'Özgürüz' yayına başlıyor

'Özgürüz' yayına başlıyor

Gazeteci Can Dündar’ın genel yayın yönetmeni olduğu Özgürüz adlı haber portalının Berlin’deki bürosunda ne açık televizyonlardan izlenen haberler ne de telaşla bilgisayarlarının başında haberleri yetiştirmeye çalışan gazeteciler var. Ancak yine de sessizliğin hâkim olduğu büroda yoğun bir hazırlık ve heyecan gözleniyor. Zira 24 Ocak’ta “halkın bilme hakkı için yola çıkıyoruz” başlıklı bir manifesto ile kurulduğunu duyuran Özgürüz, 27 Ocak Cuma günü yayına başlamaya hazırlanıyor.

Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Özgürüz haber portalındaki tanıtım videosunda “Türkiye’nin özgür bir medyaya ihtiyacı var. Cesur bir medyaya ihtiyacı var. İşte biz bu ihtiyaçtan yola çıktık. İşsiz meslektaşlarımızı kucaklayacak büyük bir yayına girişmeye hazırlanıyoruz” diyor. Hedef büyük olsa da, Özgürüz şimdilik 5 kişilik küçük bir çekirdek kadro ile yayına başlıyor. Ancak destek verenlerle birlikte ekiptekilerin sayısı 20’ye ulaşıyor.

Özgürüz, Correctiv adlı araştırmacı gazetecilik merkeziyle işbirliği yapıyor. Correctiv Genel Yayın Yönetmeni Markus Grill, bürolarında Özgürüz için yer açtıklarını, organizasyonda ve teknik işlerde yardım ettiklerini söylüyor. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Grill, geçen yaz Can Dündar Hamburg'da Netzwerk Recherche (Araştırma Ağı) adlı gazetecilik örgütünün Leuchtturm Ödülü'nü aldığı tören sırasında tanıştıklarını, karşılıklı konuşma sonucunda da birlikte çalışma ve “Türkiye’deki insanlar için özgür, bağımsız bir medya kanalı” kurma fikrinin doğduğunu anlatıyor. Grill, kurulacak haber portalının şekli, içeriği, ismi ve finansmanı gibi arayışların zaman aldığını aktarıyor.

Türkiye’deki gazetecilerin endişesi

Türkçe ve Almanca iki dilde her gün yayın yapacak Özgürüz, haberler, köşe yazıları, araştırma dosyaları ve görüntülü yayınlara yer vermeyi hedefliyor. Grill, Türkiye’den çalışacak gazeteci bulmakta da zorlandıklarını dile getiriyor. Özgürüz için Türkiye’den çalışmayı düşünen gazetecilerin daha sonra buna cesaret edemediğine dikkat çeken Grill, “Türkiye’deki durum nedeniyle Özgürüz için çalışmanın kendileri için çok riskli olduğunu, baskılardan ve hatta hapse atılmaktan korktuklarını açıkça söylediler” diyor.

Özgürüz’ün internet sayfasında Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte medya kuruluşları ve gazetecilere yönelik baskılar sonucu 69 medya kuruluşunun kapatıldığı, 2 bin civarında gazetecinin işsiz kaldığı, 150 kadar gazetecinin halen hapishanede olduğuna dikkat çekiliyor.

Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’la birlikte çekirdek kadroda yer alan Hayko Bağdat da, kendisine yönelik tehdit ve baskıların ardından Türkiye’den uzaklaşmak istediğini anlatıyor. Türkiye’de son olarak haber portalı Diken’de köşe yazıları kaleme alan Bağdat, “Benim niye tutuklanmadığım garip aslında” diyor. DW Türkçe’ye konuşan Bağdat şimdilik Berlin’de Özgürüz bünyesinde çalışmalarına devam etmeyi düşünüyor.

Almanlar da hedef kitle

Özgürüz’ü “gazetecilik yapmak için kurduklarını” vurgulayan Bağdat, “hedeflerinin gerçeğin, insan haklarının, basın ve ifade özgürlüğünün peşine düşmek” olduğunu dile getiriyor.

Hayko Bağdat, Özgürüz’ün hedef kitlesinin Türkiye’deki insanlar olduğu kadar Türkçe okuyan herkes olduğunu belirtiyor. Ama Bağdat Türkiye’dekiler kadar Almanya’dakilere de söyleyecek şeyleri bulunduğunu vurguluyor. Özgürüz'de yer alan ilk dosyalardan birinin "Türkiye ve Almanya arasındaki silah ticaretinde 2016’da olağanüstü artışı mercek altına aldığına dikkat çeken Bağdat, Almanlara yönelik şunları söylüyor: “Bu kadar laf ediyorsunuz Türkiye'ye, ama bu kadar silahla zirve yapmışsınız. Nerede kullanıldı bu silahlar? Cizre yakılırken bu silahlar kullanıldı mı? Ya da Suriye’ye gidince mi kullanıldı? Yani kendi vatandaşına karşı silah kullanma ihtimali olan bir lidere bu kadar kızıp, bize de itibarlı insan yapıp da, arkadan arkaya bunu mu yapıyorsunuz?”

Almanya’da Türkçe muhalif yayınlar

Türkiye’deki basına yönelik baskılar, Almanya’da Türkçe muhalif yayınların artmasına yol açtı. Batı Radyo Televizyon Kurumu WDR, Türkiye’den gazetecilerin görüşlerine yer verdiği “Sansürsüz Türkiye” yayınlarını başlattı. Berlin merkezli muhalif gazete die tageszeitung da, Türkiye'deki gazetecilerle dayanışma içinde olmak ve düşünce özgürlüğüne katkı sağlamak amacıyla taz.gazete adlı haber portalını kurdu.

Hayko Bağdat, bu kuruluşlarla “aramızdaki tatlı rekabetin çok önemli olduğunu düşünüyorum” diyor. “Ama en kötü herkesi toplayıp, tek bir şey yapmak. 18 tane olsun. O zaman daha çok insan istihdam edebiliriz, daha çok buraya gelmiş, zor durumda kalmış muhabir çalıştırabiliriz. Daha çok haber kaynağına ulaşabiliriz. Ve her türlü işbirliğini yapabiliriz. Bir ufak gazetecilik rekabeti, o da bizi motive etsin” diye konuşuyor.

Özgürüz’e erişim engeli

Türkiye’de WDR ve die Tageszeitung’un yayınlarından daha çok ses getiren Özgürüz’e, daha tam olarak yayına başlamadan Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından erişim yasağı getirildi. Can Dündar tepkisi twitter üzerinden “basılmamış kitabı yasaklayan, başlamamış siteyi de kapattı… sanıyor” sözleriyle gösterdi.

Özgürüz’ün finasmanı

Özgürüz, Türkiye’deki erişim engelinin yanı sıra başka sorunlarla da karşı karşıya. Hayko Bağdat, şu aşamada kadro sıkıntısı ve Türkiye’de habere ulaşma sorunu yaşadıklarını söylüyor.

Ancak en önemli sorunlardan biri de finansman. Özgürüz’e ilk etapta Rudolf-Augstein Vakfı, GLS Treuhand Derneği ve Alman Gazeteciler Birliği (DJV) mali destek sağlıyor. Ancak bu paranın “6 ile 8 hafta yeteceğini” söyleyen Correctiv Genel Yayın Yönetmeni Markus Grill, yeni kaynak arayışlarında olduklarını dile getiriyor. Özgürüz’ün kurulduğunu duyurmasından sonraki iki gün içinde yaklaşık 100 kişinin haber portalını ayda 10 euro vererek desteklemeye başladığını söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman