Covid-19'a karşı geliştirilen ilk iki aşıdan olan Oxford-AstraZeneca aşısının kullanımı AB'nin en büyük ülkelerinde , kanda pıhtılaşma yaratıp derin damar tıkanıklığı ve Akciğer Embolisi gibi hastalıkların riskini artırıyor olabileceği kuşkusuyla geçici olarak durduruldu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Oxford-AstraZeneca aşılarını geçici olarak durdurma kararı alan Avrupa Birliği ülkelerine çağrıda bulunarak, aşılamaya devam etmelerini istedi.
WHO, aşıyla kanda pıhtılaşma riski arasında bir bağlantı bulunmadığını söyledi.
Salı günü hem WHO hem EMA konuyla ilgili son verileri değerlendirmek için bir araya gelecek.
AstraZeneca AB ve Birleşik Krallık'ta 17 milyon kişiye bu aşıdan yapıldığını, yalnızca 40'tan az kişide bu sağlık sorununun görüldüğünü söylüyor.
Uzmanlar da aşılanan kişilerde görülen hastalık oranının aşılanmayan kişilerdeki oranla aynı olduğunu söylüyor.
Almanya Sağlık Bakanlığı bugün aşıyı askıya aldığını duyurdu. Bakanlık, Avrupa İlaç Ajansı'nın da yeni bulguları gözden geçirerek aşı için verilen acil kullanım onayının tekrar değerlendirileceğini söyledi.
Almanya'nın ardından Fransa, İspanya ve İtalya da aşının kullanımını askıya aldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa İlaç Ajansı'nın bugünkü toplantısına kadar aşılamanın dondurulduğunu duyurdu.
İtalya'da bir kişinin aşı olduktan sonra hayatını kaybetmesi nedeniyle Piedmont bölgesinde bir soruşturma açıldı ve savcılık 400 bin doz aşıya el konulmasına karar verdi.
Aralarında Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Norveç, İzlanda, Danimarka, Hollanda, Bulgaristan, Tayland ve İrlanda'nın bulunduğu bir dizi ülke, aşının uygulanmasını geçici bir süreyle askıya aldı.
İtalya, Avusturya, Estonya, Letonya, Lüksemburg ve Litvanya'da da, aşının 17 ülkeye dağıtılan 1 milyon dozluk bir kısmının uygulanması askıya alındı.
Ama İngiltere dahil bir çok ülkede AstraZeneca aşılaması devam ediyor ve İngiltere hükümeti aşının güvenli olduğunu söyleyerek halkı aşı olmaya çağırıyor.
Avustralya'da ise Başbakan ve Sağlık Bakanı aşılamanın durdurulmayacağını, aşının bu sorunlara yol açtığına dair kanıt bulunmadığını söylediler.
Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) aşılamayı durdurmayı gerektiren bir veri bulunmadığını ve aşılamaya devam edilmesinin hayati önem taşıdığını söylüyor.
AstraZeneca aşısının kanda pıhtılaşmaya yol açıp, derin damar tıkanıklığı olarak da bilinen ven trombozunu ve akciğer embolisini tetikliyor olabileceğinden endişe ediliyor.
Kanda oluşan pıhtılar zaman zaman, en çok da bacakta damarların tıkanmasına yol açarak kan dolaşımını engelleyip, sorunlara yol açabiliyorlar. Bacaklar, kalça, kasık ya da kollarda bu tıkanıklıkların ortaya çıkışıyla kendisini gösteren bu hastalığa halk arasında Damar Tıkanıklığı, tıp dilinde ise Derin Ven Trombozu deniliyor.
Bu pıhtılardan biri sabit bir yerde durmayıp vücutta gezebilir ve bir organa kan gitmesini engelleyebilir. Buna da emboli deniyor. Akciğer embolisi ise pıhtının kalbe ya da ciğerlere giden damarlardan birini tıkaması durumunda ortaya çıkan sağlık sorununa verilen isim.
Akciğer embolisi ciğerlerdeki oksijen düzeyini etkileyebileceği ve akciğerlerde hasara yol açabileceği için çok tehlikeli ve ölüm riski de taşıyan bir durum. Belirtileri arasında baş dönmesi, göğüste ağrı, solunum güçlüğü ve öksürük olabilir.
Kan pıhtılaşmasını önlemenin en etkili yolları, aşırı kilolu olmamak, aktif bir hayat sürmek, yeterli su içmek, sigaradan ve uzun süreler oturup kalmaktan kaçınmak.
Bir dizi ülkenin aşılamayı askıya alması üzerine Pazartesi günü bir açıklama yapan AstraZeneca, aşısının güvenli olduğunda ısrar etti ve bazı veriler paylaştı.
Şirket AB ülkeleri ve İngiltere'de toplam 17 milyon kişiye AstraZeneca aşısı vurulduğunu ve aşılananlar arasında 15 derin damar tıkanıklığı ile 22 akciğer embolisi vakasının görüldüğünü söylüyor.
AstraZeneca bu sayıların, "aşı olmamış bu büyüklükte bir nüfusta normal koşullarda ortaya çıkması beklenen vakalardan çok daha düşük olduğunu", ayrıca "diğer Covid-19 aşılarının uygulandığı insanlarda görülen vakalarla aynı düzeyde olduğunu" söylüyor.
AstraZeneca'nın sağlık sorumlusu Ann Taylor "Salgının doğası, tek tek vakaların dikkatleri üzerine toplamasına yol açtı. Biz kamu sağlığını gözetmek amacıyla, aşılama sürecinde ortaya çıkan sorunları bildirme konusunda, lisans almış ilaçlar için yürütülen standart uygulamanın çok üzerinde bir titizlik gösteriyoruz" diye konuştu.
