Özal davasında 'gizliliği ihlal'den yargılanan polislere beraat

Özal davasında 'gizliliği ihlal'den yargılanan polislere beraat

Ahmet Özal ve dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan arasında geçen görüşmeyi bilgi notu haline getirmek ve gizliliği ihlal etmekle yargılanan 5 polis beraat etti.

8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturmanın adli kolluk görevini yürüten polislerin soruşturma kapsamında hakkında dinleme kararı olan Ahmet Özal ile dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen görüşmeyi bilgi notu olarak savcıya sundukları için “gizliliği ihlal” gerekçesiyle suçlanan 5 polisin yargılanmasına devam edildi. Ankara 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, ilk duruşmada dinlenmeyen komiserler Ömer Aydın ve Durak Yiğit’in savunması alındı.  Durak Yiğit savunmasında “ 17 Aralık’ta Zafer Çağlayan’ın oğlunu gözaltına aldık. Bu davalar, açığa alınmamız onun intikamıdır. Dosyada hakkımda değil yok” dedi. Ömer Aydın ise, “Bizim 14 ay boyunca yürüttüğümüz soruşturma da en az 17 Aralık kadar önemlidir. Bu soruşturmada biz sonuca ulaşmak üzereydik. Yüzde yüz zehirlendiği ortaya çıkmıştı.  Adli Tıp Kurumu’nun bize ve savcılığa verilen bilgide Özal’ın zehirlendiği yönünde raporu açıklayacakları bilgisi gelmişti. Ancak bir el uzandı. Dosya kapatılmaya çalışıldı.” Hâkim suç oluşmadığı, 5 polisin görevlerini yerine getirdiklerini belirterek beraat kararı verdi.

Ankara 15.Asliye Ceza Mahkemesinde görülen “gizliliği ihlal” davasının ikinci duruşmasında dinlenen Durak Yiğit, davanın ikinci duruşmasında savunmalarını yaptı.

Durak Yiğit şunları söyledi:

“Bu dava öncesi hakkımızda iddianame hazırlayan savcı bizi bilgi sahibi olarak dinledi. İfademizi de bu şekilde aldı. Bize savcı şüpheli olduğumuzu söylese, dosyayı inceler ifade verirken de avukat talep “ Savcı bey bilgi sahibi olarak ifademizi aldı. Bize dosya gösterilmedi. Devlet terbiyesi gördük. 12 yıllık meslek hayatımdan dolayı böyle bir tavır görmedim. Savcı bana şüphelisin dese dosyamı inceler, avukat talep ederdim. Yürüttüğümüz soruşturma bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nın cinayete kurban gidip gitmediği gibi önemli bir soruşturmadır. Binlerce klasörü var.

Bu soruşturma diğerlerinden farklıydı. MİT, Devlet Denetleme Kurulu, Adli Tıp, Savcılık hepsinin beraber koordineli yürüttüğü bir soruşturmaydı. Özel bir grup kurarak yürütüldü. Bilgi sızmasın diye.14 ay boyunca da bilgi sızma durumu söz konusu olmadı. Burada suç unsuru, delil yoktur.  Harici hard diskten çıkarılan tape, teknik büro amirliğindedir. Benim hâkimiyet alanım değildir. TİB’ten alındığı iddia edilen kayıtta da herhangi bir imza resmiyet yoktur. Zafer Çağlayan’ın gözaltına aldık. İntikam yapılıyor. Hakkımda delil dahi yok.”

Ömer Aydın ise , “ Bu dosya ile o dönemde sızma olmadığı gibi, bu dosyanın çok önemli dosyadan dolayı intikam alınmak isteniyor. Özal soruşturması itibarsızlaştırılıyor. Yürüttüğümüz çalışmada, zehirlenme olduğu yüzde yüz ortaya konuldu. Adli Tıp’ın raporunun savcılığa ve bizlere dosya zehirlenme şeklinde çıkacak bilgisi geldi. Ancak son anda bir el uzandı. Zehir var, zehirlenme yok denildi.”

Savunmaların ardından hâkim “dosyada suç oluşmadığı, görevlerinin gereğini yerine getirdiklerini” belirterek, 5 polise beraat kararı verdi. Davada yargılanan 5 polis, dava nedeniyle açığa alınmıştı.