T24 - Radikal gazetesi yazarı Hakkı Devrim, Türkiye'nin gündeminde yer alan "İrticayla Mücadele Planı" üzerinden "kendi halkına karşı psikolojik harekât düzenleyen bir ordu var mıdır?" diye sorarak bir 'özür'dilenmesi gerektiğini belirtiyor.
Hakkı Devrim'in Radikal gazetesindeki (28.10.2009) yazısı şöyle:
Özür, Başbuğ’a yakışacaktır
Bir erkek torun (gelinimden), bir erkek torun (kızımdan) ve bir de kız torun (o da Brigitte’in eseri), bizim torun takımının mevcudu üçtür (Evet, bana da hep az gelir): Can (Ben inatla Selim demekte ısrar etsem de), Eren ve Elif. Diyeceğim, Can ile Eren, akşam yemeğinden sonra bizden çıkarken birinin diğerine:
– Dedem iyi günündeydi bu akşam, dediğini işittim; nasihat olarak tek kelime etmedi.
O gün bugündür çenemi tutmaya çalışırım. Ötegeçedeki yazı pek «nasîhatkâr» oldu bu yakada pesten alalım istiyordum, ama gündem elvermiyor.
Dün Radikal’de siz de benim gibi, İsmet Berkan’ın «Bir derin devlet öyküsü» diye adlandırdığı hadiseye dair yazılanları ve haberleri okumuşsunuzdur. O yazı hazin bir sualle sona eriyordu:
– Kendi halkına karşı psikolojik harekât düzenleyen başka bir ordu var mıdır dünyada?
Bir ordu mensubunun on iki gün önce savcıya gönderdiği «İrticayla Mücadele Planı» adlı belgenin metni dünkü gazetelerdeydi. İki kişinin bir araya geldiği her yerde bu «müessif» haber konuşuldu. Benim arşivimde aynı konuda daha önce aldığımız haberlerin başlığı üç kelimeden ibarettir: Başbuğ’un kağıt parçası.
İlker Paşam! Hem millete, hem orduya, hem de Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’a ayıp ettik gibi gelir bana. Milletin baş tâcı ettiği Asker’e de, doğrusu bir özür borcumuz var.
Hepimiz adına rica edelim, bu özrü dilemek size düşer!