Şeffaf ve demokratik seçim bilincini yerleştirmek, siyasi partilerden bağımsız olarak seçim süreçlerinde gönüllü olarak sandık gözlemci organizasyonu yürütmekiçin kurulan Oy ve Ötesi Derneği 31 Mart yerel seçimine dair bir rapor hazırladı. Oy ve Ötesi'nden 31 Mart için, ''Her zaman olduğu gibi bugün de odağımızda sonuçlar değil, süreçlerin yasalara uygunluğu ve şeffaflığı var" dendi.
298 sayılı Kanun madde 130/4 uyarınca, adaylar kesinleştikten sonra, adaylara ilişkin itirazda bulunulabilecek hâllerin -olağanüstü itiraz usulünde dahi- sınırlı sayıda olduğunu bildiren rapor, "Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş olmak bu kapsamda yer almadığından, Yüksek Seçim Kurulu'nun en çok oyu almış olmasına rağmen Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş olan belediye başkanı adaylarına mazbata verilmeyeceğine ilişkin kararı, kanuna açıkça aykırıdır" ifadesi raporda yer aldı.
Oy kullanan şeçmenin, oy verdiği adayın adaylığının kanunda sınırlı olarak sayılan haller dışında da iptal edilebileceği endişesi yaşaması halinde, hukuki güvenliğin zedelenmesi ve seçmenlerin oy kullanma eğiliminde düşüşün gerçekleşmesi kaçınılmazdır analizi yapılan raporda, "Seçimi kazanan adaylara mazbata verilmemesi kararı özellikle seçilme hakkını ihlal ederken; mazbatanın ikinci en çok oy alan adaya verilmesi, doğrudan binlerce farklı seçmenin seçme hakkını ihlal etmektedir" dendi.
Raporun, "Geçersiz oyların yeniden sayımına yönelik farklı uygulamalar" başlıklı kısmında ilçe ve il seçim kurullarının bazılarında tüm geçersiz oyların, bazılarında ise oyların tamamının yeniden sayımı yönünde karar alındığına dair haberlerin kamuoyuna yansıması fakat söz konusu kararların ve bu kararlara konu itirazların kamuoyuyla paylaşılmadığı belirtilerek "Bu konu, özellikle geçersiz oy adedinin, en çok oyu alan 2 aday arasındaki oy farkından daha fazla olduğu sandıklar bakımından önem taşımaktadır çünkü geçersiz oyların yeniden sayılması talebinin reddi/kabulü kararının, bu sandıkların seçim sonucuna etki etme olasılığı vardır" ifadeleriyle yeniden sayımların önemi vurgulandı.
Sandık seçmen listelerinin itiraz süresinin sona ermesiyle kesinleşen seçmen kayıtlarına dayalı olarak oluşturulduğunu belirten Oy ve Ötesi seçmen kayıtlarına dair usulsüzlük iddialarının seçim sonuçlarına etki edecek nitelikte olduğunun, delillerle birlikte ortaya koyulması yoluyla incelenmesi gerektiğini raporda belirtti.
"31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlere ilişkin maddi gerçek seçimden önce tespit edilebilecekken bu incelemelerin seçimden sonra yapılması ve sürecin şeffaf işlememesi kamuoyunda güvensizlik yaratmaktadır" ifadeleri kullanılan raporda itirazın gerekçelerinin bundan sonra yapılacak seçimlere güveni zedeleyebileceği belirtildi.
Raporun sonuç kısmında kendilerini "tarafsız ve bağımsız bir sivil toplum kuruluşu" olarak nitelendiren Oy ve Ötesi, "Acilen hukuk güvenliğini yeniden sağlayacak ve yine Anayasa’nın 67. maddesinde öngörüldüğü üzere seçmenlerin serbest seçim hakkını koruyacak önlemler almaya davet ediyoruz" ifadesiyle YSK'ya çağrı yaptı.
Raporun tamamı için tıklayın