Özgür Mumcu, Alman Cumhurbaşkanı ile görüşmelerini anlattı

Özgür Mumcu, Alman Cumhurbaşkanı ile görüşmelerini anlattı

Alternatif Nobel Ödülü sahiplerini Bellevue Sarayı’nda ağırlayan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile törende Cumhuriyet gazetesini temsil eden Özgür Mumcu, Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında sohbet etti. 

Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre, Gauck Türkiye’deki gelişmelerden kaygı duyduklarını aktardı. Mumcy, “Sayın Gauck basın özgürlüğünün kendisi için ne kadar önemli olduğunu anlattı. Genel olarak ilkelerden bahsetti ve Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün savunulmasının ne kadar önemli olduğunu ifade etti” dedi.

Gauck, Almanya’daki Türk toplumuna dikkat çekip, Türkiye’deki gelişmelerin Almanya’daki yansımalarından endişeyi dile getirdi. Mumcu şu ayrıntıyı aktardı: “Sayın Gauck, ‘Peki nereye gider Türkiye bundan üç sene beş sene sonra?’ gibi bir soru sordu. Ben de Türkiye için üç sene beş senenin çok uzun süreler olduğunu, her şeyin çok hızlı değiştiğini söyledim.”

Alman Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet’e açılan davanın ayrıntılarını da sordu; Özgür Mumcu, “Daha iddianamenin hazırlanmadığını ancak savcıların sorularından suçlamaların ne olduğunu anlayabildiğimizi, bu suçlamaların temelsiz olduğunu düşündüğümüzü aktardım” dedi. Mumcu, Cumhuriyet gazetesine kayyum atanmasının teknik olarak mümkün olduğunu söylese de, “Ancak atamayacaklar gibi gözüküyor çünkü zaten atarlardı. Muhtemelen davanın sonucunu bekleyecekler ve ona göre bir yönetim değişikliğinden yana olacaklar” görüşünü kaydetti.

Mumcu, Cumhuriyet ve HDP operasyonları sonrasında Alman siyasilerden gelen tavır değişikliği konusunda da, “Evet, Türkiye ile kurulan diyaloğun bir işe yaramadığını ortaya koyuyor, sanki son çareymiş, iş bitiyormuş, umut yitiriliyormuş gibi. Gayet tabii ki bu Türkiye açısından üzüntü verici” yorumunu yaptı. Mumcu şöyle devam etti:

“Batı’da Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlandığı gerçeği çok geç fark edildi. Nedenleri tartışılabilir ama biz bundan yıllar önce cemaat ile iktidarın ortaklığı olduğu dönemde, uluslararası toplantılarda özgürlüklerin kısıtlandığını söylerken bize uzaylı, şımarık çocuklar gibi bakılıyordu. Şu anda birden bire durum fark edilmişe benziyor ama geldiğimiz aşama neredeyse her şeyin bittiği bir aşama.”