T24
Dünya Sağlık Örgütü, bir süre önce yayınladığı Uluslararası Hastalık Sınıflandırma kılavuzunun 11. güncellemesinde “oyun bağımlılığını” zihinsel bir sağlık sorunu olarak tanımladı. Çocuklarının bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğunu düşünen ebeveynler artık sağlık yetkililerinden yardım alabilecek. Ancak bu tanımlamaya karşı çıkan psikologlar da var...
New York Times'ın haberine göre yazılımcılar, bilgisayar oyunu tutkunlarının ilgisini çekmek için yarışıyor. Birçok genç, bilgisayar oyunlarına o kadar bağlanıyor ki, hayatta daha önemli şeyleri yapmak için bile ara vermiyor. Kanadalı Cam Adair de bunlardan biri.
Adair, “Oyun oynamaya ilk başladığımda sorun yoktu. Sağlıklı ve mutlu bir çocuktum. Hokey oynuyordum. Ama sonra, sorun haline gelmeye başladı. Liseyi bıraktım. Mezun olmadım ve üniversiteye gitmedim. Hatta öyle bir noktaya geldim ki, sanki işim varmış gibi davranıp, günde 16 saat bilgisayar oyunu oynuyordum” diye anlatıyor.
19 yaşındayken bir intihar mektubu yazan Adair, bu kararından vazgeçerek profesyonel yardım almayı tercih etmiş. Bu tercihin ardından yaşadığı mücadeleyi yazdı ve daha sonra oyun bağımlılığı üzerine popüler bir TEDx konuşması yaptı. Bağımlı olduğu oyun olan Quitters, şimdi 91 ülkeden ayda 50.000 çevrimiçi oyuncuya sahip. Programlama, yoga ve benzer diğer aktiviteleri, çevrimiçi oyunlar oynamak yerine yapılabilecek etkinlikler olarak sıralıyor. Bu oyunların nasıl tasarlandığını, sizi niye bu kadar bağımlı hale getirdiğini, hangi insani ihtiyaçlarınızı karşıladığını anlamamız gerektiğini söylüyor. Ayrıca bu hastalığın tedavi edilebilmesi için Dünya Sağlık Örgütü’nün toplumları bilinçlendirmeye karar vermesinden memnun.
Uzmanlar, belirtilerin alkol ve uyuşturucu bağımlığı belirtilerine benzediğini söylüyor. Bilim insanı ve Siber Bağımlılıkla Mücadele Merkezi kurucusu Christopher Mulligan'a göre, oyun oynayan, mesaj atan, YouTube videoları izleyen çocuklar dopamin salgılıyor. Aniden durunca, yani bir ebeveyn müdahale edince ya da gerçekten durmaları gerekince, ani yoksunluk belirtileri yaşıyorlar.
Ancak bazı uzmanlar, aşırı bilgisayar oyunu oynamanın bağımlılık olarak sınıflandırılmasına karşı çıkıyor, anksiyete veya depresyonla mücadele edenlerin ve sosyalleşme sorunu olan çocukların bilgisayar oyunlarına başvurduğunu söylüyor. Uzmanlar, bu sorunlar çözüldüğünde, oyun oynama ihtiyacının da azaldığını belirtiyor.
Mulligan'ın kurucusu olduğu Los Angeles’taki Siber Bağımlılıkla Mücadele Merkezi, bilgisayar oyunları, sosyal medya, telefon ve siber porno bağımlılıklarını içeren teknoloji bağımlılığını değerlendirme ve tedavi imkanı sunuyor.
Christopher Mulligan, beş yaşındaki çocuklardan yetişkinlere kadar çok geniş bir yaş grubuyla çalıştıklarını belirtiyor. Mulligan, teknoloji bağımlılığı tedavisinin, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı tedavisinden farklı olduğunu söylüyor. Sonuçta bir gün yeniden bilgisayarlarını ve telefonlarını kullanacaklarını, dolayısıyla da teknolojiyle sürdürülebilir bir ilişki kurmak gibi çok zor bir şey öğrettiklerini aktarıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, oyun bağımlılığını bir hastalık olarak sınıflandırmanın, ulusal sağlık örgütlerinin sorunu anlayıp, tedavi yollarına yönelmelerine yardımcı olacağını belirtiyor.