Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Tehlike sürüyor, sokaklara çıkın" açıklamasının ardından "Darbe girişimi püskürtüldü" diye açıklama yapan MİT Basın Müşaviri Nuh Yılmaz'ı "anlamadığını" söyledi.
Özkök, Cumhurbaşkanı ve Başbakan “Tehlike devam ediyor. Haydi sokağa” diyor. MİT Basın Müşaviri ise “Darbe püskürtülmüştür” açıklamasını yapıyor. Üstelik müşavir, aynı dakikalarda gazetecilerle konuşurken, arkasından MİT’e saldıranların ateş sesleri geliyor. Ben o gece MİT muammasını hâlâ çözebilmiş değilim" diye yazdı
Ertuğrul Özkök'ün, "Ben o gece MİT Basın Müşaviri'ni de anlamadım" başlığıyla yayımlanan (23 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
O gecenin filmini geri sarıyorum.
***
Başbakan Binali Yıldırım “Bu bir kalkışmadır” açıklamasını yapmış.
Televizyonlar durmadan bu cümleyi altyazı olarak geçiyor.
***
Biraz sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkmış, “Ben buradayım ve direneceğim” diyor.
***
Her ikisi birden insanları sokaklara çağırıyorlar.
İşte tam o sırada MİT Basın Müşaviri’nin bir açıklaması geliyor:
“Darbe girişimi püskürtülmüştür...”
Saatler boyunca bu iki cümle yan yana altyazı olarak geçiyor.
***
Cumhurbaşkanı ve Başbakan “Tehlike devam ediyor. Haydi sokağa” diyor...
MİT Basın Müşaviri ise “Darbe püskürtülmüştür” açıklamasını yapıyor...
***
Üstelik müşavir, aynı dakikalarda gazetecilerle konuşurken, arkasından MİT’e saldıranların ateş sesleri geliyor.
***
Ben o gece MİT muammasını hâlâ çözebilmiş değilim.
***
O nedenle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın açıklamasını büyük bir merakla bekliyorum.
FETULLAH Gülen’le el sıkışan ilk muhafazakâr, seçilmiş lider rahmetli Turgut Özal’dı...
Sosyal demokratları tanıştıran ise rahmetli Bülent Ecevit oldu...
***
O günlerde birçok insan bu ilişkiye şaşırmıştı...
***
Dün bir yakınım sordu:
“Ecevit niye Gülen’le böyle açık bir ilişkiye girdi?”
***
Arkasından şu ilginç yorumu yaptı:
“Çünkü inançlı insanlara karşı olmadığını göstermek istiyordu...”
Bu cümleye çok takıldım.
***
Bizler... İster seküler olalım, ister muhafazakâr...
Ne olduğumuzu karşı tarafa ille de ispat etmek zorunda mıyız...
Ben dindarlara, muhafazakârlara, “Bakın ben size karşı değilim” duygusunu ispat etmeye...
***
Muhafazakâr bir insanın bana “Bakın ben sizin hayat tarzınıza müda-hale etmeye karşıyım” duygusunu ispatlamaya...
Mecburiyeti var mı...
***
Öyle büyük yanlışlıklardan, öyle büyük çatışmalardan geçtik ki... Galiba var ama...
Bilelim ki bu duygular hepimizi “kimlik siyaseti” yapmaya zorluyor.
***
Bilelim ki, kimlik siyaseti 15 Temmuz Cuma gecesi duvara çarpmıştır...
Ve hepimizi enkaza çevirmiştir.
Ne zaman ve kimin yüzünden yaptı...
Oslo zabıtlarının ortaya çıkmasından sonra Erdoğan ile Fetullah Gülen arasındaki ilk çatışma MİT Müsteşarı Hakan Fidan yüzünden çıktı.
Gülen’e sadık polis, savcı ve hâkimler MİT Müsteşarı’nın ifadesini almaya kalktılar.
Büyük bir ihtimalle de gözaltına alacaklardı.
Bunu kim engelledi...
Erdoğan...
O yüzden eminim, düş kırıklığı çok büyüktür...