'Özel öğrenci' planı için kim ne diyor?

Yükseköğretim Kurumu (YÖK), Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan 15 üniversitenin durumunu tartışmak için AKP, CHP ve MHP milletvekilleriyle toplantı gerçekleştirdi. Milletvekilleri YÖK'ün aldığı kararları olumlu olarak değerlendiriyor. Fakat öğrenciler için hala bilinmezliğini koruyan sorular var.

YÖK 4 Ağustos'ta, kapatılan vakıf üniversitelerinde okuyan 65 bin öğrencinin yeniden tercih yapacağını duyurmuş, tercihleri sonucu yerleştikleri şehirlere gitmek istemeyen öğrencilerin ise 'özel öğrenci' statüsüyle kendi şehirlerindeki okullarda eğitimlerine devam edebileceğini açıklamıştı.

YÖK, kapatılan üniversitelerin durumunu tartışmak üzere AKP, CHP ve MHP milletvekilleriyle hafta içinde üç farklı toplantı düzenlendi.

Toplantılarda alınan kararlar şunlar:

BBC Türkçe'ye konuşan milletvekilleri, bu toplantılardan çıkan kararları öğrenciler açısından olumlu olarak değerlendiriyor.

Fakat toplantıdan çıkan notlar, öğrencilerin akıllarındaki tüm sorulara hala yanıt veremiyor.

Öğrenciler büyük kısmı diplomasını sadece kağıt üzerinde öğrencisi olduğu bir üniversiteden değil, eğitim gördükleri üniversitelerden almak istediklerini belirtiyor.

YÖK'ün aldığı ilk karar öğrencilerin garantör okullara nakil olacakları yönündeydi. Fakat bazı devlet üniversitelerinin rektörleri ve öğrencilerinin karara tepki göstermesi gerekçe gösterilerek bu karardan vazgeçildi ve YÖK karar değiştirerek öğrencilerin sıfırdan tercih yapacaklarını açıkladı.

BBC Türkçe'ye konuşan AKP Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal, YÖK ve AKP milletvekilleri arasında yapılan toplantıdan sonra, 'özel öğrenci statüsü' formülünü 'hem öğrenciler hem de aileler için oldukça güzel bir karar' olarak değerlendirdi:

"Öğrencilerin garantör üniversitelere yerleştirilmesi bana göre çok isabetli bir karardı. Fakat vakıf ve devlet üniversitesi öğrencileri arasında ihtilaf doğdu. Bu ihtilafı ortadan kaldırmak adına bir düzenlemeye gidildi. Yeni kararla garantör üniversiteye gitme şansları yeniden doğdu. Tercih seçenekleri arttı."

YÖK başkanı Yekta Saraç'ın başkanlığında yapılan toplantıya katılan CHP milletvekillerinden Ceyhun İrgil, toplantının çok ılımlı geçtiğini ve öğrencilerin tüm taleplerini YÖK'e ilettiklerini söyledi.

BBC Türkçe'ye konuşan İrgil, alınan son kararı öğrenciler açısından 'olumlu' olarak değerlendirdi ancak YÖK'ün de yetki sahibi olmadığı bazı konuların gündeme geldiğini aktardı. Bunlardan en önemlisi, CHP'nin 'kapatılan üniversiteler devlet üniversiteleri olarak devam etsin' teklifi.

"YÖK yetkilileri birçok konuda bizimle hemfikir olduklarını ama bazı konuların kendi ellerinde olmadığını söyledi. Daha çok hükümetin verdiği kararların ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin kendilerini bağladığını ifade ettiler."

İrgil yine de bu konudaki çalışmalarının ve AKP ile yaptıkları görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

AKP Karabük Milletvekili Uysal da, kapatılan üniversitelerin devlet üniversitesine dönüştürülerek öğretime devam etmesi gerektiği görüşünü savunuyor:

"Kapatılan üniversitelerin devlet üniversitelerine dönüştürülmesi fikrine hem iktidar hem de muhalefet milletvekilleri çok olumlu bakıyor. Umarım bu durum kanunlaşır. Ben de şahsi olarak buna destek veriyorum. Ama bu YÖK'ün değil meclisin veya hükümetin alabileceği bir karar"

Vekiller kontenjan gerekçesi ya da başka nedenlerle öğrencilerin başvurdukları üniversitelere kabul edilmeme durumunun yaşanmayacağı konusunda da hemfikir. Kararın tüm üniversiitelerin rektörlerine YÖK Başkanı Yekta Saraç tarafından bizzat tebliğ edildiğini belirtiyorlar.

