Özgecan'ın babası: Bugün benim, yarın sizin çocuğunuz

Özgecan'ın babası: Bugün benim, yarın sizin çocuğunuz

Mersin’de eve gelmek amacıyla bindiği minibüsün şoförü tarafından vahşice katledilen Özgecan Aslan’ın babası Mehmet Aslan, "Katillere yeteri kadar sevgi gösterilseydi, onlar canavarlara dönüşmeyecekti. Bakın bugün benim, yarın sizin çocuğunuz... Bütün insanlık artık uyanmalı" dedi.

Özgecan'ın ailesi, şiddet uygulayan ve şiddete maruz kalan bireylerin eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve rehabilite edilmesini sağlamak amacıyla bir rehabilitasyon merkezi kurmaya hazırlanıyor. Aile bu hedefe ulaşmak için "Özgecan'ın hayallerini gerçekleştirelim" adıyla bir kampanya başlattı. ÖZGECAN yazıp 1396'ya mesaj atarak kampanyaya 5 TL katkıda bulunabilirsiniz.

Hürriyet yazarı Ayşe Arman’ın sorularını yanıtlayan (10 Nisan 2015) baba Mehmet Aslan'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

Rehabilitasyon merkezi fikri nasıl ortaya çıktı?

-İnsanlar maddi yardımda bulunmak istediler. Kabul etmedik. Ben dünyadaki en değerli varlığımı kaybetmişim. Paranın ne değeri var... Ama kızımın yarıda kalmış hayallerini gerçekleştirmek fikri bizi mutlu etti. Ulvi geldi. Destek olmak istiyorlarsa, bu şekilde olabilirler...

Size göre her şeyin bir sebebi hikmeti var değil mi?

-Tabii ki her şeyin bir sebebi hikmeti var, bunlar insanın bilerek, isteyerek seçebileceği şeyler değil. Her şey Allah'ın takdiri! Bu olayın oluş biçimi itibariyle, yavrumun çektiği acıları düşünüp, cehennem ateşlerinde yandım ben. Yine de Rabbime şükürler olsun ki, ağzımdan kötü bir şey çıkmadı. Onun emrettiği güzel şeyler çıktı. Biz cihana can almaya değil, can olmaya geldik! Biz cihana insanları sevmesini, saymasını öğretmeye geldik... 

Kızınız adına açılacak merkez, annelere-babalara mı rehberlik edecek?

-Evet. Çünkü bazı anne ve babalar, ruhsal tekamül açısından yeterli değil. Bu kurum onları bilinçlendirecek.

Eğitmenler kim olacak peki?

-Dünyayı cennete çevirmek isteyen, gözyaşlarının bitmesini isteyen, barışın ve sevginin gelmesini isteyen herkes...

Her an gündemin değişmesi, Özgecan'ın giderek daha az konuşuluyor olması sizi üzüyor mu? Bu ülkede felaket üstüne felaket yaşanıyor... 

-Sadece bu ülkede değil efendim, bütün dünyada böyle. Bu çağın adı, "bilgi iletişim çağı" ya, zannediyorlar ki, teknolojiyle, bilgisayarla ilgili. Hayır, bilgi iletişim çağı bu değil. Bilgiyi bilen Allah'tır. Evrensel bilginin, insanlara ulaştırılacağı bir çağdayız. İnsanlık yakın bir zamanda evrensel bir bilgiyle karşı karşıya kalacak. Gerçek bilgiyi idrak edebilmek için de evrensel sevgi ve barış gerekiyor. Allah'ın bilgisine muhatap olacak insanlar, bu bilgiye, nefret ve şiddet duygularıyla muhatap olurlarsa mahvolacaklar. İnsanlık hem kurtuluşun hem de büyük bir başlangıcın eşiğinde. Bilgi, yakında iletilecek. Henüz bu bilgiye sadece yüksek tekamüldeki insanlar muhatap. Kısmi olarak derece derece başkalarına da ulaşacak. Sevgi ve barışı tüm dünyada tesis edebilmek için uğraşan insanlar var. Bizler, değişmek ve dönüşmek zorundayız...

Sizce ne olursa misyon tamamlanmış ve doğru şey yapılmış olur?

-Misyon, kısa vadeli bir misyon değil. Gerçekleşebilmesi için suçlulara 30-40 yıl ceza vermek bir şey ifade etmiyor. Beni, onların alacağı ceza da ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şu: İnsanlar eğer bundan sonra Özge'nin olayına benzer bir olayla karşılaşmak istemiyorlarsa, bilinçlerini değiştirmeli. Alınacak ders, maddi bir cezadan öte, bilincin yükselmesi ve şunun idrak edilmesi: Ne zaman ki anneler-babalar, sadece kendi çocuklarına sahip çıkmaktan vazgeçerler ve dışarıdaki sevgiye, ilgiye muhtaç çocuklara da sahip çıkarlar, o zaman bu zulümde düzelme olur. Yoksa o sevmedikleri çocuklar, bir gün gelir o çok sevdikleri kendi çocuklarını da gelip alırlar...

Yani şunu mu demek istiyorsunuz; "Kızınıza kıyanlara yeteri kadar sevgi gösterilseydi, onlar canavarlara dönüşmeyecekti ve kızınızı almayacaklardı. O yüzden hepimiz suçluyuz aslında?"

-Kesinlikle! Bakın bugün benim, yarın sizin çocuğunuz... Bütün insanlık artık uyanmalı!

Söyleşinin tamamı için tıklayın.