680 sayılı KHK’nin 6. maddesiyle Özel Güvenlik Hizmetleri Kanununda bir dizi değişiklik yapıldı. Düzenlemeyle birlikte valilere, AVM'ler başta olmak üzere özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan tedbirlerin arttırılmasına karar verme yetkisi verildi.
Aysel Alp’ın Hürriyet’te yer alan haberine göre, özel güvenlik şirketlerinin kurucu, yönetici, eğiticileriyle ortaklarında aranan şartlara ‘güvenlik soruşturması olumlu’ olmak hükmü eklendi. Özel güvenlik görevlileri hakkında, silah taşısın taşımasın, 5 yılda bir kimlik yenileme sırasında yapılan güvenlik ve arşiv soruşturması, gerekli hallerde bu süre beklenmeksizin yapılabilecek. Böylece halen sektörde çalışan 320 bin özel güvenlikçi yeniden arşiv ve güvenlik soruşturmasından geçebilecek.
KHK ile kanunda yapılan değişiklikle, soruşturması olumlu olmayan bu kişiler özel güvenlik şirketinin kurucu, yönetici, eğiticisi veya tüzel kişi ortağının yetkili temsilcisi olamayacak. Ayrıca bir alanda 15 kişiden fazla güvenlik görevlisi çalışan yerlerde en az bir güvenlik sorumlusu olması gerekecek.
Güvenlik sorumluları en az iki yıllık üniversite mezunu olacak. Valiler kamuya açık alanlarda, AVM’ler, konserler, spor karşılaşmaları gibi özel güvenlik izni verilen yerlerde alınan tedbirleri yetersiz bulup, artırılmasını isteyebilecek.
Yapılan bir başka değişiklikle koruma olarak silah taşıma yetkisi olan özel güvenlik görevlileri, korudukları kişiyle birlikte oldukları sürece il değiştirdiklerinde valiliklerden izin alma zorunluluğu kaldırıldı. Ayrıca yanlarında korudukları kişi olmaksızın il sınırları içinde silah taşıyabilecekleri hükmü getirildi.
Özel güvenlik kimlik kartını başkasına kullandıranlara verilen para cezası bin liradan 3 bin liraya çıkarıldı. Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran, üniforma giydirmeyen kurum ve kuruluşlara her tespit için 3 bin lira para cezası verilecek.
Genel kolluk kuvvetlerine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnen veya kullanan ya da tehdit eden özel güvenlik yöneticisi ve görevlisi ile ateşli silahını bu kanuna aykırı veya görev alanı dışında kullanan, görevi dışında üniforması ile toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılan özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartları iptal edilecek ve bir daha özel güvenlik alanında çalışamayacak.
Yine yasada yapılan değişiklikle amacı dışında faaliyet gösterdiği veya suç kaynağına dönüştüğü ya da terör örgütlerine aidiyeti, irtibatı ya da iltisakı bulunduğu tespit edilen şirketlerin faaliyet izni iptal edilecek. Bu şekilde faaliyet izni iptal edilen şirketlerin kurucu, temsilci ve yöneticileri özel güvenlik alanında faaliyette bulunamayacak.
60 bin çalışanıyla özel güvenlik sektörünün en büyük temsilcisi olan Güvenlik Servisleri Organizasyonları Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, KHK değişikliklerinin Kayseri, Beşiktaş, Reina terör saldırılarıyla ilgili olmadığına dikkat çekti. Kösereisoğlu, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz 6 ayda ortaya çıkan ve olması gereken değişiklikler bu KHK ile yapıldı. Sözkonusu düzenleme genel hatlarıyla koruma seviyesinin arttırmaktan ziyade 15 Temmuz sonrası yaşanan sürece istinaden yapılan düzenlemeleri içeriyor. Özel güvenlik sektörünü, şirketlerini, yöneticileri ve özel güvenlik çalışanlarının kontrol altında tutulmasını amaçlanıyor. Bu konuda şimdiye kadar bir suistimal sözkonosu değil dolayısıyla, bu değişiklikler bir suistimale istinaden değil, olası durumlara karşı tedbir amaçlı yapıldı.
Özel güvenliğin silahlı olarak eğitim öğretim kurumları, sağlık tesisleri, talih oyunları, özel toplantı ve gösteri yerleri, içkili yerlerde silahlı görev yapamazlar maddesi halen duruyor. Bu maddenin tamamında değil ama belki bir kısmında sınırlı değişiklik yapılabilirdi. Stratejik tesisler ve kamuya açık alanlarda, özel güvenlik isteğe bağlı değil, zorunlu kılınabilirdi. Örneğin konser, spor karşılaşması, Reina gibi eğlence alanlarında özel güvenlik tedbirleri zorunlu olabilir. X-ray cihazı, kapı dedektörü, elemanların eğitimi, güvenlik kamerası gibi önlemler zorunlu olabilir. Ama öbür taraftan özel güvenliği görevi küçük asayiş olaylarının ötesine geçti. Şimdi terör konuşuyoruz. Bize boyumuzu aşacak misyon yüklenmesi doğru değil. Özel güvenliğe terör misyonu yüklenemez. O nedenle silah kullanımının yaygınlaşmasını doğru bulmuyoruz. Kapıya gelmiş terörü özel güvenlikle önleyemezsiniz. Belki eğitimleri artırarak hasarını azaltırsınız ama silah kullanımının yaygınlaşması başka sonuçlara neden olabilir. Masum insanların ölümüne, yaralanmasına ya da silahların amacı dışında suç örgütlerinin eline geçmesine neden olabilirsiniz. Bu nedenle silaha ilişkin düzenlemelerde dikkatli olmak gerekir.
Valilikler liman, gümrük, gar, spor müsabakası gibi sınırlı yerlerde alınan özel güvenlik tedbirlerinin artırılmasını isteyebiliyorken KHK ile yetkileri genişletildi. Buna göre özel güvenlik izni verilen yerlerin tamamında alınan tedbirleri yetersiz gördüklerinde valiler, ek önlem alınmasını isteyebilecek. Örneğin market, AVM, hastane, havalimanı gibi özel güvenliğin hizmet verdiği yerlerde tedbirlerin eksikliğini gördükleri takdirde valiler, daha fazla önlem alınmasını isteyebilecek.
Özel güvenlik görevlilerini çalıştıkları her birimde özel güvenlik sorumlusu bulunmuyordu. Eklenen bir fıkrayla hem şubelerinde, hem de kadrosu 15 kişi ve üzerinde olan yerlerde bir güvenlik sorumlusu belirlenmesi şartı getirildi. Böylece AVM’ler gibi 15 kişiden fazla güvenlik görevlisinin çalıştığı yerlerde en az ön lisans mezunu güvenlik sorumlusu istihdam edilecek. Bu da yaklaşık 5 bin kişinin bu konuda görevlendirilmesini gerektirecek.
Ayrıca özel güvenlik görevlilerinin sendikalı olmalarına karşı bir engel yoktu ama güvenliğin temini amacıyla grev yapmaları yasaktı. Grev yasağına uymayan güvenlik görevlisine engel yoktu. Bu yasayla grev yapan güvenlik görevlilerine cezai yaptırım geldi. 6 ay boyunca görev yapmalarına izin verilmeyecek.”