"Özel jetle tabut içinde kaçan 'FETÖ'cü, Erdoğan ve MHP'ye kaset komplosu kuran ekibin başındaydı"

"Özel jetle tabut içinde kaçan 'FETÖ'cü, Erdoğan ve MHP'ye kaset komplosu kuran ekibin başındaydı"

'FETÖ' şüphelisi iş adamı Faruk Bayındır'ın 15 Temmuz sonrasında özel jette bir tabut içine saklanarak firar ettiği iddia edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Hasan Yılmaz'ın yürüttüğü soruşturmada ifade veren gizli tanık "tabutlu kaçış planını" anlattı. Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu, "MHP'ye kaset komplosu kuranlar ile 17-25 Aralık darbe girişiminde Erdoğan ve ailesini dinleyenler aynı örgütten" dedi. "Komplo ortaya çıkınca Bahçeli bir isme işaret etmişti" diyen Çobanoğlu, "Özel jetle tabut içinde firar eden FETÖ'cü İbrahim Faruk Bayındır. Bayındır'ın bizimle ilgili görüntüleri yayımlayan 2 site ve gazeteye kredi kartıyla 15 kez yüklü ödeme yaptığı belirlendi" ifadesini kullandı.

Sabah'ta Şebnem Bursalı'nın sorularını yanıtlayan Çobanoğlu verdiği yanıtların bir bölümü şöyle:

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kaset mağduru MHP’li Çobanoğlu SABAH’a konuştu: "MHP'ye kaset komplosu kuranlar ile 17-25 Aralık darbe girişiminde Erdoğan ve ailesini dinleyenler aynı örgütten. Komplo ortaya çıkınca Bahçeli bir isme işaret etmişti; SABAH'ın manşetten duyurduğu özel jetle tabut içinde firar eden FETÖ'cü İbrahim Faruk Bayındır. Bayındır'ın bizimle ilgili görüntüleri yayımlayan 2 site ve gazeteye kredi kartıyla 15 kez yüklü ödeme yaptığı belirlendi."

FETÖ'nün kaset kumpaslarının en büyük mağdurlarından biri olmasına karşın bugüne kadar suskunluğunu koruyan eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu, ilk ve son kez SABAH'a konuştu. İşte 15 Temmuz'un yıldönümünde FETÖ'cülerin siyaseti dizayn etmek için hedef seçtikleri Çobanoğlu'nun anlattıkları:  Kaset görüntülerinin yayımlanmasıyla ne hissettiniz? Kırşehir'de seçim çalışmalarıma devam ediyordum. 26 Nisan 2011'de o dönem SABAH muhabiri Uğur Becerikli aradı ve görüntülerden söz etti. Ömrüm milliyetçi hareketle geçti. Görüntüler çıkınca "Partiye zarar gelir mi?", "Partim baraj altında kalır mı?" diye düşündüm. Böyle bir şeyle karşılaşmaktansa ölmeyi tercih edecek bir insanım. O gece sabaha kadar hiç uyumadım. Partimi korumak için milletvekili adaylığı ve genel başkan yardımcılığından istifa etmekye karar verdim. Bahçeli'nin böyle bir talebi olmadı. Sade üye olarak kaldık. Ölene kadar da MHP'nin sade bir üyesi olarak kalmaya devam edeceğim. Aktif siyasete girmeyeceğim.

 Kumpası FETÖ'nün yaptığını düşündünüz mü? Şahsi düşüncemiz, "MHP'yi baraj altına itelim" diye bir gayret vardı. Devletin gücü olmadan bu işlerin yapılması mümkün değil. Bugün FETÖ'cü diye artık alenileşen ve o dönem hem emniyette hem yargıda devleti ele geçiren bu terör örgütü temsilcileri bu komployu kurdular. Bize kumpas kurulduğu dönemde FETÖ'cüler CHP ve MHP'yi ele geçirmeye çalıştı.  O arada 17- 25 Aralık darbe girişimi oldu. İki olayı kıyaslayıp, 'FETÖ kumpası'dediğiniz oldu mu?  Bana verilen ve devletin arşivlerinde de yerini alan bilgilere göre, o dönem bize kaset komplosu kuranlar ile daha sonra 17-25 Aralık sürecinde Sayın Erdoğan ve ailesine dinleme yapanların da aynı örgütün temsilcileri olduğu artık çok açık ortada.  Hakkınızı aramak için ne yaptınız? Hakkınızı arayabileceğiniz bir ortam yoktu. Önceden başvurlarımız oldu. savcılığa giden arkadaşlarımızın ortak kanaati bunların bu işi soruşturmak değil biraz daha fazla bizim aleyhimize olayı deşmek olduğu kanaatine vardık.

Söyleşinin tamamı için tıklayın