CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu, "Tecritte, siyasi rehin Enis. Suç yok, tutukluluk var. Anayasa açık ama uygulanmıyor. Maalesef siyasi iklimin yargı üzerinde etkisini kendi örneğimizde de yaşıyoruz" dedi.
Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'na konuşan Berberoğlu, "Yüksek yargı, bağımsız, tarafsızca adil karar versin artık. Kendi içinde hata ve eksiklikleri düzeltsin. Ben umudumu koruyorum. Kendi çapımda yüksek yargı önünde, TBMM’de sesimi, feryadımı duyurmaya, hak arayışımı sürdürmeye devam ederim. Temel insan hakları için protestomu yaparım” ifadesini kullandı.
Berberoğlu, eşinin durumu ile Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağının benzediği yönündeki yorumlara da “TBMM’de çoğunluk AK Parti’de. Enis’i hapisten Meclis’e taşımak TBMM’ye düşer” karşılığını verdi.
Oya Berberoğlu, eşi Enis Berberoğlu ile birlikte, iki buçuk yıldır yaşadıkları süreci anlattı. Mahkemelerin aldığı kararlar karşısında, eşinin ve kendisinin aldığı kararları değerlendirdi. Kızlarının, ailesinin, arkadaşlarının iki buçuk yılda kendilerine büyük destek verdiklerini aktaran Berberoğlu, “Eski-yeni siyasetçilerden, eski adalet, içişleri ve dışişleri bakanlarından, eski TBMM başkanlarından, iş insanlarından, eski bürokratlardan, gazeteci, yazarlardan, bazı milletvekili arkadaşlardan başından beri hep dayanışma, destek gördüm, unutamam. Çaba gösteren CHP’li milletvekili arkadaşlara da çok teşekkür ederim. Avukatlarımıza, desteklerini esirgemeyen tüm hukukçulara da teşekkür ediyorum” dedi.
Eşinin yargılanmasının 8-9 ay sürdüğünü, 14 aydır da tutuklu olduğunu anımsatan Berberoğlu, “Tecritte, siyasi rehin Enis. Suç yok, tutukluluk var. Anayasa açık ama uygulanmıyor. Maalesef siyasi iklimin yargı üzerinde etkisini kendi örneğimizde de yaşıyoruz. Yüksek yargı, bağımsız, tarafsızca adil karar versin artık. Kendi içinde hata ve eksiklikleri düzeltsin. Bu ülkeye daha fazla hukuk ayıbı yaşatılmasın. Hak ihlalleri olmasın” ifadelerini kullandı.
Oya Berberoğlu, Enis Berberoğlu’nun Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin milletvekili dokunulmazlığını seçildiği için yeniden kazandığını reddetmesi karşısında aldığı eylem kararını “kendini ekstra tecrite alma” olarak değerlendirdi. Berberoğlu, “Onun açısından da kendi açımızdan da üzüldüm, o da üzgündü ama yapmak istedi protestosunu, hak verdim tabii. Yargının hala adil bir karar vermemesi haklı olarak Enis’i ve bizleri isyan ettirdi. Tekti, sadece ziyaretine gelen vekiller, avukatları ve ailesiyle görüş hakkı vardı. O görüşleri de kapattı, kendini ekstra tecrite almış oldu. Zor bir karar ama haklı. Yeter artık, yetti gari demek geliyor içimden. Bizim ne FETÖ ne PKK gibi terör örgütleriyle zerre ilgimiz yoktur. Biz demokrasi aşığı, gazeteci, iyi insanlarız. Gerçekler adaleti, adalet de mutluluğu getirir” dedi.