Taylor, aşının bazı partilerinde kalite sorunu olup olmayacağı endişesiyle ilgili olarak ise, Avrupa ve dünyanın geri kalanına dağıtımı yapılan çeşitli parti aşılardan hiçbiri ile ilgili olarak "kontrol edilip doğrulanmış" bir kalite sorunu olmadığını söyledi.
Şirket sözcüsü, buna karşılık, hem şirketin hem de şirketten bağımsız olarak Avrupa sağlık kurumlarının ek testler yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Pazartesi günü itibarıyla bu testlerin hiçbirinden endişe verici bir sonuç gelmiş değil.
Toplam 24 milyon kişinin aşılandığı ve 11 milyon doz ile Avrupa'da AstraZeneca aşısının en çok uygulandığı ülke olan İngiltere'de ilaç ve aşıların güvenli olup olmadığını denetleyen kurum, bugün bir açıklama yaparak eldeki verilerin, aşının kan pıhtılaşmasına yol açtığına işaret etmediğini söyledi.
İlaç ve Sağlık ürünleri Denetim Kurumu'nun aşı güvenliği sorumlusu Dr Phil Bryan "Verileri yakından değerlendiriyoruz. Fakat ne kadar çok sayıda aşı yapıldığı ve normal koşullarda kan pıhtılaşması vakalarının düzeyi hesaba katıldığında, veriler aşının bunu artırdığını göstermiyor" diye konuştu.
Avrupa İlaç Denetim Kurumu EMA da kan pıhtılaşması vaka bildirimlerinin incelendiğini, ama aşının faydalarının risklerinden çok daha yüksek olduğunu kaydetti.
EMA da 10 Mart itibarıyla AB ülkelerinde (İngiltere artık AB dışında) toplam 5 milyon AstraZeneca aşısı vurulduğunu, bunlar arasında sadece 30 kan pıhtılaşması vakası bildirildiğini açıkladı.
AstraZeneca aşılamasını durduran ülkelerden Hollanda'da hükümet, bu kararı, Danimarka ve Norveç'ten gelen muhtemel yan etki bildirimleri üzerine tedbir olarak aldığını bildirdi.
Hollanda ilaç güvenliği kurumu PCL tarafından yapılan açıklamada Hollanda'da da aşının yan etkisi olma ihtimaliyle 10 rahatsızlık vakası bildirildiği kaydedildi.
Sağlık Bakanı Hugo de Jonge "Aşı konusunda herhangi bir şüpheye yer bırakamayız. Her şeyin doğru gittiğinden emin olmamız lazım, o nedenle şu anda durdurmak en doğrusu" diye konuştu.
Bakan de Jonge aşılamanın geçici olarak durdurulduğunu ve bir iki haftadan daha uzun sürmesini beklemediklerini de ekleyerek "Bu berbat dönemi geride bırakmak için aşılamaya ihtiyacımız var" dedi.
Hükümetin bu kararı Hollanda aşılama kampanyasını aksatacak.
12 milyon AstraZeneca aşısı sipariş etmiş olan Hollanda'da önümüzdeki iki hafta içerisinde 300 bin aşılama için randevu yapılmıştı.
Oxford aşı grubundan Profesör Andrew Pollard bugün BBC'ye verdiği mülakatta, Covid'in büyük bir risk olduğunu ve aşının hayat kurtardığını vurgulayarak buna karşılık İngiltere'deki verilerin, kan pıhtılaşması vakalarında bir artışa işaret etmediğini söyledi.
"Normal zamanda İngiltere'de ayda 3 bin kan pıhtılaşması vakası görülür. Dolayısıyla bu nüfusa aşılama yaptığınızda elbette bu kan pıhtılaşmaları olmaya devam edecektir. Bunların her birinin aşıyla ilintili olup olmadığını ayırt etmek gerekir" diyen Pollard Finlandiya'da yapılan çok titiz bir çalışmada kan pıhtılaşması riskinin artmadığı sonucuna varıldığını da ekledi.
Pollard buna karşılık aşılama yapılmadığı takdirde bu yıl içerisinde onbinlerce kişinin daha Covid'den ölmesi tehlikesine dikkat çekti.
"Avrupa'da bir dizi ülkede vakaların yeniden artmaya başladığı görülüyor. İtalya, Fransa, Almanya ve Polonya'da vakalarda yeni tırmanışlar var. O nedenle aşılama konusunda sıkıntı yaşamamamız hayati önem taşıyor. Bir yanda çok büyük olduğunu bildiğimiz bir Covid riski, diğer tarafta ise verilere göre şu ana kadar sorun değil gibi görünen bir durum var" dedi.
Avustralya'daki Queensland Teknik Üniversitesi'nden Profesör Gerard Fitzgerald da, AstraZeneca aşılamasını durduran ülkelerin büyük bir temkin gösterdiklerini ama kan pıhtılaşmasının aşıdan önce de yaygın bir sağlık sorunu olduğunu unutmamak gerektiğini söyleyerek bu görüşü destekledi.
"Mesela ABD yetkilileri her yıl bu ülkede 60 ila 100 bin kişinin akciğer embolisinden öldüğünü bildiriyor. Bunlar ayrıca yaşlılar ve kronik hastalıkları olan, yani aşılamada öncelikli gruplarda, daha yaygın hastalıklardır."
Fitzgerald ayrıca şu ana kadar dünyada 2,5 milyon insanın Covid-19'dan hayatını kaybettiğini, hâlâ her gün 8 ila 10 bin kişinin öldüğünü hatırlatarak "Bazı riskleri de boyutlarına göre göze almak gerekebilir" dedi.
Şu ana kadar dünya çapında toplam 320 milyon civarında insan üretilen çeşitli aşılarla aşılanmış bulunuyor.