T24 Özel
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), “kısmi branşlar”da değil “bütün branşlar”da hasta kabul etme şartı getirdiği özel hastaneler, kararı eleştirdi. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat, “ardındaki nedeni anlamakta zorlandıkları kararın hastaları mağdur edeceğini, devlete de tasarruf sağlamayacağını” savundu. Bahat, “vatandaşa, devlete ve AKP’ye hayır getirmeyeceğini” öne sürdüğü kararı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın desteklemeyeceğini düşündüklerini söyledi.
Kararla ilgili olarak T24’ün sorularını yanıtlayan OHSAD Başkanı Bahat, şu görüşleri dile getirdi:
“Karar, özel hastaneler açısından bir hak kaybıdır. Çünkü SGK bir tekeldir, bütün hastaneleri kamu adına temsil eder. 15 yıldır süren ‘SGK ile anlaşmalı kurum’ uygulamasına ilişkin anlaşmanın kime zararı olmuştur? Bu hastaneler iyi hastaneler. Yüz binlerce hasta tedavi oluyor. Radyoterapi, kemoretapi, yoğun bakım, kanser cerrahisi, kalp cerrahisi, organ nakli gibi alanlarda SGK ile parsiyel / kısmi anlaşmaları var. Özel hastanelere kabul edilen SGK hastalarının bazılarında tedavi süreleri 10 yılı bulabiliyor. Bir hafta süre verildi, şimdi ne olacak? Bu yönetmelikle hastanın hastane seçme hakkı yok ediliyor, anayasal hakkı ihlal ediliyor. Milyarlarca lira yatırım alan yabancı ortaklı hastaneler, sağlık kuruluşları var, nasıl bir karar verecekler bir haftada? Hastalar nasıl transfer edilecek? Bırakın hastaneleri, hastalar mağdur olacak.”
“1 lira75 kuruşa kan tahlili, idrar tahlili olur mu? Hastadan fark almadan bu hizmet olabilir mi? Karara itiraz eden hastaneler kuralı çiğnemek istemiyorlar. Diyorlar ki, “Bu alanlarda fark alırım, anlaşmalı branşlarda almam….’
Ben bu kararın kime hayrı olacağını anlamadım. Buradan bir tasarruf gelmez, vatandaşa hayır gelmez, AKP’ye hayır gelmez.
Kararı kabul eden hastaneler için sistem nasıl işleyecek? Örneğin bir özel hastane tüm branşlarda anlaşma yaptı. Diyelim ki, dahiliye muayenesini 500 liraya yapmaya devam edecek. Ama devlet bu muayeneye 18 lira ödüyor. SGK ile farkı hastadan alıyor. Şimdi özel hastanelerin itibarını da düşürecek süreç şöyle işleyecek: Hastadan fark alma sınırı tarifenin yüzde 200’ünü geçemiyor. Dahiliye muayenesi örneğimizde 18 lira olan tarifeye göre hastadan resmi olarak 36 lira fark istenecek, ancak fiili olarak 18 liranın üzerinde kalan 482 lira farkın tamamı alınarak kural ihlal edilecek. Diğer yandan devletin maliyeti de artacak. Çünkü, daha önce anlaşma kapsamında olmayan -örneğimizdeki dahiliye muayenesi- anlaşma kapsamına girdiği için, devlet bu branşlar için de özel hastanelere ödeme yapmaya başlayacak. Bir yandan yazılı kural ihlal edilecek ve hasta gerçek fiyatı ödeyecek, diğer yandan devletin maliyeti artacak. Devlet için arzu edilen tasarruf da sağlanamamış olacak.”
“Eğer bu hastaneler kısmi / parsiyel branş anlaşmalarından çıkarlarsa vatandaşın mağduriyeti olacak. Nasıl olacak; tedavisi devam eden hastaların önemli bir bölümü ceplerinden ödeyerek tedavilerini devam ettirmek zorunda olacaklar. Siz tedavi gören annenizi, babanızı, yakınınızı tedavi görmekte olduğu özel hastaneden alıp götürebilir misiniz, götürürseniz içiniz rahat eder mi? Bu uygulama vatandaşı fakirleştirir. Bizce Cumhurbaşkanı’nın da tasvip edeceği bir karar değil.”
“Kararın ardındaki nedeni anlamakta zorluk çekiyoruz. Ne olabilir nedeni? Şunu hesaplıyor olabilirler; ‘vatandaşa her konuda, her branşta her hastaneye gidebileceksiniz’ diyecekler. Ama sonuç ne olacak; SGK’lıların hiç gidemediği ‘lüks hastaneler’ olacak, veya kurala uymayan hastanelerde hastalar mağdur olacak, devletin maliyetleri artacak.”
“SGK ile anlaşmalı özel hastanelerin tarifelerinde 15 yılda yüzde yüzde 50 artış yapıldı toplamda. Dolayısıyla bu artışlar, onlarca kat büyüklükteki enflasyonun çok çok altında kaldı. Sonuç olarak SGK anlaşmalı hastaların özel hastanelerin cirosu içindeki payı giderek düştü, vatandaştan aldığımız pay da giderek arttı. Bu da fiyatlarımızın yükselmesi demek. 5 yıl önce yıllık tedavi / muayene 100 milyon iken bugün 60-70 milyonlara indi. Özel hastanelerin ciroları içinde SGK anlaşmalı hastaların payı, toplam cironun yüzde 5’leridir, maksimum 10’udur. Fiyat güncellemesi yapılmadığı için sistem zaten tıkanmaktaydı. Bu son karar daha da büyük mutsuzluk yarattı. Özel hastaneler, dünyanın her yerinden hasta alan hastaneler. Bu tür kararlarla neden Türkiye’deki hastalara seyrettireceğiz bu imkânları?”
“Bankalara mı çalışacağız?”
“Biz SGK dan paramızı 3 ay sonra alıyoruz, uygulama hep böyledir. Yani 4 milyar liramız sektör olarak daima içeridedir. Deniyor ki; ‘sözleşme yapacaksanız, 1 yıllık cironuzun 12’de birini teminat mektubu olarak getireceksiniz.’ Neden; biz bankacılık sektörüne mi çalışacağız?
Diyelim ki hastane olarak bankada teminat mektubu limitiniz yok; ama zaten 3 aylık paramız içerde. Bu şart, bizi hırsız yerine koymaktır; hırsız olduğumuzu anlamıyor musunuz 3 ayda…”