi. Farplas Otomotiv ise şirketin yaşananlarla 'doğrudan bir ilgisi bulunmadığını' savunarak 'yollarını ayırdıkları' bir taşeron şirketi işaret ediyor.
İşçilerin Pazar gecesi kendilerini fabrikaya kilitlediği eyleme polis Pazartesi sabah saatlerinde müdahale etti ve 108 kişi gözaltına alındı.
İşyeri dokunulmazlığını ihlal ve çalışma hürriyetini engelleme gerekçesiyle gözaltına alınan işçiler, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
Polisin müdahalesi sırasında yaralanarak ambulans ile hastaneye kaldırılanlar oldu.
Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) Örgütlenme Uzmanı Hasan Doğan, eyleme müdahale sırasında dört sendika yöneticisinin darp edilerek gözaltına alındığını söyledi.
BBC Türkçe'ye konuşan işçi ve sendika temsilcileri Farplas yönetimini, sendikalaşmayı önlemek için hukuksuz yollara başvurarak 150 kişiyi haksız uygulamalarla işten çıkarmakla suçluyor.
İşçiler, Farplas'ta üye çoğunluğunu sağladığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından onaylanan Birleşik Metal İş Sendikası'nın, işveren tarafından da tanınmasını talep ediyor.
Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, "Burada daha önce de defalarca örgütlenme girişiminde bulunduk. İşveren aynı çatı altında, aynı tezgâhta çalışan insanları farklı şirketlerde ve farklı iş kollarında gösteriyor" diyor.
Sendikaya göre bunun nedeni, işçileri farklı iş kollarına dağıtarak işyerindeki sendikalaşmayı zorlaştırmak.
Farplas ana şirkete bağlı 8 alt şirketin, kâğıt üzerinde 4 ayrı iş kolunda faaliyet gösterdiğini söyleyen Serdaroğlu'nun iddiasına göre, farklı iş kollarına atanan işçilerin sendikalaşması "yasaya karşı yapılan bir hile" ile zorlaştırılıyor.
Serdaroğlu, Birleşik Metal İş Sendikası'na üye olan işçilerin sendikal çoğunluğu sağlayarak bakanlıktan onay aldığını, ancak bundan sonra işverenin 150 işçiyi işten çıkardığını belirtiyor.
Başka bir yerde iş bulamama kaygısı nedeniyle haberde gerçek isminin gizli kalmasını isteyen işçi Hasan ise şunları anlatıyor:
"Enflasyon oranında zam vermediler. Üretimi durdurduk, gidip taleplerimizi söyledik ama ciddiye almadılar. Biz de anayasal hakkımız olan sendikaya başvurduk ancak işveren sendika ile masaya oturmamakta çok direndi."
"Sendikalaşan ya da sendikalaşmak isteyen işçilerin birçoğu, başka alt şirketlere atandı. Sendikalaşmayı önlemek için sürekli şirket kurup ardından o şirketi feshedip işçileri başka alt şirkete atıyorlar."
Farplas Otomotiv ise bugün yayımladığı basın açıklamasında, şirketin konuyla ilgili "doğrudan bir sorumluluğu bulunmadığını" savunuyor:
"Farplas'taki olaylar, yollarımızı ayırdığımız eski taşeronumuza ait şirkete bağlı olarak firmamızda çalışan 100 civarındaki eski çalışanın ve firmamızla bağlantısı olmayan, dışarıdan yönetilen provokatörlerin fabrikamızı hukuksuz bir şekilde işgal etmesinin sonucudur."
"Bu eylemle, hiç arzu edilmeyen şekilde 1.500 çalışma arkadaşımızın işine devam ettiği Farplas'taki iş sürecini hukuksuz biçimde aksatan, üretim devamlılığına zarar veren, çalışanları huzursuz eden, Farplas'ın zarar gördüğü bir noktaya gelinmiştir."
"Birçok uyarı ve ikna turuna cevap vermeyen, kanunsuz işgali devam ettiren eylemcileri, son çare olarak emniyet güçleri, sağduyulu bir şekilde, hiçbir müessif olay yaşanmadan fabrika dışına çıkarmışlardır."
İşçilere gece saatlerinde müdahale edildiPazar gecesi başlayan eyleme, Pazartesi sabahı polis müdahalesi gerçekleşti.
