Özgür Gündem'in nöbetçi yayın yönetmeni Can Dündar: Şimdi gündemimiz özgürlük!
Özgür Gündem'in üç nöbetçi genel yayın yönetmeninin tutuklanması üzerine dün nöbeti devralan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, "Baskılarla savaşa savaşa, önce zulme karşı kararlılık ve cesaretle, bir arada, yanyana durmayı öğreneceğiz" dedi. "Bu mücadele içinde yeni, demokratik, özgür bir cumhuriyetin temellerini atacağız" diyen Dündar, "Şimdi gündemimiz özgürlük. O yüzden Özgür Gündem’leyiz" ifadesini kullandı.
Dündar'ın Özgür Gündem'de "Gündem: Özgürlük!" başlığıyla bugün (22.06.2016) yayımlanan yazısı şöyle:
Özgür Gündem’in toplantı masasının çevresinde ağırlıkla kadınlar var. Güler yüzlü, genç, kararlı kadınlar...
Kadınların ağırlığını sadece gazetenin içinde değil, sayfalarında da görüyorsunuz.
İkinci sayfa: Kadın sayfası...
Üç: Yaşam...
Sonra emek, gündem, siyaset sayfaları geliyor.
Gazetenin ve çalışanlarının gördüğü baskılar nedeniyle, siyasi mücadele, gazetecilik faaliyetinin bir parçası haline gelmiş. Söz hakkımızı savunma çabası, hepimizi, -isteyelim, istemeyelim- yoğun siyasi mücadeleye çekti.
Özgür Gündem, üzerindeki baskıları 50 gündür “nöbetçi yayın yönetmenleri”nin desteğiyle göğüslüyor. Böylece hem sesini farklı kitlelere duyuruyor, hem mücadele zeminini genişletiyor.
Son 50 gün boyunca dayanışma için gelip yayın yönetmeni koltuğunda nöbet tutan herkes hakkında soruşturma açıldı. Ancak ilk kez önceki gün bu “nöbetçiler”den 3’ü hakkında tutuklama kararı çıktı.
Gerekçe; nöbetçi oldukları gün çıkan gazetede “terör örgütü propagandası” yapıldığı iddiası...
Verilen mesaj açık:
“Özgür Gündem’e destek olan, cezasını çeker. Soruşturmayla yırtabileceğinizi sanmayın, tutuklanırsınız.”
Bu mesaja verilebilecek tek bir cevap var:
"Düşünce özgürlüğü için desteğe devam.”
Metris’ten mektup var
Dün sabah 9.30’da gazeteye gidip nöbeti devraldım.
Hem bu cevabı vermek, hem de her duruşmada yanımızda saf tutan, sesimizi dünyaya duyuran Sınır Tanımayan Gazeteciler’in emektar temsilcisi Erol Önderoğlu ile Ahmet Nesin ve Prof. Şebnem Korur Fincancı’yla dayanışma göstermek için...
Bu satırları yazarken, Erol’un mektubu geldi; Metris’ten...
Şöyle diyor:
“Sevgili Can,
Türkiye’de mesleğin güzelliğine bir bakar mısın?
Birkaç ay önce senin tahliyene seviniyorduk. Türkiye ve dünya demokratlarına senin ve Erdem’in gazeteciliğini anlatıyorduk. Birkaç ay sonra, yankı vermeye çalışanlar cezaevinde!
Doğrusu böylesi bir trend vardı, ama bu hızda beklemiyorduk. Sağduyu sahibi insanımız ve daha acı bedellerle karşılaşmış meslektaşlarımızdan aldığımız güçle mücadelemize devam edeceğiz.
Dayanışma gösteren herkese teşekkürler.”
Pes etmeyeceğiz
Ardından bir mektup daha...
Bu kez Ahmet Nesin imzalı:
“Sevgili Can,
Sanırım bugün Genel Yayın Müdürü sen olmuşsun.
Bazıları bizim, barış, demokrasi, özgürlük adına hiçbir zaman pes etmeyeceğimizi öğrenemediler.
Sevgiler.
Metris Tutukevi.”
Sırayla tutsaklık
Beyaz kâğıt...
Kurşun kalem...
Ve pes etmeyen, “Mücadeleye devam” mesajları...
Özgür Gündem’in yayın yönetmenliği gibi, cezaevi nöbetçiliği de sıraya binmiş durumda...
Dün desteğe gelenler, bugün içeride...
Bugünün tutsakları, yarın nöbette...
Hep böyle mi gidecek?
Hayır!
Bizler, nöbetçiler, tutsaklar, bir gazeteye imzasını koyduğu için bileğine kelepçe vurulanlar, bir bildiriyle barış istedi diye okulundan kovulanlar, daha özgür bir ülke idealine baş koyanlar, haklarını, halklarını, parklarını, kentlerini, dillerini, özgürlüklerini, yaşam biçimlerini savunanlar...
Tutuklama bekleyen vekiller, adalet bekleyen tutuklular, “yarım” diye aşağılanan kadınlar, söz hakları ellerinden alınan liseliler...
Dükkânı basılan Koreliden, kenti yıkılan Surluya, cinsel ayrımcılıkla savaşan trans bireylerden, tutuculuk kıskacına alınan özgürlük tutkunlarına kadar hepimiz...
Bu baskılarla savaşa savaşa, önce zulme karşı kararlılık ve cesaretle, bir arada, yanyana durmayı öğreneceğiz. Sonra da bu mücadele içinde yeni, demokratik, özgür bir cumhuriyetin temellerini atacağız.
Şimdi gündemimiz özgürlük...
O yüzden Özgür Gündem’leyiz.