‘Umudumu koruyorum’
Eşinin dokunulmazlık hakkının elinden alınması ile ilgili itirazın Yargıtay’da olduğunu söyleyen Berberoğlu, “Önümüzdeki günlerde 17. Ceza Dairesi’nde görüşülecek herhalde. Ben umudumu koruyorum, yargı kendi içinde hataları düzeltir. Aksi olursa o zaman, Anayasa Mahkemesi’ne, yeniden vekil seçildiğinden, anayasanın ilgili maddeleri gereği başvuru yaparız, ama umarım Yargıtay’da çözülür, iş uzamasın artık” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi’nin eşi hakkında verdiği kararı da değerlendiren Berberoğlu, yüksek mahkemeye başvurunun seçim kararı alınmadan, eşi yeniden seçilmeden, yeniden dokunulmazlık kazanmadan yapıldığına dikkat çekti. Berberoğlu, “Şaşırdım. O başvurumuz on dört ay önceki başvuruydu. Seçim gündemde yoktu. Ama o başvuruyu yeni karara bağladılar. Yanlış deme hakkım var, Anayasa Mahkemesi’nin kararı da hukuki olarak yanlış, tüm hukukçular bunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
Berberoğlu; eşinin aldığı eylem kararının ardından, kendi aldığı kararları da “Yapacaklarım aslında tam eylem de sayılmaz. Kendi çapımda yüksek yargı önünde, TBMM’de sesimi, feryadımı duyurmaya, hak arayışımı sürdürmeye devam ederim. Temel insan hakları için protestomu yaparım” sözleri ile anlattı. Berberoğlu, “Yasama, yürütme, yargı kuvvetler ayrılığı ilkesi korunmalı, saygılı olunmalı, yargı üzerinden el çekilmelidir” dedi.
Oya Berberoğlu, Enis Berberoğlu’nun Maltepe Cezaevi’nde yazdığı “Siz Yürürken, Ben Yatarken” adlı kitabının ses getirdiğini belirterek “İkinci kitap da bitti. Yakın tarih, siyasi görüş ve analizlerinin olduğu bir kitap. Sonbaharda piyasada olacak. Şu sıralar üçüncü kitap üzerinde çalışıyor” dedi.
Oya Berberoğlu, Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler’in Enis Berberoğlu hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından verilen karara ilişkin değerlendirmesine dikkat çekti. Dairenin kararını “fevkalade problemli” olarak değerlendiren Gözler, “Her seçimde yasama dokunulmazlığı tekrar başlar. Her seçim, devam eden yasama dokunulmazlıklarını sıfırlar ve yenilerini başlatır. Berberoğlu, tüm diğer milletvekilleri gibi, 24 Haziran 2018 seçimleriyle milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığını kazanmıştır. (...) 26’ncı yasama döneminde yasama dokunulmazlığını ortadan kaldıran bir sebep, 27’nci yasama döneminde geçerli olamaz. 26’ncı dönem için geçerli olan bir sebeple, bir milletvekilinin 27’nci dönemde de yasama dokunulmazlığının sağladığı korumadan mahrum bırakılması, anayasa hukukunda geçerli olan yasama dokunulmazlığı teorisinin bütün temellerinin altüst olması anlamına gelir. Eğer böyle bir şey mümkün ise, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin yasama dokunulmazlığı teorisini yeniden yazması gerekir” ifadelerini kullandı.
Fehmi Koru’nun, Enis Berberoğlu ile ilgili yazısında “Erdoğan’ın ‘siyasi yasaklı’ olmasına yol açan, ancak ona özel yasal ve siyasi düzenlemeler sonucu Meclis’e girip başbakanlığı üstlenmesiyle düzeltilen hukuki yanlışlığın tekrarlandığını düşünmeden edemiyorum. Erdoğan’a reva görülen bir hukuki yanlıştı, şimdi Berberoğlu’nun muhatap edildiğinin de ondan pek farkı yok. Berberoğlu’nu hapisten Meclis’e taşımak AK Partililere yakışır” ifadelerini kullandığını anımsatmamız üzerine de Berberoğlu, “Katılıyorum Koru’ya. Enis zaten siyasi yasaklı değil. Hakkında kesinleşmiş hüküm yok, yeniden vekil seçildi. TBMM’de çoğunluk Ak Parti’de. TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım’ın Meclis’te bu konuyla alakalı bir çalışma başlattığını basında okudum” diye konuştu.