Umut-Sen avukatlarından Emre Erdal, gözaltına alındığı esnada yaralananlar ve ambulansla hastaneye kaldırılanlar olduğunu belirtiyor.
İşverenin bir hafta içerisinde işten çıkardığı 150 işçiden biri olduğunu söyleyen Hasan, polisin müdahalesi sırasında yaralandığını anlatıyor:
"Bizi yere yatırıp iki kolumuzdan tutarak, kadın erkek ayırt etmeden tekme tokat dövdüler. Aramızda hamile kadınlar bile vardı. Ağır hakaretlere ve şiddete maruz kaldık. Halen yüzüm ağrıyor, bacağım ağrıyor."
İşten çıkarılan tüm işçilerin hali hazırda geçin sıkıntısı yaşadığını söyleyen Hasan, bir de bunun üzerine bir başka yerde iş bulmalarını zorlaştıracak bir biçimde, 'hırsızlık' iddiasıyla işten çıkarıldıklarını belirtiyor:
"Şirket bir de işten çıkardığı işçilere 19'ar bin lira para cezası kesti. Neymiş? Hırsızlık yapmışız. Herkes eşit bir şekilde şirketten 19 bin TL çalmış. Tazminatlarımızı ödememek için hırsız damgası vuruyorlar."
Umut-Sen'den Ayşe Büşra Yılmaz ise eylemde kadın işçilerin öne çıktığını söyleyerek ilk önce kadın işçilerin çatıya çıktığını ve ardından diğer işçilerin de katılımıyla kendilerini çatıya kilitlediklerini söylüyor.
Sendikal hakların engellemesi ve sendikal faaliyetler yürüten işçilerin haksız sebeplerle işten çıkarılması şeklindeki iddiaları yönelttiğimiz Farplas yönetimi, sorularımızı yanıtsız bıraktı.
Şirket bugün yayımladıkları basın açıklamasında ise şunları kaydetti:
"Konunun kamuoyuna yansıtıldığı gibi, bir ücret ve hak anlaşmazlığı olmadığı, bu önemli göstergelerin ötesinde fabrikamızda günlük iş rutinlerine ve üretime devam etme gayreti içinde olan sahadaki 1.500 çalışma arkadaşımızın tutumundan da anlaşılabilir."
"Bu doğrultuda, son güncelleme ile toplam 1.900 çalışma arkadaşımıza açıklanan yeni asgari ücret oranının çok üzerinde gelir artışı sağlanmış ve geri bildirimler doğrultusunda ek olarak mesailerde ve yan haklarda iyileştirici düzenlemeler de devreye alınmıştır."
"Şirketimizin konuyla ilgili doğrudan bir sorumluluğu bulunmadığı, olaylar işçi-işveren anlaşmazlığı dışında bir nitelik taşıdığı halde, olayların yatışması ve hukuk içinde herkes için en doğru ve adil sonucun alınabilmesi için diyalog kanallarını açık tutacağımızı ve elimizden geleni yapmayı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz."
İşçi ve sendika temsilcileri, Farplas işyerinde sendikal mücadeleyi sürdüreceklerini aktarıyor.
Serdaroğlu, Birleşik Metal İş Sendikası'nın Farplas bünyesinde faaliyet gösteren 8 alt şirketin 5'inde çoğunluğu alarak sendikalaştığını ifade ediyor.
İşverenin ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilen bu çoğunluk tespit belgesine altı gün içerisinde itiraz etme hakkı bulunuyor.
Serdaroğlu, işyerinin bu belgeye itiraz etmesi durumunda dava sürecinin başlayacağını belirtiyor:
"5 alt şirkette sendikal çoğunluğu sağladığımıza dair bakanlıktan tespit belgesi geldikten sonra, işveren çalışanlara ve işten çıkarılanlara mesaj atarak, 'Bizim internet sitemizde bize müracaat edin, sizi haklarınızla birlikte başka bir şirkete geçireceğiz' diyor."
"Yani bizim çoğunluk tespiti aldığımız yerin işçisini, henüz çoğunluk sağlayamadığımız iş kollarına geçirerek, işçilerin direncini kırma ve bizim de çoğunluğumuzu boşluğa düşürmeye çalıştılar. İşveren, işçilerin zam taleplerini karşılamaya hazır ancak bütün mesele sendikalaşmaya karşı tutumdan kaynaklanıyor."