Oyuncular Sendikası, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda sinema sektörü temsilcilerini kabul ettiği toplantıya katıldığı için eleştirilen başkanları Demet Akbağ hakkında açıklama yaptı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, Akbağ’ın toplantıya “sinema yasasında sorunlu görülen, sansüre sebep olabilecek noktaları dile getirmek ve oyuncu-set çalışanı tüm sinema emekçilerinin sorunlarını ve ihtiyaçlarını yansıtmak için” katıldığı belirtildi. Fahri üyesi olduğu Oyuncular Sendikası’ndan geçtiğimiz günlerde istifa eden tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden temsilcilerin toplantıya katılarak kendilerini koruduğunu zannettiğini belirterek “Kiminle dans ediyorsun? Bize bunu yapanlar yarın en ufak bir şey söyleyenlere de bize yaptıklarını yapacaklar. Ateşle oynayıp elinin yanmaması mümkün müdür?” diye sordu.
Oyuncular Sendikası’nın Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:
Oyuncular Sendikası kurulduğu günden bu yana sahne, perde, ekran ve mikrofon oyuncularının sosyal ve ekonomik haklarını ilgilendiren konularda hem yasa yapıcılarla hem düzenleyici ve denetleyici kurumlarla hem de sektör paydaşlarıyla diyaloğa önem vermektedir. Sektörümüzde yaşanan sorunlar karşısında çözüm için sendikamızın çağrılı olduğu diyalog mekanizmalarına katılımın üzerimize düşen bir görev olduğuna inanıyoruz.
Cumhurbaşkanlığının sektördeki işçi ve işveren kesimlerinden temsilcileri davet ettiği 29.01.2019 tarihinde düzenlenen toplantıya, sendikamız adına Genel Başkanımız Demet Akbağ, sinema sektörüyle ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığı bu dönemde; sinema yasasında sorunlu gördüğümüz, sansüre sebep olabilecek noktaları dile getirmek ve oyuncu-set çalışanı tüm sinema emekçilerinin sorunlarını ve ihtiyaçlarını yansıtmak için katılmıştır.
Her ne kadar sinema yasası özelinde yapılmış olsa da Oyuncular Sendikası olarak bu toplantıyı; oyuncuların yıllardır göz ardı edilen sigortalılık, işçi sağlığı ve can güvenliği, sendikal örgütlenme özgürlüğü vb. en temel sorunlarını, uygulanmayan ya da ötelenen hakları ile ilgili taleplerimizi ve çözüm önerilerimizi kamu mercilerine iletebileceğimiz bir olanak olarak değerlendirdik.
Aynı zamanda, resmi bir kurum olarak, haklarımız için ulusal ve uluslararası her merci ile görüşmek, bizi ilgilendiren süreçleri yakından takip etmek ve hafıza yaratmak, tüm süreçleri raporlayıp kayıt altına almak sendikamızın asli görevidir.
Yakın zamanda, tüm üyelerimizi yakından ilgilendiren bu konularla ilgili önemli bir toplantı planladığımızı üyelerimize ve kamuoyuna saygılarımızla bildiririz."
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki toplantının ardından YOL TV ana haber bültenine katılan son dönemde oyunlarına salon verilmeyen tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü, sinema temsilcilerini eleştirmişti.
Üzümcü şu açıklamalarda bulunmuştu:
“Halkı temsil etmiyorlar, halkın bir bölümünü temsil ediyorlar”
Tiyatroyu da kendi istedikleri gibi yönetmek istediler. Çünkü halkı temsil etmiyorlar, halkın bir kısmını temsil ediyorlar. Halkı dinlemiyorlar sadece halkın bir bölümünü dinliyorlar. Oraya giden insanları da demokratik bir şeye katılıyorlarmış gibi bir inanca ulaştırıyorlar.
"Türkiye'de başkanlık sisteminin önemini anladık" dediler. Anladıkları şey, hangi oyunun izleneceğine de kimin içeri tıkılacağına da bir kişinin karar vermedi. Hakimler, savcılar, adalet sistemi, sinema ve her şey bir kişinin kararına bakıyor. Bunun adına uzlaşma denemez.
Bugün kendisine sahne bulamayan, oyunculuk yapması yasaklanan insanlar varken kiminle uzlaşacağız biz?
“13-14 yaşındaki çocukları sokağın ortasında mı vurdurduk?”
Türkiye'de oyun oynaması engellenen insanlar ne yapmış olabiliriz? Örneğiz biz, evlatlarımızın boğazından, yaptığımız hırsızlıklarla haram lokma mı geçirdik? Sokağın ortasında 13-14 yaşındaki çocukları mı vurdurduk? Katledilen 13-14 yaşındaki çocukların annelerini mi yuhalattık? Biz ne yapmış olabiliriz?
- Sadece gerçekleri söyleyen insanlara, müthiş bir zulüm söz konusu. Sadece doğruları söyledikleri için bu duruma sokulan insanlar varken, onları bu duruma sokanlarla yapılacak bir anlaşma nasıl bir adalet sağlayabilir ?
“Herkes o toplantıya giderek kendini koruduğunu zannediyor”
Kiminle dans ediyorsun? Bize bunu yapanlar yarın en ufak bir şey söyleyenlere de bize yaptıklarını yapacaklar. Ateşle oynayıp elinin yanmaması mümkün müdür?
Şimdi herkes o toplantıya giderek kendilerini koruduğunu zannediyor.