Son yıllarda adını büyük ihale ve özelleştirmelerde sık sık duyuran Limak Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı ve Fenerbahçe’nin eski İkinci Başkanı Nihat Özdemir, Fenerbahçe’nin son verilen CAS kararıyla her açıdan yıprandığını belirtti. Özdemir, “Fenerbahçe neredeyse 15 yıl geriye gitti. Ekonomik açıdan da kulüp büyük sıkıntıya girdi” dedi.
Bugün gazetesinden Perihan Çakıroğlu’na konuşan Özdemir hem Fenerbahçe’ye verilen cezayı, hem de Limak Şirketler Grubu’nun projelerini anlattı. Nihat Özdemir röportajı şöyle:
Nihat Özdemir ile Limak Şirketler Grubu’nun bugünlere geliş öyküsüne baktığımızda son 35 yılda üç önemli evre göze çarpıyor. 1970’lerin ikinci yarısında Limak İnşaat olarak kurulan firma, 1980’li yıllarda Turgut Özal’ın vizyonuyla bütünleşerek inşaat yanında turizme de girerek büyüyüp gelişti. İkisi de makine mühendisi olan kurucular Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız, yükseliş merdivenlerini aynı davaya inanmış iki sıkı arkadaş olarak çıktılar.
1990’lı yıllar, onlar için çalıştıkları alanlarda sermaye birikimlerini sağlama alma dönemiydi. 2000’li yıllar büyük projeler, büyük özelleştirmeler ve yeni alanlara girme dönemi oldu. Nitekim, uyguladıkları stratejilerle AK Parti iktidarının “Büyük Türkiye” vizyonu eşleşti ve ektikleri tohumların meyvelerini toplamaya başladılar. Büyük ölçekli işlerde Limak adı sürekli öne çıktı. Ve İstanbul’a yapılacak 3’üncü havaalanı ihalesini ortaklarıyla alınca da doruğa ulaştı. Aslında Nihat Özdemir’in Fenerbahçe kulübüne gönül vermesi ve yönetimde ikinci adamlığa kadar çıkmasının da adının ünlenmesinde önemli payı oldu.
Limak adının ilginç bir öyküsü var. Özdemir ile Bacaksız, 28 yaşında şirket kurmaya karar verince isim arıyorlar. Kendilerine “dallı güllü isim koymayın” diyen memuru dinleyip, lider sözcüğünün “Li”sini alıp makine kelimesinin ön hecesi “Mak”ın önüne koyarak, “Limak” yapıyorlar. Limak, yıllarla birlikte büyüdükçe iki ortak iş alanlarını da paylaşmaya karar veriyor. Özdemir, çimento ve enerji işlerinden sorumlu, Sezai Bacaksız da havalimanları ve turizmi üstleniyor. İnşaat işlerini de bölüşüyorlar. Bu arada çocukları da işlerle birlikte büyüyor. Özdemir’in kızı Ebru Özdemir, iş geliştirme ile ihale işlerinden sorumlu oluyor. Kardeşi Batuhan Özdemir ise enerjiyi üstleniyor. Bacaksız’ın iki oğlundan Serhan çimento, Serdar ise inşaat, iş geliştirme ve havacılık alanında çalışıyor. Limak’ı bugünlere iki ailenin başarılı birlikteliğinin getirdiğini de söylemek mümkün. Grubun Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstlenen Nihat Özdemir’i bu haftaki söyleşimize konuk aldık ve ilginç güncel konuları konuştuk.
Nihat Bey, sizin hayatınızda önemli aşklar var. Mesela Fenerbahçe, memleketiniz Siirt ve şimdi de dünyanın en büyük havaalanını yapmak. Bunların dışında yeni aşklarınız olacak mı? Bunlar yetmez mi? Bence bu kadarı bana yeter. Yıldırım, kongre kararıyla gitmeli.
Fenerbahçe’nin son durumuna bakarsak Başkan Aziz Yıldırım’ın başkanlığı bırakması gerekmiyor mu? Hayır. Aziz Yıldırım’ın gidip gitmeyeceğine olan kararı, ancak ve ancak Fenerbahçe kongre üyeleri verebilir. Çünkü, 19 Mayıs 2012’de yapılan Kongre’de Fenerbahçe tarihinin en çok iştirakıyla Yıldırım tekrar seçildi. Üstelik de kendisi hapiste olduğu için katılamamıştı. Demek ki, bu konudaki karar hiç kimsenin değil, sadece ve sadece Fenerbahçe kongre üyelerinindir. Onun için kongre üyeleri, kongre günü ve gününden evvel ortaya koyacakları karar ve yolla bu süreci atlatabilirler.
Fenerbahçe, CAS kararıyla tabii ki bir yara aldı değil mi? 2011’in 3 Temmuz’undan bu yana 2 yılı geride bıraktık. Ve çok önemli günlerle atlattık. Fenerbahçe öyle büyük bir çınar ki, hala ayakta, hala güçlü. Kadrosuyla bütçesiyle hala ayakta. Ve Türk futbolu, Türk sporu için çok önemli bir varlık. Onun için Fenerbahçe’nin değerini herkes bilmelidir. Eğer Fenerbahçe kaybederse Türk futbolu kaybeder. Bunu açıkça söylüyorum.