Uysal, "Bu geçici bir dönem. Bizim milletimiz çok fedakârdır, hiçbir sorun çıkmayacak" derken İrgil, "Hiçbir rektörün, 'Benim bilgim yok' ya da 'Bu öğrencileri kabul etmiyorum' deme lüksü olmayacak" diyor.

YÖK'ün ilk açıklamalarına göre, öğrenciler diplomalarını yeni yerleştirilecekleri okullarından alacaklar ancak diplomalarında kapatılan üniversitenin bilgisi de yer alacaktı.

Öğrenciler ise artık bu üniversitelerin kamuoyunda terör örgütüyle ilişkilendirildiğini söylüyor ve 'fişlenme' sorunu yaşamamak için diplomalarında kapatılan üniversitelerin isminin yazmasını istemiyor.

Toplantıda öğrencilerin bu talebini ısrarla dile getirdiğini söyleyen İrgil, artık diplomalarda kapatılan üniversiteye ait hiçbir ibarenin bulunmayacağını açıkladı:

"Diplomalarda kapatılan üniversitelerin isminin yer almaması, öğrencilerin ilerde herhangi bir fişlemeye maruz kalmaması adına en önemli kazanımlarımızdan biri oldu."

Ankara Turgut Özal Üniversitesi öğrencisi Doğanay Efe, öğrencilerin istedikleri tüm şehirlerde eğitim görebilecek olmasını, 'bulunmaz bir nimet' olarak değerlendiriyor:

"Daha fazla bir şey bekleyemezdim. Puanlarımız zaten garantör okula yetmiyordu, oradaki öğrencilerle aynı diplomayı almak büyük adaletsizlik olacaktı."

Fatih Üniversitesi öğrencisi Burak Öztürk ise, "Yatay geçiş hakkının standart yönetmeliğe göre yapılacak olması beni oldukça kaygılandırıyor. Yatay geçiş için bizim gibi öğrencilere özel koşullar uygulanmasını beklerdim. Aynı sorunlar hala mevcut ve bunların çözüleceğine dairde umudum kalmadı. Özellikle benim gibi yatay geçiş yapmaya öncelik veren öğrenciler için en az bir sene kesin uzayacak" diyor.

Bu sene İzmir Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olan ve ismini vermek istemeyen başka bir öğrenci ise, okulu kapatıldığı için fişlendiğini ve işini kaybettiğini anlatıyor:

"Diplomamı alamadan üniversitem kapatıldı. Ben, devletten onaylı mezuniyet belgem ile bir etüt merkezine girdim. Diplomam olmadığı için sigortamın henüz yapılamayacağı söylendi bana. Bir gün sonra 'Hiçbir sorun yok sigortanız yapılacak' dendi.

"Ertesi gün bana, diplomamın olmadığı, bu aralar çok sıkıntı denetim olduğu, benim yüzümden çalıştığım kurumda sorun çıkabileceği söylenerek işime son verildi. Simdi ise İzmir'de başvurduğum kolejler mezun olduğum okula bakarak beni işe almıyorlar."

Vakıf üniversitelerinin kapatılmasından bu yana Facebook'taki en aktif grup olan ve 15 bin üyesi bulunan "Kapatılan Vakıf Üniversitelerinin Mağdur Olan Tüm Öğrencileri" sayfasında öğrenciler ise, ortak hazırladıkları bir "Mağduriyet Bildirisi" yayımladı.

Öğrenciler karşı karşıya kaldıkları sorunları şöyle ifade ediyor:

Öğrenciler sadece bir kısmını kaleme aldıkları bu sorunlar nedeniyle, 'kendi üniversitelerinin mevcut tesislerinde, garantör üniversitelerin çatısı altında isim ve yönetim değiştirilerek, FETÖ bağlantısı olmadığı belirlenen kendi öğretim üyeleriyle' eğitim hayatlarına devam etmeyi talep ediyor.