ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan yardımcısı adayı Sarah Palin, gerekirse ülkenin başkomutanlığını üstlenmede yeterli deneyime sahip olduğunu söyledi, dış politika konularında verdiği mesajlarla tepki topladı. Cumhuriyetçi Partinin başkan yardımcısı adayı olduktan sonra Palin, televizyon kameraları önünde ilk röportajını ABC televizyonuyla yaptı. Gazeteci Charlie Gibson'ın sorularını yanıtlayan Palin, Gürcistan ve Ukrayna'nın NATO üyeliğini destekledi. Palin, Gibson'ın bir sorusu üzerine, "NATO müttefiki olarak, bir ülkeye saldırıldığında bu ülkeden yardım çağrısı almanız ve yardım etmeniz beklenecek" diye konuştu ve NATO üyesi olması halinde Gürcistan'a düzenlenecek bir saldırıyı karşılıksız bırakmayacaklarının mesajını verdi. McCain bile bu kadar ileri gitmemişti Palin'in bu değerlendirmesi, Washington çevrelerinde tepkiyle karşılandı. Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı John McCain bile, Rusya'ya karşı mesajlarında bu derece ileri gitmemişti. Uzmanlar, Palin'in açıklamasının, çok aşırıya kaçan, tehlikeli bir mesaj verdiği görüşünü paylaşıyor. Ulusal Güvenlik Ağı kuruluşunun uzmanlarından Ilan Goldberg, "Palin'in bu sözleri özellikle diğer nükleer güçlere yanlış mesaj veriyor. Bu tip tehlikeli konuşmalar, John McCain'in seçim kampanyasının militarist yaklaşımını bir kez daha teyit ediyor" dedi. Sarah Palin ayrıca, Rusya'nın Gürcistan'a, hiç bir kışkırtıcı unsur olmadığı halde girdiği görüşünü de ısrarla vurguladı. Bush doktrininde bocaladı Sarah Palin'in, ABD Başkanı George Bush'un, 11 Eylül saldırılarından sonra geliştirdiği ve "Bush doktrini" adı verilen, "kendi topraklarımızda saldırı gerçekleşmesine fırsat vermeden, düşmanı bulunduğu bölgede, yerinde vurmaya dayalı felsefe" konusundaki görüşleri sorulunca ise bocaladı. Gibson'ın üst üste, Bush doktrinini açmaya çalışmasına karşın Palin'in verdiği cevaplardan, bu konuda hiçbir fikri olmadığı yorumu çıkıyor. Gazetecinin, Bush doktrininin ne olduğunu açıklamasının ardından ise Palin, "Ben, Başkan Bush'un ülkemizi yok etmekte kararlı İslamcı teröristlerden bu dünyayı kurtarmaya çalıştığına inanıyorum" dedi. Palin'in, "İslamcı terörist" nitelemesini kullanması dikkati çekti. Amerikan yönetiminin politikası, Müslüman dünyasında yarattığı rahatsızlık nedeniyle bu nitelemeyi kullanmama yönünde. Bush'un, "önceden saldırma" yönündeki doktrini, 2002 yılı Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin merkezi unsurlarından biriydi ve iki yıla yakın bir süre bu politika değişikliği dış politika çevrelerinde tartışılmıştı. Bu doktrin, Amerikan dış politikasında yakın dönemdeki en büyük değişim olarak görülüyor ve Palin'in bu konuda bilgisinin olmadığını sergilemesi, ülkeyi yönetmeye yetkin olup olmadığı tartışmalarına güç kazandırıyor. McCain ölürse Palin 'başkomutan' olacak Ancak Palin, röportajın hemen başında kendisine, gerekirse ABD başkanlığı görevini bile üstlenmeye hazır olup olmadığı sorusunun yöneltilmesi üzerine, hiç duraksamadan, "hazırım" yanıtını verdi. Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı McCain'in 72 yaşını doldurması ve kanserle olan problemleri, ABD'de uzun bir süredir tartışma konusu yapılıyor. McCain'in ölmesi veya sağlığının bozulması durumunda Palin'in, ülkenin başkomutanı olacağına dikkat çeken yorumcular, bunun ülke için büyük bir risk olduğunu savunuyor. Hiç devlet başkanı görmemiş Alaska Valisi Sarah Palin, "Bugüne kadar hiç bir devlet başkanıyla karşılaştınız mı?" sorusuna, Alaska eyaletine sık sık yabancı ticaret temsilcilerinin geldiği yanıtını verdi. Gibson'ın, "ben devlet başkanlarından bahsediyorum" demesi üzerine Palin, daha önce hiç bir devlet başkanıyla karşılaşmadığını ancak bunun önemli olmadığını savundu. Birkaç ay önce bir programla Kuveyt ve Almanya'da görev yapan Amerikan askerlerini ziyaret etmesinin dışında, hangi ülkeleri gördüğü sorulan Palin, "ABD'nin kapı komşuları" Kanada ve Meksika'yı saydı. Palin'in, birkaç ay öncesine kadar pasaport bile çıkarttırmamış olduğu söyleniyor. McCain, daha önce başkan yardımcısı adayının, savaş zamanında ülkeyi yönetmeye yeterli olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, Palin'in vali olarak Alaska Ulusal Muhafız Gücü'nü idare ettiğini ve Alaska'nın da Rusya'ya mesafe olarak yakın olduğunu söylemişti. Gibson'ın, bunların ülkeyi yönetmeye yeterli deneyimler olup olmadığı sorusuna karşılık Palin, hükümetin reformdan geçirilmesiyle alakalı olduğunu savundu ve Alaska Petrol ve Gaz Komisyonu'nun eski başkanı olarak enerji konusundaki deneyimlerini gündeme getirdi. Palin, enerjinin, ulusal güvenlik konularında temel bir mesele olduğunu söyledi. Pakistan, İran Palin, teröristlerin saklandığı bölgelere ABD'nin saldırı düzenlemesiyle ilgili de şahin görüşler ortaya koydu. ABD'nin, Pakistan'da teröristlerin saklandığı bölgeleri, bu ülkenin izni olmadan vurması konusunda görüşü sorulunca, "Eğer elimizde, Amerikan halkına yönelik bir saldırının yakın olduğuna ilişkin meşru ve yeterli istihbarat varsa, ülkemizi savunmaya her türlü hakkımız var. Başkan'ın bu yükümlülüğü, savunma görevi var" yanıtını verdi. Sarah Palin, İsrail'in, kendisini nükleer bir İran'ın tehdidi altında görüp saldırması durumunda ABD'nin tutumunun ne olacağı sorusuna karşılık, ABD'nin, İsrail'in tutumu konusunda tahminde bulunmaması gerektiğini söyledi. Irak'a Tanrı adına girmek Cumhuriyetçi Parti başkan yardımcısı adayının, Amerikan askerlerinin Irak'a "Tanrı'dan gelen bir görevle" gönderildikleri yönündeki sözleri de ABC televizyonunda gündeme geldi. Gibson'ın, "ABD'nin, Irak'ta kutsal bir savaş yürüttüğüne mi inanıyorsunuz?" sorusuna Palin, önce bu sözleri söylemediğini iddia etti. Charlie Gibson'ın, "bunlar tam olarak sizin sözleriniz" demesi üzerine Palin, "Ben aslında, (ABD'nin eski başkanlarından) Abraham Lincoln'un sözlerini tekrar ediyordum. Lincoln, Tanrı'nın ne istediğini bildiğini farz etmemek gerektiğini söylemişti. Ben de hiç bir zaman Tanrı'nın ne istediğini bildiğimi farz etmeyeceğim. Bütün söylediğim buydu. Ben, aşırı İslamcı teröristlere karşı bu savaşın doğru şey olduğuna inanıyorum" dedi. Palin, bunun talihsiz bir durum olduğunu çünkü savaştan nefret ettiğini söyledi. Ardından Sarah Palin, ABD'de 11 Eylül saldırılarının yedinci yıldönümünde verdiği ilk televizyon röportajında, "ben bugün, ilk doğan evladımı, oğlumu ülkemiz için, demokrasi için ve özgürlükler için savaşmaya Irak'a gönderiyorum" dedi. Palin, Irak'a gitme kararının, oğlunun kendi kararı olduğunu ve rahatı seçmek yerine ülkesi adına savaşmayı tercih ettiği için oğluyla gurur duyduğunu söyledi.