Yeni havalimanı için yepyeni bir kadro mu kuruyorsunuz? Şu anda yepyeni bir yapı oluşturuyoruz. Türkiye havalimanlarında önemli mesafe kaydetti. Atatürk Havalimanı gibi çok önemli bir meydan var önümüzde. Orada çok iyi yetişmiş insan gücü var. O meydan kapanacağı için insanlar bize başvuruyor. Yeni meydanda görev almak istiyorlar. Şu aşamada hepsini değerlendiriyoruz. Bu insanları da yeni havalimanında görevlendireceğiz. Ancak ne kadar kişiyi alacağımız henüz belli olmadı.
CAS kararı kulübün, ekonomisini nasıl etkiledi? Eğer bu olaylar olmasaydı Fenerbahçe bugün bulunduğu noktadan 15 yıl daha ileride olurdu. Nereden bakarsanız bakın CAS’ın son kararıyla 15 yıl geriye gitti. Hem manevi açıdan hem de ekonomik açıdan kulüp, 15 yıl geride kalmıştır. Çok büyük bir haksızlık var ortada. CAS’ın aldığı karar, büyük etkileri olan bir karar. Fenerbahçe, gitmesi gereken 2011-2012 Şampiyonlar Ligi’ne gidememiştir. Almış olduğu ceza da sayılmadı. Tedbirsizlik oldu.
Beşiktaş ve Trabzon için neler düşünüyorsunuz? Tabii ki, Beşiktaş’ın almış olduğu ceza da Fenerbahçe kadar beni üzmüştür. Olmaması gerekirdi, o da olmuştur. O da Beşiktaş tarafına büyük zararlar vermiştir, taraftarı da üzülmüştür. Maddi kayıpları olmuştur. Keşke olmasaydı.
En çarpıcı projeniz 3’ün havalimanını konuşalım. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, “90 milyar liraya bir çukuru sattık” dedi. Bu sözler için neler düşündünüz? İhaleyi aldığımızda verdiğimiz rakamın ölçüsündeyiz. Rakiplerimizle aramızda fazla bir fiyat farkı yoktu. Onun için ihaleyi ekonomik ve fizibil şartlarda aldığımızı kabul ediyoruz.
O çukuru nasıl dolduracaksınız? Çok güzel şeyler yapacağız orada. Çevreye saygılı, çevre yönünden hiçbir masraftan kaçınmayan bir yol izleyeceğiz.
Çok ağaç kesecek misiniz? Kesmemek için uğraşacağız. Bu havalimanını en çevreye saygılı yere yapmak için çalışmalar sürüyor. Uluslararası bir firmayı görevlendirdik. Uluslararası ÇED kriterlerini uygulayacağız.
Bu kuruluşun adını verir misiniz? Şu anda söyleyemem. Türkiye’den de dünyadan da hiç kimsenin itirazı olmayacak. İddialıyız, söz veriyorum kimseden hiçbir çevre kuruluşundan tepki gelmeyecek.
En çok harcamayı çevre için mi yapacaksınız? Evet, aynen öyle. Çevreyle ilgili hiçbir masraftan kaçınmayacağız. Çalışmalar devam ediyor, herkesin mutlu olacağı bir meydan yapacağız.
Büyük holdingler sıralamasında ilk kaçtasınız? Toplam konsolide olarak baktığımız zaman ilk 50’nin içindeyiz diyebilirim. Konsolide demek, bütün sektörlerdeki gelirlerimizi, aktiflerimizi birleştirdiğimiz zaman Türkiye’nin ilk 50’si içinde bulunduğumuzu söyleyebilirim.
Ben sizin ilk 20’lere yükseldiğinizi tahmin ediyordum? Hayır. Ben ilk 50’nin içine girmeyi çok büyük başarı olarak görüyorum.
Barış süreci sizce nereye gidiyor? Türkiye, barış sürecinin sona ermesiyle çok önemli bir noktayı geride bırakmış olacak. Bir an önce bunu yapmamız gerekli. Süreci sonlandırırsak önemli bir mesafe katederiz.
Yanı başımızda iç savaşlar sürerken bunu başarabilecek miyiz? Eğer bunu başarabilirsek, barış sürecini sonlandırabilirsek bence çok büyük bir başarı olacaktır.
Yeni dönemde yeni projeleriniz var mı? Biliyorsunuz özelleştirme süreci devam etmekte, enerjide çok büyük yatırımlar istenmekte. Madencilikte de yatırımlara ihtiyaç var.
Madenciliğe girecek misiniz mesela? Çimentonun bir tarafı da madenciliktir. Türkiye’de ve dışarıda bu işe girmeyi düşünebiliriz.
Güneş enerjisi, sizin son zamanlardaki gözdeniz. Bu alana da girecek misiniz? Güneş enerjisinde Türkiye’nin bulunduğu kuşak açısından çok önemli bir şansımız var. Sıra ona geldi. Önemli bir kaynak, bu yatırımlar hızla yapılmalı.
Peki siz güneşe girecek misiniz? Mesela lisans aldınız mı? Biz de güneşle ilgiliyiz. Lisans için mühim müracaatlarımızı yaptık.