AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler için İzmir’de iddialı olduklarını söylerken “İzmir gibi bir yerde vatandaşın AK Parti belediyeciliğinin tadına bakmasını istiyoruz” dedi. “O lezzeti tattırıp hizmetlerimizle kalıcı olacağız” diyen Özhaseki, İzmirlilerin özel alanlarına müdahale edilecek kaygısını taşıdığını da belirtti ve ‘bu kaygıyı çok iyi anladığını’ ifade etti.
Hürriyet’ten İpek Özbey’e konuşan Özhaseki’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İzmir anketleri ne diyor? Şansınız var mı?
Evet, var. Şahsi kanaatim şu: İzmir’deki insanlar daha çok özgürlüklerine, demokrasiye düşkünler. Bu çok doğal bir şey. Özel yaşamına müdahale edilecek kaygısı ön planda gibi görünüyor. Ben bu kaygıyı çok iyi anlıyorum. Nihayetinde ben bir belediye başkanıydım. Gittiğim her mahallede vatandaşın ne dediğini birinci cümlesinden anlarım.
“Ben bu kaygıyı anlıyorum” demek “Hak veriyorum” demek mi?
Yıllardır iktidardayız. Muhafazakâr demokrat bir parti olduğumuz için görüşlerimizi ara ara söylüyoruz ama dışarıda kimsenin özeline karışacak bir fiilin içinde olmadık. O zaman çok ön plana çıkan böyle bir kaygıyı doğru bulmuyorum ben.
“Anlıyorum” dediğiniz için soruyorum tekrar: Bu insanlar bu kaygıyı boşuna mı yaşıyor?
Bazen oraya giden görevli arkadaşlarımızın söylemlerindeki bazı sözcükler özenle seçilmediği için vatandaşta kaygı oluşturmuş olabilir. Bunun örnekleri var. Partimizden giden bazı genel başkan yardımcısı ya da müfettiş arkadaşların o bölgede söylediği küçük sözler, bağlamından kopartılıp “Bunlar bizim her şeyimize karışacaklar kardeşim. Aman hizmet falan bir tarafta dursun, kimse bizim keyfimize karışmasın” gibi bir anlayışın doğduğunu görmek beni gerçekten üzüyor. Siz iş yaparsanız vatandaş sizi seviyor ve İzmirli bunu yaşasın istiyorum. Belediyeler siyaset yeri değil, hizmet yeridir. Belediye başkanı şehrin siyasetini belirlemez. Şehrin geleceğini konuşur, projeler ortaya koyar, projeyi omuzlarına alır, yürütücüsü olur.
Daha önce başaramayıp “Bu sefer kesin alırız” dediğiniz yerler var mı?
Var. Özellikle şu anda İzmir’de iddialıyız. O lezzeti tattırıp hizmetlerimizle kalıcı olacağız. Eskişehir, Hatay ve Aydın’da da iddialıyız.
Büyükşehirler üzerinde mutabık kaldığınız isimler?
Birçok şehirde kafamız net.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de net misiniz mesela?
Çok netlik olduğunu söyleyemem. Oralarda Cumhurbaşkanımızın takdiri önemli. Biz anketleri, ortaya çıkan isimleri, lehte-aleyhte görüşleri komisyona götürmekle görevliyiz. Bir şehirde kafamız nettir ama öyle bir yeni isim çıkar ki son anda sürpriz olabilir.
Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’e rağmen iddialısınız, öyle mi?
Niye şaşırdınız? Hocam da olgun bir insan. Gelen arkadaşı tebrik eder, abilik eder. Eskişehirli de kazanmış olur. Anketler ne diyor, seçmen kararını vermiş mi? Yüzde 70’i vermiş, ama diğer yüzde 30’u adayı bekliyor.
Özellikle Kürt seçmen dikkate alındığında MHP’nin kararı size yeni yerler kazandırır mı?
İki artı iki her zaman dört etmeyebilir. İttifakın getirileri vardır, götürüleri vardır. Sosyolojik olarak demografik yapıya bakılması lazım.
MHP’nin Melih Gökçek hamlesi siyaseten doğru bir tavır mıydı?
MHP’li arkadaşlarımızın yaptığı hamleleri değerlendirmek bana düşmez. Sadece toplum olan biteni dikkatlice izliyor diyebilirim...
CHP Ankara’da Mansur Yavaş’ı çıkarırsa zorlanır mısınız? Başka illerdeki muhafazakâr adaylar size oy kaybettirir mi?
Gerçekten içimdeki niyetim bu, kurumsal olarak görmeyin bu sözlerimi. CHP’nin söylem ve eylemleriyle AK Parti’yi taklit etmesi beni çok sevindiriyor. Cumhurbaşkanlığı adayları çıkıyor, durmadan ablasının başörtüsünden, cuma namazlarından bahsediyor, kimsenin dini özgürlüklerine karışmayacağından söz ediyor, müthiş bir şey bu. Zamanında başörtülü kızlara düşmanlık ederek, üniversite kapılarında zulüm çektirenlerin geldiği nokta itibariyle dindarlaşması beni müthiş sevindiriyor. Yakında CHP muhafazakâr aday gösterirse de bundan mutluluk duyarım. Demek ki doğru bir yerdeyiz, onlar da bize yaklaşıyor diye düşünürüm.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın.