Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) ve Friedrich Ebert Stiftung (FES) altı gazeteci için, FES öncülüğünde Almanya’da mesleki bir araştırma gezisi düzenleyecek. Gazeteciler bu gezi ertesinde hazırlayacakları çalışmalar için P24’ten burs alacak.
“Geçmişle Yüzleşmek, İleriye Bakmak” başlıklı program, toplumsal hafızanın kurulmasında ve korunmasında medyanın rolüne bakmayı, hatırlama ve barışma süreçlerinde gazetecileri nasıl bir sorumluluğun beklediği üzerine düşünmeyi hedefliyor.
Willy Brandt Federal Almanya Şansölyesi iken 7 Aralık 1970’de Varşova Gettosu önünde diz çökerek Yahudi Soykırımı için özür dilemiş, bu jest tarihe Warschauer Kniefall olarak geçmişti.
Almanya’nın bugünkü Şansölyesi Angela Merkel 21 Ağustos 2013’te Dachau’daki Nazi toplama kampını resmen ziyaret eden ilk Alman lideri oldu ve o kampta ölen 30 bin insanın anısına bir çelenk bıraktı.
Peki, Alman siyasetçiler ülkelerinin geçmişindeki bu çok karanlık döneme ilişkin kederlerini, pişmanlıklarını çeşitli şekillerde yansıtıp özür dilerken Alman medyası ne yapıyordu?
Berlin Duvarı 9 Kasım 1989’da yıkıldı. Ertesi gün Willy Brandt, “Birlikte olması gerekenler artık birlikte büyüyecekler” diyerek, Doğu-Batı bütünleşmesine sahip çıktı. Çeyrek asır sonra, Almanya’nın yeniden birleşmesi büyük ölçüde başarılı oldu ve Avrupa için bir model olarak kabul görmeye başladı.
Berlin Duvarı’nın yıkılışıyla Alman halkı ve liderleri tarih yazarken, Alman medyası ne yapıyordu? Batı ve Doğu Alman medyası yeniden birleşme sürecinde nasıl bir rol oynadı?
Genel olarak, Alman gazetecilerin travmatik, zor ve kutuplaştırıcı bir geçmişle yüzleşip geleceğe birlikte bakma deneyiminden neler öğrenebiliriz?
P24 ve FES, Türkiyeli gazetecilerin bu sorulara yanıt aramasını kolaylaştıracak bir çalışma gezisi düzenliyor.
FES’in evsahipliğini yapacağı Almanya gezisi, 13-17 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek.
Geziye davet edilecek gazeteciler, Hamburg’da Der Spiegel ve Die Zeit’ın editörleriyle ve tarih departmanlarıyla görüşecekler; Berlin’de Doğu Alman Devlet Güvenlik Örgütü Stasi’nin medyanın incelemesine açılan arşivlerini ziyaret edecekler; ayrıca Westdeutscher Rundfunk’un (WDR) tarih belgesellerinin yapım süreciyle ilgili doğrudan bilgi alma fırsatı elde edecekler.
Gezi sonrasında, katılımcı gazetecilerin gerek Almanya’daki çalışma turunda elde ettikleri izlenimleri, yaptıkları söyleşileri, ulaştıkları bilgileri içeren, gerekse – tercih etmeleri halinde – bu izlenimler ışığında Türkiye medyasının “Geçmişle Yüzleşmek, İleriye Bakmak” konusunda oynadığı rolü irdeleyen birer haber- röportaj hazırlamaları istenecek.
Bu haber-röportajlar, matbu, online veya görsel/işitsel medyada yayınlanmak üzere, radyo, video veya multimedia formatında hazırlanabilecek. Altı gazeteci Mayıs ayının ortasında haber-röportajlarını sunmak ve “Geçmişle Yüzleşmek, İleriye Bakmak” üzerine görüşlerini paylaşmak üzere FES ve P24 tarafından organize edilecek bir panele konuşmacı olarak davet edilecekler.
“Geçmişle Yüzleşmek, İleriye Bakmak” programına kabul edilecek altı gazetecinin Almanya gezisinin bütün masrafları, uçak, konaklama ve yemekler dahil olmak üzere FES tarafından karşılanacak. Bu gezi için gerekli vize masrafı da yine FES’in katkısıyla ödenecek. Gazetecilere ayrıca günlük harcırah verilmeyecek.
P24, programa kabul edilecek her gazeteciye 1500’er TL çalışma bursu verecek. Bu bursun yarısı program başlangıcında diğer yarısı Mayıs ortasındaki panelin bitiminde ödenecek.
Gezi sırasında gazetecilerin yapacakları görüşmelerde çeviri hizmeti sağlanacak. P24 ve FES gazetecilerin haber-röportajlarını toplu olarak yayınlayabileceği gibi, gerekirse her birinin günlük medyada yer alması için katkı sağlayacak.
Programa katılmak isteyen gazetecilerin en az iki yıl tam zamanlı aktif gazetecilik deneyimine sahip olması şartı aranıyor. Şu anda bir medya kuruluşunda çalışıyor olmak ise şart değil. Yabancı dil bilgisi avantaj olabilir ancak şart koşulmuyor. Katılım, Türkiye’nin her yerinden gazetecilere açık.
Programa yapılacak başvuruların şu unsurları içermesi gerekiyor:
1) “Geçmişle Yüzleşmek ve İleriye Bakmak” konulu ve bu süreçte medyanın rolünün ne olduğu ve ne olması gerektiği üzerine, 1000 kelimeyi aşmayacak bir makale/deneme. Bu metin konuya ilişkin genel gözlemlerin yanı sıra, 6-7 Eylül olayları, Dersim Katliamı ve Ermeni Soykırımı dahil olmak üzere Türkiye’nin geçmişindeki spesifik olaylara ilişkin toplumsal hafızanın kurulmasında ve korunmasında medyanın rolüne bakmayı, hatırlama ve barışma süreçlerinde Türkiyeli gazetecileri nasıl bir sorumluluğun beklediği üzerine görüşleri içerebilir. Metinlerde, ilgili gazetecinin Almanya gezisinden nasıl yararlanmayı düşündüğü üzerine öngörülerinin ve mümkünse sonuçta üreteceği haber-röportaja ilişkin bir odak ve format planlamasının yer alması bir “artı” sayılacak.
2) Gazetecilerin mesleki deneyimini yansıtan kısa birer özgeçmiş. Dileyen gazeteciler, haber-röportaj, makale ve diğer ürünlerinin birer örneğini veya linklerini de paylaşabilirler.
Yukarıdaki unsurları içeren başvuruların 1 Mart 2015 tarihine kadar [email protected] adresine gönderilmesi gerekiyor.
Başvurular P24 ve FES’in oluşturacağı ortak bir jüri tarafından değerlendirilecek ve programa davet edilecek gazeteciler 10 Mart 2015 tarihinde açıklanacak.
Katılımınızı bekliyoruz!