Gezi Parkı protestoları sırasında göstericilere elindeki palayla saldıran ve Palalı Sabri olarak da bilinen Sabri Çelebi'nin Fas-İstanbul arasında "fuhuş hattı" kurduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, firari şüpheli Sabri Çelebi'nin de arasında bulunduğu 10 şüpheli hakkında 2 yıldan 248 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.
Sabri Çelebi'nin Beyoğlu ve Beşiktaş'taki eğlence mekanlarına 13 Eylül 2021 tarihinde eş zamanlı operasyon düzenlenmiş ve fuhuşa zorlandığı iddia edilen 62 yabancı uyruklu kadın kurtarılırken 6 kişi gözaltına alınmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, yabancı uyruklu 8 kadın "mağdur", örgüt lideri olduğu iddia edilen firari şüpheli Sabri Çelebi dâhil 10 kişi ise "şüpheli" olarak yer aldı. "Palalı Sabri" lakaplı Sabri Çelebi liderliğindeki suç örgütünün Beşiktaş ve Beyoğlu'nda gece kulüplerinde yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırdıkları, bu kadınların pasaportlarına el koyarak bir yerleşkede zorla tutup buradan özel araçlarla gece kulüplerine götürdükleri, konsomatrislik ve para karşılığında cinsel ilişkiye zorladıkları kaydedildi.
İddianameye göre, genellikle Fas uyruklu kadınların pasaportlarının ellerinden alınarak esarete tabi tutulup örgüte ait pansiyonlarda alıkonuldukları, telefon ve benzeri imkanlarının ellerinden alındığı, kadınların pansiyonlardan alınarak zorla gece kulüplerine sevk edildikleri ve bu gece kulüplerinin müşterilerinin genel itibariyle Arap asıllı turistler olduğu ve kadınların bu müşterilerle cinsel birlikteliğe tabi tutuldukları belirlendi.
İddianamede, Sabri Çelebi'nin Taksim Talimhane mevkiinde bir kuaförün sahibi olduğu ve bu kuaförün bulunduğu binanın üst katı ile altındaki turizm şirketinin üst katındaki yerleşkelerin apart olarak dizayn ettirilip gece kulüplerinde zorla çalıştırılan kadınların burada kilit altında zorla tutuldukları, bu apart yerleşkelere giriş ve çıkışların kontrol altına alındığı, kadınların istekleri gibi özgürce bu dairelerden çıkış yapamadıkları ve buralarda zorla tutularak gece vakitlerinde VIP diye adlandırılan araçlarla gece kulüplerine sevk edildikleri anlatıldı.
İddianamede, eğlence yerlerinin özel dizayn edildiği, kamera sistemlerinin kapalı devre sistem olarak görevlilerince izleme altında tutulduğu, işletmelere gelen müşterilerin tamamına yakınının yabancı uyruklu turistler olduğu, Türklerin bu gece kulüplerine alınmadığı, müşteri olarak gelen yabancı uyruklu şahısların masalarına zorla çalıştırılan yabancı uyruklu kadınların konsomatris olarak gönderildiği ve müşterilerce bayanlara yönelik masaya söylenen alkollü mamullerin "vol" diye tabir edilen sistemle fahiş fiyat olarak hesaba yazıldığı da belirtildi.
Çeşitli suçlardan hakkında 15 ayrı yakalama emrinin bulunduğu belirtilen Sabri Çelebi'nin, hakkında çıkan yakalama emirlerinden dolayı yurtdışına kaçtığı kaydedildi. Suç örgütünün liderinin Sabri Çelebi olduğu, şüpheliler Mehmet Emin Çelebi ile Müslüm Çelebi'nin örgüt yöneticisi oldukları, şüpheliler Hüseyin Çelebi, Vedat Özyağ, Kenan Toprak, İlknur Akçıoğlu, Engin Aytekin, Mehmet Şirin Ateş ve Mahmut İlter'in örgüt üyeleri oldukları belirtildi. Şüpheliler Sabri Çelebi, Mehmet Emin Çelebi ve Müslüm Çelebi'nin "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "İnsan ticareti yapma" ve "Bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme" suçlarından toplamda 104 yıldan 248 yıla kadar hapsi istendi.
Şüphelilerden 6'sının "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "İnsan ticareti yapma" ve "Bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme" suçlarından toplamda 102 yıldan 244 yıla kadar hapis cezası talep edilirken, bir şüphelinin ise "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapsi istendi. İddianame kabul edilirse şüpheliler, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak. (DHA)