Tuncay Özkan emniyete girerken gazetecilere “Deniz Feneri'ni unutmayın” diye seslendi. Ergenekon operasyonun 9. dalgasında İstanbul, Ankara ve İzmir’de gözaltına alınan Tuncay Özkan, Gürbüz Çapan ve Adil Serdar Saçan’ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin işlemleri sürüyor. Sağlık kontrolü için hastaneye götürülen Özkan, çıkışta gazetecilere, “Cehalet hiçbir zaman bu kadar cüretkâr olmamıştı” dedi. “Hakkındaki suçlamaları da komik bulduğunu” söyleyen Özkan, emniyete girerken de gazetecilere yönelik, “Deniz Feneri’ni unutmayın” diye konuştu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sorguları tamamlanan zanlılardan “Biz Kaç Kişiyiz” platformunun İstanbul sorumlusu Murat Ağırel ve bilirkişi Mahir Akkar, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Adnan Kılıçlararslan evrakları eksik olduğu için ifadesi alınmadan yeniden Emniyet Müdürlüğü’ne geri gönderildi. Yasal gözaltı süresi bugün dolacağı için Özkan, Çapan ve Saçan’la birlikte diğer zanlılar da bugün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilecek. Tuncay Özkan’ın deposu arandı Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan Tuncay Özkan’a ait belgelerin, Halkalı’da Javelin İş Merkezi’ndeki bir depoda bulunduğu bilgisini alan polis, mahkeme kararıyla depoyu aradı. Açılan 50 koliden kitap ve CD’lerin yanı sıra belgeler de çıktı. Özkan’ın avukatının da hazır bulunduğu aramalar, polis kamerasıyla kaydedildi Pornografik şantaj iddiası Bu arada polisin yaptığı telefon dinlemesine göre, Nejat isimli emekli bir savcının çete lideri Metin Ateş’i arayarak, “Nuh Mete Yüksel’in seks kaseti Tuğrul isimli bir avukatın evinde çekilmişti. Bu avukatı bulun. Onu televizyona çıkartıp ’Bu görüntüleri bana dini bir grup çektirdi’ dedirtin” diye konuştuğu iddia edildi. Bu telefon görüşmesi üzerine Ateş’in adamlarına görüşmede ismi geçen avukatın bulunması talimatını verdiği, ancak tüm aramalara rağmen avukatı bulamadıkları ortaya çıktı. Önümüzdeki günlerde ismi geçen hem emekli savcıyı hem de avukatı gözaltına alarak ifadelerine alacağı öğrenildi.